Begüm kız arkadaşlarıyla birlikte sokakta dolaşırlarken karşı kaldırımda bir apartmanın önünde yere çökmüş oturan Güney'i fark etti. Kız arkadaşlarına fransızcada " Bir tanıdığımı gördüm siz ilerleyin ben size yetişirim."dedi.Kız arkadaşları ilerlerken oda bir başına burada oturan adama baktı.
""Güney.-Güney bey."
"Güney yeterli, Begüm. "Dedi gülümseyerek '"Yine mi sen?"diye sordu Güney.
"Kabasın."
"Değilim. Ama Paris küçük baksana sürekli karşılaşıyoruz."
"Otelin olduğu semtle bizim ev yakın ondan olabilir mi?"
"Peki tamam senin dediğinden."
"Ne ima etmeye çalışıyorsun?"
"Hiç ne ima edeceğim."
"Benim bir erkek arkadaşım var yalniz."
"Dünya senin etrafında dönmüyor ki. Iyisin hoşsun ama."
"Tamam kusura bakma o halde. Genelde erkekler bana hep bu tarz imalarla gelirler."
"Sen güzel olduğunun farkındasın, ama çoğu aptal erkek şunun farkında değil; sen güzel olduğun kadar bence biraz kendini beğenmişsin. Hatta fazla kendini beğenmişsin."
"Durup dururken bana hakaret ediyorsun. Ayrıca kendime güvenmem. Kendimi bilmem ne zamandır kendini beğenmişlik oldu?"
"Özgüvenle kendini beğenmişlik arasındaki ince çizgidesin. Neyse kalkayım."
"E iyi madem git. Bu arada Gülce için çok sevindim."
"Sağol. Bu arada Begüm, yapmak istediğin şeyden haberim var. Ama yorma kendini. Ben bile kestim umudumu. Kardeşim o kara toprağa benden önce gidecek gibi gözüküyor... Tabi ben bir sene içersinde kafama sıkmazsam."
"Sıkmana gerek kalmayacak. Umut var. İnan bana var. Ben değilsem arkadaşlarım, arkadaşlarım değilse bir başkası mutlaka Umut olacak Gülce'ye."
"Umut var diyorsun."
"Hep var."
Mavi İris Çiçeği : Umut ve inanç sembolüdür. Beyaz İris Çiçeği : Saflık ve masumiyet getirir.
Gülce uyandığında başındaki çiçekleri görünce gülümsedi. Abilerinin aldığını düşünüyordu.
Güney abisinin bu inceliği yapacağına inanmıyordu, bunu yapsa yapsa Efe abisi yapmıştı.
Zor geçen günlerin sonunda artık kendini biraz daha güçlü ve mutlu hissediyordu.
Evet, biliyordu ölüme biraz daha yaklaşmıştı ama ona rağmen mutluydu.
Bu çiçekler hemen onun iyi hissetmesini sağlamıştı.
Çiçeklerin güzelliğine baka kaldı.
Dün abilerinin beşer dakikalık görüşmeleriyle annesine iyi olduğu haberini vermişti. Kadıncağıza zar zor kötü olduğunu söylemişlerdi. Nihayet kızının sesini duyunca kadın kendine gelmişti.