Mecruh 7.Bölüm

6 2 0
                                    

"Bana güvenmiyorsun."

"Haklıyım. O herifle aranda birşey var! Ne zamandır devam ediyor ilişkiniz. Kazayı da kesin beraber geçirdiniz siz o gece.  Oynadın mı benimle? Ne zamandır birliktesiniz?"

Begüm elleriyle kulağını kapattı. Kulağında bu sözleri işitmek, kalbini yaralamıştı.  O an hatırladı, insanları sevmemesinin onun hayrına olduğunu. Emir'e çok sert bir tokat attı.

Ne diyeceğini bilmiyordu, bu hayal kırıklığıyla yaşamaya çalışıyordu.

Begüm arkasını dönüp eve giderken, bu gece ikisi içinde bazı şeylerin bitişi ve bazı şeylerin başlangıcı olacaktı.

-

Begüm odasında oradan oraya delirmiş gibi volta atarken, bir anda kendini dışarı attı.

Sokakta ilerlerken, bir araba önünde durdu.

Güney'i görünce şaşırdı.

"Abine bakmaya geldim, işle ilgili bir sorun vardı."

"Abim yine yok. Ulaşılamıyor."dedi Begüm  ilerlerken.

Güney Begüm'ün bir hayli durgun olduğunu fark etti.

'Iyi misin?" Diye sordu.

"Iyiyim veya değilim. Yahu sana ne? Hepsi senin yüzünden."diyerek bağırdı.

"Ben naptım?!"diye bağırdı Güney arkasından.

Begüm daha fazla içinde biriktirdiği öfkeyi tutamadı. "Sevgilim beni seninle bir ilişkim var sandığı için terk etti. Daha ne olacak ya. Varlığın yine var olsun ama benden uzakta."dedi Begüm hırsla ilerlerken.

"Yardımcı olurum o halde, aramızda birşey olmadığını söylerim."dedi Güney "Sorun olmak istemem."

"Bizim aramızda ki  güven bağını kendi yok etti. Şimdi sadece  öfkemi boşaltmaya gidiyorum."dedi Begüm hırsla.

Begüm şoförle arabaya binerken, Güney gizlice takip etti. Emir'e durumu anlatmayı kafasına koymuştu.

Bir ilişkinin onun yüzünden bitmesini zerre istemiyordu.

-

Sarp..

Adamlarından istediği dosyaya baktı.

Gülce'nin hayat hikayesini öğrenmek istiyordu.

Onu okurken, bir andanda fotoğraflarına baktıkça içinde senelerdir heyecan duymayı bilmeyen kalbi kelebek olup uçuyordu adeta.

Gülce Keskin,20 Haziran 1988 Ankara Doğumlu..

-

Emir'in kapısının önünde indi Begüm.

Hızla kapıya doğru ilerlerken sokağında boş olmasıyla , daha fazla dayanamadı.

Begüm yerlere çökmüş ağlarken, Güney Begüm'e mendil uzattı gözyaşlarını silsin diye.

Emir'in ona bunu yaptığına inanamıyordu.

Asla unutmayacaktı bu saçma sapan ithamlarını.

"Senelerimi verdim ben ona. Üç senemi verdim. Isteseydim bu güzellikle ondan daha iyisini tavlardım. Ama ben naptım! Aptal gibi ona inandım , onu sevdim! Bana yaptığı imaya bak! Sen kimsin ya sen kimsin!"diye bağırmaya başladı Begüm bir anda.

Begüm'ün öfkesi kuvvetlidiydi..

"Sakinleş Begüm!"diyerek onu kendine getirmeye çalıştı Güney.

"Sen karışma! "diyerek çıkıştı Begüm.

"Beni ihanetsizlikle suçladı! Pişman olacak pişman olacak!"diyerek hırsla Emir'in kapısını çaldı.

Emir kapıyı açtığında Emir'e baktı. "Bana güvenmedin sen!"

"Bak Begüm! Bir daha o adamla görüşmezsen tekrar deneriz."dedi yüzsüzce. Begüm tiksinerek baktı adamın yüzüne.

"Ne denemesi lan? Neyi deneyeceğiz? Sen benim için bittin." Hırsla içeri girdi Begüm.

Önce masadaki tüm eşyaları bir yana fırlattı. Ardından duvarda asılı olan aynayı kırdı. Yeni alınmış HD TV'ye vazo fırlattı.

"SEN BANA GÜVENMEYEREK BENIM SANA OLAN AŞKIMI HIÇE SAYDIN! "

"Çocuk gibi davranıyorsun. Yarın pişman olacaksın."diyerek Begüm'ü durdurmaya çalıştı Emir.

"Olmayacağım!"diyerek hırsla oradan ayrıldı.

Aralık kapıdan onları Güney izlemekteydi Begüm gelince geri çekildi.

"Rahatladım. Gayet iyiyim. Oh dünya varmış."dedi tüm sakinliğiyle. Sanki az önce etrafı dağıtan o değilmişcesine.

Begüm biraz daha ilerleyerek boş bir bankın oraya oturdu. Sustular öylece. Güney önce uzaktan izledi yine. Sonra yanına oturdu genç kızın. Bakındı. Anlaşabilirlerdi , yakın arkadaş bile olabilirlerdi. Bu kızın öfkesi kendisinkinden beterdi.

"Mesleğin ne?"diye sordu Güney Begüm'e bakarken. Biraz olsun kızı sakinleştirmek istiyordu. Ama Begüm zaten sakindi, numara yapmıyordu.

"Mimarım ben. Sen?"

"Mühendisim. "Dedi Güney gülümseyerek.

"İnşaat şirketi sizin değil mi?" diye sordu  Begüm durup dururken "Yani aile şirketi mi benim ve abimin gibi?"

"Aslında hem  evet hem hayır. Birinden emanet."

"Nasıl yani?"diye sordu Begüm merak edercesine.

"Abim var. Ankarada.."dedi Güney. Abisinin hapiste olduğunu, Begüm'e nasıl anlatsa bilemiyordu.

Begüm ise Güney'in kıvranmasından anladı bir gariplik olduğunu.

"A hatırladım. Gülce demişti. " dedi Begüm.

Bir an ne olduğunu anlamadı Güney sonra toparladı.

"Evet abim. Iş adamı onun yani."dedi tekrar konuyu kapatmak isterken.

Abim hapiste diyemezdi. Zaten öyle bilindik bir ailede değillerdi , biraz maddi durumları iyiydi o kadar.

Rıza hapishaneye girince Güney ve Efe'ye kalmıştı iş yerleri .

Rıza ne zaman çıkardı bilmiyorlardı, o çıktığında her şey çok güzel olacaktı.

Istanbul'a yerleşeceklerdi.

Gülce iyileşecekti.

"Evli mi? Abin?"diye sordu Begüm konuyu devam ettirmek istercesine. Güney'in tavırlarından garip bir durum olduğunun farkındaydı.

"Yok değil. "dedi Güney ama Begüm'ün yüzüne bakmadı.

Bilebilseydi Rıza'nın gerçek hikayesini, neler yüklüydü o 47 yıllık ömründe.

Sonra çok korkunç birşey oldu,  silahlar ateş alırken Güney kendini Begüm'e siper etti.

Ikisinede birşey olmasa da , Begüm yine yeniden bu adama borçlanmıştı. Ateş eden adamlar aniden arkalarından gelen devriye gezen polislerden arabalarına binip uzaklaştı .

Ve bu durumdan hiç hoşnut değildi birilerine borçlu kalmak hiç onluk şeyler değildi.  Bir  süper kahraman istemek onun isteyeceği birşey değildi.

Güney'e onu korumaması gerektiğini söyleyecekti elbette ama şu an Güneyinde ; Begümünde aklında olan tek şey kimin ateş ettiğiydi.

Güney'in aklına Emir ismi gelirken Begüm'ün içine bir şüphe düştü. Abisiyle ilgili bir durum olduğunu kavramak üzereydi sanki..

7.Bölüm Sonu..

Mecruh - "Arayış Hikayesi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin