Üçüncü sınıfa geçtiğim için artık staj dönemim de başlamıştı. Son iki senedir bölüm birincisi oluyordum. Gerçekten emeklerimin karşılığını aldığımı sonuna kadar hissediyordum ve bu durumdan da oldukça mutluydum.Güzelce giyindikten sonra evden çıktım. Eş zamanlı olarak Jeongin de çıkmıştı.
"Günaydın sincabımm."
"Günaydın tilki bey."
21 yaşına gelmiş olsakta hâlâ bu lakaplarla sesleniyorduk birbirimize.
Jeongin koluma girmişti, birlikte otobüs durağına kadar yürüdük.
Stajımın ilk günü olacağı için biraz heyecanlıydım.
"Sakin ol Mishil, eminim ilk günden göze gireceksin."
"Umarım Jeongin dediğin gibi olur."
"Olur olur, sen hiç merak etme."
Kocaman gülümsedim. Jeongin'in de desteğiyle biraz daha sakinlemiştim.
Jeongin'den ayrıldıktan sonra derin bir nefes alarak şirketten içeri girdim. Yönlendirmeler eşliğinde çalışacağım masanın başına geldim. Benimle birlikte birkaç stajyer daha olacakmış.
Karşımda tanıdığım simayla karşılaşınca şaşırdım.
"Jungsu."
Jungsu da aynı şaşkınlıkla bana bakıyordu. Ama yüzünde samimi bir tebessüm de vardı.
"Mishil." dedi bana doğru daha da yaklaşırken. Ben de ona doğru ilerleyince sarıldık.
"Uzun zaman oldu."
Ah evet, yaklaşık üç sene olmuştu birbirimizi görmeyeli. Onun hisleri yüzünden okul zamanı pek yakın değildik ama kötü günümde çok güzel yanımda olmuştu o zamanlar.
"Evet baya oldu." dedim gülümserken.
Ellerini açıp o da gülümsedi, "Ama artık birlikte olacağız gibi duruyor, hayat ne kadar sürprizlerle dolu değil mi ?"
Gerçekten öyle mezun olduktan sonra bir daha Jungsu'yu görmek aklımın ucundan bile geçmezdi.
"Evet öyle gerçekten."
"Bunun şerefine çıkışta bir kahve ısmarlayayım sana, ne dersin ?"
"Olur tabii."
...
Jungsu'yla staj çıkışı bir kafeye oturmuştuk. Birer kahve ve birer tatlı söyleyip sohbete başladık.
"Voah gerçekten bölüm birincisi mi oldun ?"
Kafamı salladım tepkisine karşılık olarak.
"Harika hissediyor olmalısın."
"Gerçekten öyle hissettiriyor. Çünkü bu şehire bir amaç için geldim ve bunu başarıyor olmam çok güzel."
Gülümsedi sadece.
"Peki senin nasıl gidiyor ?"
"Difrensiyel Denklemler dışında fena değilim aslında."
Hafif sesle güldüm.
"Sorun kesinlikle sende değil buna emin olabilirsin."
O da aynı şekilde güldü.
"Dimi ya ?"
Hafif sitemkar bir ses tonuyla konuşmuştu.
Telefonumun çalmasıyla ikimizin de bakışları telefona kaydı.
Arayan: Jeongin 🦊
"Ah pardon." diyip aramaya cevap verdim.
"Efendim Jeongin."
"Nasıl geçti bakalım ilk günün ?"
"Ay güzel geçti biliyor musun, boşuna endişelenmişim."
Kıkırdadı, "Biliyordum iyi geçeceğini. Müsaitsen tavukçuya mı gitsen ?"
"Değilim aslında.. İnanmayacaksın ama yanımda şuan kim var biliyor musun ?"
"Kim ?"
"Kim Jungsu, hani lisede sınıf arkadaşımdı. Aynı yerde staj yapacakmışız."
"Hmm öyle mi ?"
"Hmhm."
"Size iyi eğlenceler o zaman." dedikten sonra telefonu kapattı.
Sanırım tavukçu teklifini reddettiğim için modu düşmüştü..
Ben telefonu kapattıktan sonra masadaki sessizliği bozan Jungsu olmuştu
"Jeongindi sanırım ?"
"Ah evet, o."
Bir şeyler sormak isteyen bir hali vardı, anlamıştım.
Jungsu'nun Hâlâ bana karşı duygularının olduğunu sanmıyorum. Ama eminim ki Jeongin'le aramda olanları merak ediyordu.
"Hâlâ en yakın iki arkadaşız." dedim.
Sonra devam ettim.
"Hâlâ onu seviyorum."
Dudaklarını birbirine bastırdı.
"Ve o da hâlâ Jiyeon'la sevgili."
"Anladım." dedi sadece.
Buruk bir şekilde gülümsedim, "Yani hâlâ lisedeki bildiğin Mishil'im, pek bir şey değişmedi."
O da gülümsedi buruk bir şekilde.
"Yani hâlâ güzel kalpli ve samimisin."
Kurduğu cümleyle utanıp kafamı eğdim.
"Umarım seni çok seven biriyle olursun ve umarım hayatının sonuna kadar mutlu yaşarsın Mishil. Hak ediyorsun çünkü bunu."
Kalbim Jeongin diye atmasaydı kesinlikle Jungsu'ya bir şans verirdim. Bu ikinci birlikte oluşumuzdu ve ikisinde de bana iyi gelmeyi başarmıştı. Umarım sen de seni çok mutlu edecek biriyle olursun Jungsu. Emin ol benden daha çok hak ediyorsun bunu.
---
✨ Bölüm sonu. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Sizi seviyoruum ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Childhood Love | Yang Jeongin
FanfictionBeni hiçbir zaman anlamadın Yang Jeongin.. ✨Mini Fic✨