Kırım Han'ının güzeller güzeli kızı ve Kırım'ın yegane prensesi Aybige , babası Kırım Han'ı ve kendisi Osmanlı Sultanı Murad Han'a tahta çıkışı ve mutlak iktidarı ele aldığı için hediyelerini sunmaya gidiyorlar. Aybige hatun Cihan Padişahını kendin...
Mihrimah ile Ömer daireme geldiler. İkisinide karşıma oturtturdum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben : - Anlatmak istediğiniz birşey var mı ?? Diye sordum.
Ömer : - Ne olabilir validem bizi buraya siz çağırdınız. Dedi.
Ben : - Esmahan ile olan yakınlığınız bi hayli tehlikeli Ömer. Dedim.
Ömer hemen inkar edip : - Validem, Esmahan benim kardeşim gibidir. Siz nasıl böyle düşünebilirsiniz ?? Dedi.
Ben : - Şehzadem senden zinhar şüphe duymam, Esmahan'a yanlış hisler beslemediğini biliyorum. Lakin Esmahan yakınlığını yanlış anlayabilir mesafe koymakta fayda var. Dedim.
Ömer ayağa kalkıp : - Bu mevzuyu kapatalım validem zira zinhar olmaz böyle birşey. Dedi.
Ben : - Âla aslanım sen nasıl istersen lakin hakkınızda yanlış bir söylenti duymayalım. Dairene dön. Dedim. Ömer eğilip gitti.
Sonra Mihrimah'a döndüm. Ben : - Ya sen Mihrimah söyleyecek birşeyin var mı ?? Diye sordum.
Mihrimah : - Validem ben ne anlatabilirim ki. Dedi gözlerini kaçırıp. Yok sinirlenmiycem anlayışlı bir valide olmam icap ediyor. Yanına oturdum ve gözlerinin içine baktım.
Ben : - Bak Mihrimah çocukluğundan beri Bali Bey'e zaafın var bilirim lakin büyüdükçe zaafın değişmemiş gibi. Dedim.
Mihrimah yalvararak gözlerimin içine baktı : -Validem ben Bali Bey'i seviyorum lakin zinhar sizi utandırıcak birşey yapmam. Dedi.
Ben : - Sevmek, meftun olmak ayıp birşey değildir lakin bir hanım sultan'ın gözlerine bakmak dahi yasaktır. Kaidelere riayet etmen icap eder. Dedim.
Mihrimah : - Lakin validem Bali Beyle evlenmek istiyorum. Dedi.
Ben kaşlarımı çatıp : - Daha çok erken Mihrimah. Dedim.
