Kırım Han'ının güzeller güzeli kızı ve Kırım'ın yegane prensesi Aybige , babası Kırım Han'ı ve kendisi Osmanlı Sultanı Murad Han'a tahta çıkışı ve mutlak iktidarı ele aldığı için hediyelerini sunmaya gidiyorlar. Aybige hatun Cihan Padişahını kendin...
Gül Ağa : - Sultanım sabahı şerifleriniz hayırlı olsun. Dedi. Ben : - Hayırdır Gül Ağa . Diye sorgularcasına baktım. Gül Ağa : - Sultanım, valide sultanımız prenses İsabellayı hareme getirtmişler. Ülkelerine dönene kadar burada ağırlanacaklar ve dahi Valide Kösem Sultan akşam için kendilerine fasıl düzenlemişler. Dedi. Öfkeyle ayağa kalktım ve : - Bu nasıl olur , Kösem Sultan belli ki benim karşıma çıkıcak birini hazırlamaya çalışıyor. Dedim. Gül Ağa : - Vallahi şaştım kaldım sultanım. Dedi. Ben : - Murad buna nasıl izin verir aklım almıyor !! Diye bağırdım. Derin bir nefes alıp haremin üst koruluğundan baktım. Prenses İsabella hareme giriyordu. Tüm cariyeler ona bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gelirken bana bakıyordu. Bende ona keskin bakışlarımı yönlendirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hemen daireme gittim. Ben : - Gül Ağa bu kadın zinhar hünkarımızım yanına gitmiycek , giderse haberim olucak hemen. Dedim. Gül Ağa : - Emriniz başım üstünedir Sultanım. Dedi. Off bıktım. Esma : - Sultanım Has bahçeye çıksanız güller açmış . Dedi. Ben : - Âla ,Süleymanım ile Orhanımı da mektebe bırakın. Mihrimahım ve Ömerimle birlikte has bahçeye çıkalım. Dedim. Sonra has bahçeye çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kırmızı güller çok güzel duruyordu. Ben : - Prensesin buraya gelme nedeni belli lakin muâfak olamaması için gözlerinizi kulaklarınızı iyi açın. Dedim. Esma : - Merak etmeyin Sultanım . Dedi.
