Bölüm 40

167 9 0
                                    

Aybige Sultan'ın Anlatımından

Bir bu eksikti. Sabah sabah hünkarımız çağırdı. Atike Sultan vakit kaybetmemiş. Hemen has odaya geldim.

Murad sinirli duruyordu her zaman olduğu gibi. Ben eğildim :
- Beni çağırmışsınız hünkarım. Dedim.

Murad :
- Gel Aybige kardeşim Atike'nin dedikleir doğru mu ? Dedi.

Ben :
- Ne dediler bilmiyorum ? Dedim.

Atike Sultan :
- Hala aptalı oynuyorsun, kızıma seni bir daha evlatlarımın yanında görmeyeceğim demişsin ! Dedi.

Ben :
- Doğru dedim, lakin haklı sebeplerim vardı. Dedim.

Murad :
- O vakit söyle haklı sebeplerini. Ded ayağa kalkıp gözlerimi delip geçerken.

Bende gözlerine baktım :
- Fasıl sırasında başım ağrıdı kalktım. Mihrimah'ın ve yeğenimin yanınada uğramak istedim. İçerden sesler geliyordu bende kapıyı açtım lakin Esmahan'ın sesiyle durdum. Mhirimah'a alelen oyun kurduğunu onu üzmek için yaptığına dahir bir sürü sözler söyledi. Meğersem Şehzadem Ömer'e aşıkmış lakin Ömer reddeince Mihrimah'tan bilmiş. Haremin ortasında Mihrimah'ın dedikodusunu çıkarmaya kalkmış Allahtan Mihrimah dedikodulara mani olmuş. Dedim.

Murad :
- Bunlar ağır ithamlar Aybige. Dedi kaşlarını çatıp.

Ben :
- Dilerseniz Esmahan ile Mihrimah'a sual edin keza haremdeki kalfalar ve ağalarda şahit. Dedim.

Atike Sultan :
- Öyle bile olsa sen kızıma o lafları ederdin ? Dedi.

Ben :
- Siz olsaydınız ne yapardınız sultanım ? Dedim.

Murad :
- Yeter ! Atike doğru söylüyor ne olursa olsun Esmahan ile kuzenleri arasına giremezsin o da bir sultan. Dedi.

Ben :
- Hünkarım. Derken Murat eliyle beni durdurdu.

Murad :
- Dairene dön Aybige. Dedi soğık bir şekilde. Ona hayal kırıklığıyla baktım. Bu benim sevdiğim adam mı ? Gözyaşlarımı içime atarak başım dik bir şekilde ayrıldım.

Gül Ağa :
- Ne oldu sultanım ? Diye sordu telaşla.

Ben :
- Ne olucak içeride duran benim aşık olduğum adam değil bir cihan padişahı. Dedim ve hızlıca daireme gittim.

Mihrimah dairemde bekliyormuş Mehmet ve Cihangir ile. Mihrimah :
- İyi misiniz validem ? Dedi. Zorla gilü sedim Mehmet ile Cihangir var. Mehmedim zaten çok düşkün bana telaşlanmasın. Mihrimahta kendini suçlar şimdi.

Ben :
- İyiyim kızım nene kötü olucakmışım. Dedim.

Mihrimah :
- Mehmet ile Cihangir'i has bhaçeye çıkarın. Dedi.

Mehmet :
- Bende sizi dinlemek istiyorum. Dedi kaşlarını çatıp.

Ben :
- Ama aslanım Bali Bey seni bekliyor kılıç talimi için. Dedim.

Mehmet :
- Tamam o vakit. Dedi ve isteksizce eğildi. Nilüferde Cihangir'i kucağına alıp çıktı.

Bende sedire oturdum. Mihrimah :
- Validem sakın canınızı sıkmayın o hatun eninde sonunda gidicektir. Dedi.

Ben anlamazca ona baktım :
- Ne hatunu Mihrimah neyden bahsediyorsun sen ? Diye sordum.

Mihrimah :
- Siz daha bilmiyor muydunuz ? Dedi.

Ben :
- Ne oluyor ? Diye sordum.

Mihrimah :
- Validem dün gece hünkarımız...hatunlardan birine mor mendil vermiş. Dedi yere bakarak.

Padişahın Aşkı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin