The Precious Sunshine (Larry-Ziam)

4. Kıyamet.

Eve döneli neredeyse bir hafta olucaktı.

Zayn tekli koltukta oturuyordu.

Niall playstation'da kurulmuştu.

Bense sadece uzanıyordum.

Zayn telefonunu kurcalıyordu.

Niall oyunu geçemedi diye ufak çaplı sinir krizi içindeydi.

"Ah!"

Nefes verdim.

"Lütfen artık Niall o sadece robot!"

Omuzlarını silkti.

"Bak Harry altın madalya almalıyım ve şuan sinirliyim."

Tam o anda Zayn bir anda elindeki telefona bakarak kalktı.

Telefona bakıyordu endişeli gibiydi ama daha çok gergindi.

"Zayn?"

Deyip doğrulduğumda aniden bana baktı.

Niall oyunu durduğunda Zayn bir anda telefonunu fırlattı.

"Bunu nasıl yapar?!"

Bağırmasıyla koltuktan kalktım.

"Zayn sakinleş bir anlayalım?"

Beni eliyle hızla itekledi.

"Bunu nasıl yapar Harry!?"

"Seni anlamıyorum neyi?"

Deli gibi yürümeye başladı.

Evin içinde bir sağa bir sola ve kontrolsüzce yürüyordu.

"Bak Zayn sakinleşmelisin.."

Niall aniden kalktı ve konuştu.

Telefonu eline aldı.

Ardından şaşkınca bana verdi.

Sophia Smith ve Liam payne el ele görüntülendi, ikili yeni bir ilişkiye başladıklarını dile getirdi.

Ağzım yarım açık ona baktım.

"Liam!?"

"Onu öldürücem!"

Niall yakınlaştı ama onuda itekledi.

"Bunu nasıl yaptı!?"

"Nasıl yaptı?!"

Zayn deli gibi bulduğu camı çerçeveyi indirmeye başladı.

"Zayn!"

Niall'ı  tuttum.

"Niall onu durdurmaya kaşlarsak bizede bişey olucak."

Niall hızlı nefes alıp veriyordu.

"Ama elleri?"

"Sakinleşince halledeceğiz çok üzgünüm Niall.."

Niall korku ile bakıyordu ama bende ondan farksızdım.

Zayn aniden evden çıkıp gitti.

"Zayn nereye?"

Bana tek kelime etmedi.

Sadece gitti.

"Ne yapacağız Harry? Ne yapacağız?!"

"Öncelikle sakin ol, ben de şoktayım zaten çabuk Zayn'in arkasından git Niall "

Kafa salladı ve hızla çıktı.

Ellerim gerginlikten tir tir titriyordu.

Yerdeki camları ve ayna parçalarını toplamaya başladım kendimce.