The Precious Sunshine (Larry-Ziam)

14. Louis

"Aşırı yoruldum"

Liam ve Louis futbol turnuvasından gelmişti.

Niall ise Niall'dı.

"Boğulacaksın be adam!  Yavaş ye şunu.."

Niall olumsuzca kafa salladı Louis'e.

"Şarkı sözü yazmak yeterince yorucu.."

Niall konuştuğunda güldüm.

"Zayn sana yardım ediyor sanıyordum..?"

"Hayır o daha çook... Liam ile meşgul."

Dediğinde sesli güldüm.

"Ne? Ne oldu?"

Diyen Zayn'e baktım.

"Hiç"

Dediğimde Niall kıkırdadı.

Kapı sesiyle ayaklandım ve kapıyı istemesemde açtım.

Louis'di.

Louis ile aramız soğuktu.

Bana sürekli soğuktu ve yüzü asıkça davranıyordu.

Neye canının sıkkın olduğunu sorsamda cevap vermemişti.

Uzun zamandır bu devam ediyordu.

Yeni album çalışmaları stressi değildi.

Başkaydı bu davranış hal ve hareketler tamamen farklıydı.

"Aa Louis gelmiş."

Niall konuşurken sadece boşça ona baktı.

"Ne var yani..?"

Diye terslediğinde herkes garipçe baktı.

Sadece sessizce oturdu ve yanında öylece oturdum.

"Sen iyi misin?"

Kısık sesle sorduğumda sertçe yüzüme baktı.

"İyi ya da kötü olsam ne olur?"

Sertçe cevap verdiğinde sadece sabrım sınanıyordu.

Sessizce arkama yaslandım.

"Cevap versene bi?"

Dediğinde tek kelime etmedim.

"İyi görünmüyorsun.."

Kısık sesle söylediğimde aniden sesi yükseldi.

"Görünürüm! Görünmem! Sana ne?!"

Şok ifademle ona bakıyordum ama çocuklar bize bakıyordu.

Sadece sessizce ayağa kalktım.

Gidecekken kolumu tuttu.

"Çocuklar sorun ne?"

Niall sorduğunda ona elimle sakin olması için işarer verdim.

Liam ve Zayn sadece bakıyordular.

Bir daha bağırdı.

"SANA NE?!"

"Yeter! Çocuğa bağırma?!"

Zayn araya girip kolumu Louis'den kurtardığında kontrol edemediğim nefesimle bakıyordum.

"Neyin var senin Louis?!"

Liam seslice konuştu.

"Siz karışmayın benim ve onun arasında.."

Gitmek için döndüğümde yüksek sesle bağırdı.

"Gel buraya dedim! konuşacağız!"

Kontrol edemediğim öfkemle, Hızlı gelip yakınında durdum.