Araba durağa yaklaşıyordu. İzlediğim dizi yavaş çektiği için video açılana kadar kafamı kaldırıp cama bakma ihtiyacı duydum. Kafamı yana çevirdiğim de; birinin, hayır bir kadının yere çömeldiğini gördüm. Herkes belirli bir mesafeden dehşete düşmüş, kadını seyrediyordu. "N'apıyor bu kadın? " sonra o felaket manzarayla karşılaştım... Araba durağın oraya gelmişti bile. Kadına gelince... kadın kucağında yatan admın bağırsaklarını çiğniyordu... Ne olduğunu anlamam biraz vaktimi almıştı. Bunun kurban bayramında kurbanlığın kesilmesini görmekle yakından uzaktan alakası yoktu... Kadın, adamın bağırsaklarını tutmuş, ağzına dolduruyordu... Ellerimin bir anda buz kestiğini hissettim. Fakat araba durağa yanaşmış, yol kenarında neler döndüğünü bilmeyen şoför kapıları açmıştı. Yol kenarındaki o yamyam kadın kafasını kaldırmıs, otobüse keskin bir bakış atmıştı. Hayır, o bakış banaydı. Kadınla göz göze gelmiştim. Kadın bir anda oturduğu yerden kalkmış otobüse doğru koşmaya başlamıştı. O otobüse doğru koşarken bağırsaklarını dışarıda olan adam tuhaf hareketler yaparak ayağa kalkmıştı. Adama en yakın olan korkmuş diyer kadın bağırsakları dışarıdaki adama " iyi miniz? Ambulans yolda, merak etmeyin! " Diyerek moral verdi. Ancak bağırsakları yola düşmüş olan adam bir anda atılarak kadına saldırmış, ve bir ısırıkta kadıncağızın atardamarının bulunduğu boğaz tarafını yemeğe başamıştı. İlk yamyam kadın ise neredeyse otobüse gelmişti. Kadın sıradan bir insana göre oldukça yavaştı ancak yürümediği belliydi. Yürüme hızında koşuyordu.adımları oldukça komikti aslında. Nasıl anlatılır? Ayakta durmakta zorlanıyor olduğu belliydi. Topallıyor ve ayakları birbirine dolanıyordu. Tüm bunlar olmaya devam ederken ben ise hala yamyam kadınla göz teması kuruyordum. Bedenim tamamiyle donmuştu. Gözümü bile hareket ettiremiyordum. Sonra bağırış sesleri yükseldi. Şoföre bağırıyorlardı. "KAPILARI KAPAT! YALVARIRIM KAPILARI KAPAT! HADİSENE!?! " Soför aynadan olanları görmüş olmalı ki direk kapıları kapattı.ancak araba duraktan uzaklaşıncaya kadar ben kadınla göz temasımı ayırmadım. Vücudum hâlen donuktu.arabadaki herkes ağlıyor, konuşuyor, bağırıp çağırıyorlardı. Benim donukluğum yavaş yavaş geçiyordu. Etrafıma bakındım. Hala şoktaydım ve etrafımdakileri algılamam çok güçtü.
İnmem gereken durak geldiğinde düğmeye bastım. Benimle birlikte en az yirmi kişi daha indi. Şoför biz iner inmez kapıyı kapattı ve kaçarcasına gitti. İndiğimde ilk yaptığım etrafı Kolaçan Etmek oldu. Sağıma soluma bakıp etrafın "normal" olduğunu görünce son kez arkama baktım ve okula yürümeye başladım. Yürürken kendi kendime konuşuyor, olanlara açıklık getirmeye çalışıyordum. "O zombi kılıklılarda neydi lan" yanımdan geçenlerinde benden farkı yoktu anlaşılan. Kendi kendime tekrar ettim. " o zombi kılıklı" , "zombi kılıklı", " Zom-bi kılıklı??? " "LAĞĞN!!! " galiba o yamyamlar... Böyle birşey... Mümkün olabilirmiydi? "A kahretsin bunun için fazla gencim! " ama galiba haklıydım. Onlar bir zombiydi. "Ama buraya gelene kadar... " "En son o ilk yamyam kadın yukarı koşuyordu! " okula doğru koşmaya başladım. Önüme geleni itikleyip, var gücümle koşuyordum. Nefes dahi almadan. Aklımdaki tek şey arkadaşlarımı uyarmaktı. "Ailem? " tabi ya!!! Telefonumu açtım. Zaten şifresi olmayan telefonum hemen açılıverdi. Aklıma ilk annem geldi. Annemi aradım. Kısa sürede açtı. Ben ise artık koşmuyor yavaş adımlarla yürüyordum. "Alo anne?" annem sesimdeki telaşı hemen anlamış, sorunum olup olmadığını sormuştu. "Anneciğim. Fazla konuşamıyacağım. Lütfen kendine bol yiyecek bulunan bir sığınak bul! Kendime dikkat et! Korkma bende kendime dikkat edeceğim. Anne? Anneciğim Beni dinler misin lütfen!? "Annem peş peşe sorular yağdırmıştı. " Şu an birşey anlatamam ama sen git ve güvenli bir alan bul. Olmazsa çatıya da çıkabilirsin. Lütfen dediğimi yap ve benim için endişelenme tamam mı? Seni seviyorum... " babamı da aradım ancak babam açmadı. " tamda meşgul olacak zamanı buldun ha! " artık okul kapısından geçmiştim. Telefonu kapatıp cebime koydum. Sınıfımın olduğu alana gittim. Herzaman ki gibi saçma sapan bir "sıra" şekli almışlardı. En yakın arkadaşlarımın yanına koştum. Nefes nefese kalmıştım. "Günay- birşey mı oldu kız? " dedi İrem. Bense sadece soluklanmakla meşguldüm. "Ece iyi gözükmüyorsun. Birşey olduysa söyle lütfen. " dedi Sude ve bense korkmuş gözlerle onlara baktım. "Z-zombiler!" ağzımdan sadece bu kelime çıkmıştı. "Ne zombisi kız? " " Aşağıda! Otobüsteyken gördüm! Adamın bağırsağını koparıyordu! " "oww galiba Ece yine bütün gece o çizgi filmlerden izledi... Hahaha! " dıye seslendi Ayşegül. Ayşegül'den nefret ediyordum. G*tü kalkık, kendini birşey sanan ama aslında bir b*k a yaramayan tiplerden. Kendini havalı sanıyor... "Birincisi!" Diye seslendim. " çizgi film değil, anime! İkincisi hayır akşam hiçbir şey izlemedim. Üçüncüsü gerçektende aşağıda insanlar birbirini yiyor! " söylediklerimi tınlamadığı belliydi. "Hah! Ece aklını kaybetti! " yanındaki iki kızda Ayşegül ile birlikte gülmeye başladı. "Ece ciddi misin? Şaka ise hiç komik değil bu arada! " dedi Sıla. "ne şakası Sıla? İnan bana kapılar kapanmasa beni de yiyecekti! " Sıla şok olmuş gözlerle bana baktı. Tam o sırada Ayşegül'ün yanındaki Buse bana yaklaştı. "Zombi olduğunu nereden biliyorsun? Vahiy mi indi? " konuşmamız o kadar gürültülü olmuş olacak ki gözümü ayırdığımda herkesin bize odaklandığını ve bana acıyan gözlerle baktığını gördüm. Benimle alay ediyorlardı... İNANIN BANA!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARILMAYI BEKLEMEK
HorrorKaçmalarını söyledim, fakat bana inanmadılar... şu an cesetlerinin üzerinden geçiyorum!.. Beğenip yorum atarsanız sevinirim.