o harika buluşma ve yeni tatlı arkadaşım

42 7 13
                                    

gerçekten çok heyecanlıydım. acaba neden çağırdı? neden bu kadar geç saatte beni buluşmaya çağırdı? neden beni çağırdı? benden gerçekten hoşlanıyor mu? beni seviyor mu? aklımda bitmeyen sorularla yürümeye çalıştım.

konum, bir meydandaydı. seul meydanında. aslında burayı çok severim. genelde çocuklar çok olur.

jennie'yi görmemle kafamı boşaltım koşar adımlarla, seke seke yanına gittim. beni görmüş olacakki el salladı. o harika gülümsemesini yansıttı hemen ardından. bende ona bir gülümseme yansıtıp yerimi aldım.

uzun süre sessiz kaldık. birimizin artık konuşmayı başlatması gerekiyordu. jennie'den bir etkileşim alamayınca ben başlatmayı düşündüm. ama nasıl yapacağım?

gerçekten çok utanıyorum. hareketlerime, nefes alış verişime çok dikkat ediyordum. robot gibiydim.

ağızımı hafif araladım. ona baktım ve ince bir ses tonuyla "neden çağırdın jennie? bir sorun mu var?" dedim. bana bakıp gülümsedi. "hayır. seni görmek için çağırmıştım." dedi.

içimde kelebekler uçuşuyordu adeta. hepsini hissedebiliyordum.

güldüm. "lisa." dedi. bütün bakışlarımı ona yönelttim. gözlerinin içine bakıyordum. o ise sadece gözlerini kaçırıyordu. "sevgilimden ayrılmak istiyorum fakat o benden ayrılmıyor. gerçekten beni çok rahatsız ediyor her teneffüs. benden ayrılmakta istemiyor." dedi ve sustu. "benimle sevgili olursan belki onla ayrılabilirim." dedi.

içimde sevinç çığlıkları atıyordum. sonunda! nasıl ve ne için sevgili olduğumuz benim için önemli değil, önemli olan ne olduğumuzdur benim için.

yüzüme daha dikkatlice baktı. "sanırım bu birkaç gündür senden hoşlanmaya da başladım. sevgilim olur musun?" dedi. bu soruya asla hayır demem! sonsuza kadar evet.

yüzüne bakıp. "ne kadar sürecek peki?" dedim. ince bir sesle "bilmiyorum, 1 haftayı geçeceğini sanmıyorum." dedi. bu üzücüydü. sadece 1 hafta birlikte olmamız... olsun, önemli olan sevgili olmamız!

gülümseyip "önemli değil jennie. sevgilinin başından ayrılması için seninle sevgili olurum." dedim. o da gülüp bana sarıldı.

sarıldığı gibi dondum. hareketsiz kaldım. istesem de hareket edemiyordum. sanırım fazla heyecan yaptım.

jennie benden hızlıca ayrılıp telaşla bana baktı. neden sarılma anımızı bıraktı ki? "lisa ne oldu? dondun kaldın öyle." dedi. "ha, yok bir şey." dedim. gülümseyip tekrar bana sarıldı.

bende ona gülümsedim. "artık gitmem gerek sevgilim. bu haberi 'eski' sevgilime söylemeliyim. ne kadar erken o kadar iyi değil mi?" dedi.

ne kadar geç o kadar harika olacaktı sanırım o. ama neden bu kadar erken yapıyor ki? "neden bu kadar erkencisin? yarın okulda söylersin." dedim. biraz düşündü. "aslında haklısın." dedi.

telefonunun çalması ile hareketlendi. "şey, üzgünüm fakat buna bakmam gerek." dedi. kafamı iki yana olumsuz anlamda salladım. benim için sorun olmaz. "önemli değil bak sen." dedim. gülüp yanıtladı.

——————

"anlamadım?" dedi.

——————

"sen neler diyorsun?" dedi.

——————

"bu gerçek mi?" dedi.

——————

"eve geçeceğim. eve geçince ararım seni, konuşuruz." dedi.

——————

Okuldaki Ölü Gözler ~JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin