Papatya Çiçeği

18 1 0
                                    

Bir papatyanın yapraklarınıda seviyor sevmiyor diye kopararak geçirdik zamanımızı değil mi ?
Ya seviyor,
Ya da sevmiyor diye ...
Nedendir bilinmez ...
O kıyamazdı ama bir çiçeğe hatırlıyorum o günleri ...
Koparamazdı hiç bir çiçeği bana vermek uğruna ...
Götürürdü beni çiçek bahçelerine ,çiçek olan yerlere ...
"Burası sana ait tıpkı bir çiçek gibisin hani şu nadir çiçekler var ya o kadar özelsin ,her bir çiçeğe bakınca sen aklıma geliyorsun"" derdi
Sanki benle konuşurken edebiyat yapıyormuş gibi olurdu bir anda ...

O kadar güzel yerler gördüm ki onunla her yeri çiçeklerle dolu çok güzel yerler vardı ,güller ,papatyalar ve daha fazlası ...
Hatırlıyorum da her bir çiçek almak istediğinde bana
buraya getirirdi...

Bir gün öyle bir çiçek aldı ki çok şaşırmıştım çünkü o bir çiçeğin koparılmasına bile karşıydı
Bana aldığı çiçek hiç bir zaman solmadığını söyledi bana çok özel olduğumu tıpkı bu solmayan çiçek gibi hediye kutusunun içinde olmasını söyledi kimse almasın seni benden başka sen bu çiçek gibi bana aitsin o kadar özel ve bir o kadar da nadirsin demişti...
işte anladım ki bende bu çiçek kadar nadirdim ...
Hediye kutusunun içinde o kadar güzel görünüyordu ki böyle bir yere koysan bile koyabilirdin , pembe dudak rengine benzeyen bir renkti ,o çiçeği her zaman saklayacağıma söz vermiştim
...

Bana çiçek hediye etmesi beni şaşırtmıştı ama bir o kadar da bana bu hediyeyi verip gitmesi de içimi bir o kadar acıtmıştı ,
İşte bu günde bu çiçeği odamda en güzel yerine koyduğum yerde buldum
Hala ilk günkü gibiydi , o verdiği gün gibi açıyordu yaprakları
Ama o ilk günkü gibi bu çiçeğe sevinçle bakmıyordum aslında
Bana o güzel günlerden kalan en anlamlı ve bir o kadar da beni üzen bir hediyeydi ...

Derin bir nefes alıp etrafa baktım ,her yer dağınık ,ayrıldığımız günden beri hiç toplamamıştım odamı ,her yer koyduğum gibi kalmış etrafta ...
Her yer dağınık ,tıpkı aklım gibi, onunla olan sevgim gibi ,
tıpkı aylar önce başladığım bin parçalık puzzle gibi yarım kalmıştı her şey ...
Anladım ki giden gelmiyor bende her şey olduğu gibi kalsın istedim odamda
Her şey koyduğum gibi kalsın ,hiçbir şey yer değişmesin ,her yer olduğu gibi kalsın odamda ...
Derin bir nefes aldım tekrar etraf dağınık ,telefonum dağınıklığın içinde kaybolmuş , kıyafetlerim birbirine gitmiş hiçbir şey bulunmuyor ,çok sevdiğim kitaplar desen bir bir raflarından düşmüş ve paslanmış ...
Yıkılmış bir oda gibi her şey ,toplanması gerek tıpkı aklım gibi...
Hiç toplamadan pencereyi açtım havalansın diye ...
Yüzüme odamdaki bulanık hava hariç temiz bir hava aldım ilk kez , içim kırık cam parçalarıyla dolu gibi bir his kapladı içimi ...
Dışarıda ki bahçede duran çiçeklere takıldı gözüm öylece dona kaldım o çiçeklere bakarak
Çünkü solmuşlardı sonbahar gelmesine daha vardı ama nasıl bu kadar hemen sokabilirlerdi ki diye düşünmekten kendimi alamadım
Pencereyi kapatıp bana aldığı hediyeye baktım solmamıştı hala ilk gün ki gibi
durmasına rağmen dışarıdaki gerçek çiçekler solmuştu..

Belki beni de çiçeklerin yanına götürmesinin sebebi de buydu değil mi ?
Bir gün bende solabilirdim tıpkı çiçeklerin yaprakları dökülmesi gibi...
O ilk başta güzel görünen çiçekler solmuştu , tek tek yaprakları dökülmüştü
Ve ortadan kaybolmuştu ...
Daha önceden bilmeliydim bunun anlamını ama bilemedim çiçeklere götürmesinin sebebinin bu olduğunu anlamalıydım ...

Göz yaşlarım akmayı kesmiyordu bu çiçek de solması gerekiyordu ama solmadı
Bende onun yerine soldum işte
Şu gördüğüm papatyalarda da yapıyordum bunu seviyor sevmiyor diye yapraklarını ayırmadan önce düşünmeliydim,
oda bir gün solacak şimdiden soldurmuyum ,bu güzel çiçeği sonuna kadar yaşatmak için yapraklarını seviyor , sevmiyor diye yolmuyum ...

Papatya yapraklarını kokardık değil mi?

sanki sevgimizi oda biliyormuş gibi her yaprağını teker teker kopararak seviyor bu beni yoksa sevmiyor mu diye yapardık ...

Ne kadar da saf bir düşünceymiş bu
Bir gün solacağını bildiğimiz halde yada ayrılacağımızı bildiğimiz halde seviyorduk birilerini sonra sevgimiz gerçek mi diye papatyalara soruyorduk ...

bazı şeyleri gerçekten bilmiyorum

ve bazı şeylere nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum

neden onun bana verdiği çiçek solmadı da dışarıdaki  içekler solmuş,

yerini solan çiçekler almıştı,yaprakları düşmüş ,başka yerlere dağılmış gibiydi...

bilmiyor ,hiçbir şey bilmiyorum...


"Solmuş bir çiçeğin

ayazında kaldım ya

üşüyorum ısıt beni

neredesin günlerdir

arıyorum seni beni 

üzen kişiyi ..."

""Sahipsiz Güneş ""Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin