Dilsizler Ülkesi

7 1 0
                                    

Değeri bilinmeyen insanların yanında kalmak nasıl bir şeydir yaşayınca anladım ....

Kimse benim değerimi anlamadı,
Görmediler ,görünmez oldum ,
kimsenin görmediği sessiz çığlık gibi ,
gözlerinin içine baktım ama ondan bile anlamadılar ...

Kitaplar sevdim ,beni anlayan dilsizler ülkesine gitmiş gibi sanki .
dedim ki ;"beni anlayan bir tek o var " bırakmak istemedim elimden ,
belki saatlerce ,günlerce ,aylarca ,yıllarca çünkü beni anlayan onlardı ...

Yada ben öyle düşünüyordum ...

İçinde kaybolmaktı ,karakterlerle onların anılarını yaşamaktı onlarla birlikte ağlamaktı ,onlarla birlikte gülmekti ...

İnsanlar beni görsün diye kırk takla atmak yerine
sessizliği seçtim ama                                         " Çığlıktı sessizliğim  ama  buna herkes sağırdı ..."
Ben hep sessiz kaldım ve sessizliğim içinde bir dünya kuran insanım kimse yanımda yoktu ama benim içim hep bir senaryoydu...
Kafamın içi o kadar çok şey vardı ki gerçek hayattan ayrılıp orada yaşamış gibiydim ...
Ben nasıl anlatılır bilmiyorum ama beni anlayan benim gibi dilzizler sandım çünkü ben sessizdim o gözükmeyen ,umursanılmayan ,ne yaptığı bilinmeyen ,tek başına bir yerlerde kimse görmesin diye iç çekerek ağladığı
benim işte o benim !
Bir zamanlar kalabalığın içinde arkadaşları olup konuşan ben artık kalabalığın içinde sessizleşiyorum...

sevdiklerim  uzakta ,
herşeye yabancı,
anılarım yavaş yavaş siliniyor ,
güzel olan her şey unutuluyor ,
yerine unutmak istemediklerim kalıyor
...
"""Beni duyan yokmu diye bağırıyorum içimde ,ey dünya sende mi yabancısın bu sessizliğe ?
Ey insanlar siz sessizliğin içinde attığı o çığlığı duyabilirmisiniz?
size sesleniyorum...
- Hiçbir ses yok
Ve o kız içinden bağırdı ama dünya ve insanların hiçbiri buna inanmadı ...""

O kız içinde biriken hüzünü anlatmak istercesine insanların gözüne bakıyordu ama hiçbir kimse o kızın içinden geçen çığlığı duymadı ne kadarda kötüydü değilmi insanların gözünün içine bakarak bu sözleri bağırarak anlatıyor ama kimse bunun farkında değildi ...
Oysaki bir şey demeden yanında kalmakta yardımdı ,onun sessizliğini bile izlemek onu anlatabilirdi belki ...

Bir iyimisin sözü ona ne hatırlattığını sadece o bilirdi ...

"İyi dese yalan olur ,kötüyüm derse içine dokunurdu "...

Kitapların içindeki sözler hep onu hatırlatırdı
Yalnız kalan bir kuşu görmek ,öylece uzaklara bakan birini hayal etmek ,sulanmak isteyen bir çiçeğin yalvarşını anlatıyordu onun için sanki...

İnsanlara güvenmemenin ne olduğunu kitaplardan ve yaşantıtan öğrenen bu kişi güvenmek denen şeyin çok nadir insanlar olduğunu düşünüyordu
Çünkü öyleydi güvenmek : dalını birine yaslamak gibiydi ama o kızın da öyle biri yoktu işte
Ağlamamak için saatlerce geceyi bekleyen gece oluncada herşey geçicek deyip içine atan bir kızdan bahsediyorum size ...

""Tanıyan varmı ?
Gerçekten tanıyan yokmu bu kızı ?
Gerçekten mi ?
Hiçbir ses gelmedi işte o zaman tek bir kelime süzüldü dudaktan
-Yok !""

Hekesi kendim gibi görmekti belki yanlışım, ben onların bir insan olduğunu bana değer veren insanların bana hissettirdiği duyguyla bağlandım onlara.. ben kendi dünyamda ağlayan ,üzülen ,kitapları arkadaş edinen ve kalabalığa girince bunalım yaşayan biriyim bunu hiç anlamadınızmı ?

Beni anlayan vardı bir zamanlar dedim ama oda herkes gibi bıraktı beni ...
Ben ...
Ben işte ....
Kimsenin bilmediği içinde savaşlarla mücadele eden bir ben varım karşılarında ama gördükleri tek şey sessizlikti ama bunu bile anlamadılar
....malesef ....
Kendini sevmenin ,değer vermenin ne demek olduğunu kendim de farkettim
ben yanlızdım ama ben vardım
bana ben sahip çıktı desem inanırmısınız ,ben kendimi sevdiğimde küçük bir kızdım yere düşünce ağlayan ama her seferinde kendisi kalkıp yaralarını temizleyen bir ben vardım karşılarında ...

Ben demek biraz zor geliyor bana
Milyonlarca insan varken bir tek ben vardım beni anlayan ,

Bir tek "ben! "

Aynaya bakıyorum bazen gözlerimde o eski sevinç gitmiş yerini mutluluk maskesi mecburmuş gibi takmak hissediyorum
Ben kendime hiç değer vermemişim biliyormusunuz ben bendim herkesin gördüğü ama bana göre öyle olmayan biri ben kendimi anlatamıyorum ben buydum işte ...

kimsenin anlamaya bile yeltenmediği anlamaya ,anlatmaya ,söylemeye üşendiği biriyim ,gelselerde istemeyerek yaptıklarını ,geldiklerinde bunu bilerek iyiymiş gibi davranmayı da altan alıyorum artık ...

""Size sesleniyorum ;  yanlız olan kişilerin içinde ne kadar kişi öldürdüğünü ,kime kızdığını , nelerden vazgeçtiğini , söylicek sözü ve  bildiği halde söylemediği o kadar çok şey vardır ki herşeyi bir ""peki ""kelimesine yada ""geçicek"" kelimesine sıkıştırır ama bunu siz bile anlayamazsınız ...""

""Yalnızlığınızı sevin bir gün kalabalıklar içinde boğuşursunuz , yalnızlığın yeri ayrıdır kalabalıklardan kaçıp sessiz kalmak ise bir tercihdir bunu bilen sadece yalnızlardır ....""

Beni yalnız kalmaya mecbur düşüren ne bilmiyorum ama eğer ben uzaklaşıyorsam onlarda gördüğüm bir şey beni üzmüştür yada alışmakta ,anlatmakta zorluk çekmişimdir ve onlar beni anlamamıştır ,  anlaşılmamışımdır ...
Bir zamanlar herkesle konuşan ,gülen kişi şimdi ise herkese yabancı olmuş durumda ...

Neden bilmiyorum  o zamanlar ama yüzü gülen o kişi bir anda nasıl bu kadar yabancılaşıyordu ki ?

Zamanımızı birlikte geçirdiğimiz insanlarla şimdi ise artık bir yabancı gibiyiz kimsenin bizi  anlayacağı yok gibi sanki...

İnsanlıktan uzaklaşıp kitaplar diyarına geldiğimden beri tek istediğim her şeyin eskisi gibi olmasıydı ...

Anılar ,Hatıralar ,gülmeler , birlikte söylenilen şarkılar ,kutlamalar ve hiç bitmeyen sevgi en çokta birbirlerine olan  bağlılık ...

Özledim diyemiyorum ben

şu anda bazı anıların aklımdan silindiğini hatırlıyorum eskiden söylediğimiz şarkıların dilimde sıralanırken şimdi ise bir mısrasını bile hatırlamıyor olmam ne kötü...
Bir mısarsından sonra herşey değişiyor sesler geliyor  sanki uzaktan ...

Bilinen birinin sesi gibi  ,her saat duyduğum o sesler geliyor ama kime ait olduğunu bilmekte zorluk çekiyorum ...bu anımı unutmam dediğim ne varsa herşey yavaş yavaş siliniyor ...

Güzel günler çabuk geçerdi ama unutması neden bu kadar kolay oldu oysa en güzel şeyler hiçbir zaman unutulmayacak olanlardı hep en kötü şeyler aklımıza geldi üzüldük ağladık ama hep ayakta durmaya çalıştık ...
Eskisi gibi günlerin olmayacağını zaman geçtikçe öğrendim ...
Herşey farklıydı ...
Eskiler belirirdi gözümde,
anılarım tazeydi gün geçtikçe anılar daha da batmaya devam etti ve ben buradan herkesin gördüğü ağlayarak geçtim ve sonuda eskiye bakıp o güzel anıları hatarlamaya çalışmak oldu çünkü o anılar hiçbir zaman unutulmayacak şeylerdi...

Küçük bir şey bile insana anı olarak kalırmıydı ?

Bir düşünsenize söylenmiş bir söz ne kadar zamandır insanı  düşündürebilir ki ,
birilerinin yüzü ne zaman sonra silinebilir di ki...

ne zaman sonra ...

birilerinin kokusunu içinde çekmek kolaysa eğer
unutmakta mı bu kadar zıttı ...

""Sahipsiz Güneş ""Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin