Kadın okuldan yeni gelen kızının çantasını aldı. Gülümseyerek "hoş geldin çiçeğim." Dedi kızı kendisine dönüp "Anne benim boyum ne zaman zeynepden uzun olucak?" Kadın gülerek "kızım zeynep senden büyük hem nihal yengenin boyu da uzun çocuklar annelerine benzer." Küçük düşünceli "o yüzden çok pahalı çantaları var ikisininde" dedi. Kadın kızının dediklerine kahkahalarla karşılık verdi "zenginlik de kalıtsal haklısın..." kadın kızının saçlarını okşayıp yemek masasına kadar eşlik etti. Yeni hazırladığı makarnayı tabağa aldı. Kızına verdi. Hevesle " Günün nasıldı" diye sordu çocuk somurtarak " yine Zeyneple kavga ettim bana fakir cüce dedi." Kadın üzülerek "yapma kızım böyle onlar zengin biliyorum bizim de durumumuz o kadar iyi değil ama şöyle düşün seni çoook seven bir annen bir de baban var. Amcan ve yengen bahse varım bizim kadar mutlu değillerdir." Küçük kız mızmızlanarak " peki anne " dedi. Kadında düşünceli bir şekilde mutfağa yöneldi.
(Yarım saat sonra)
(Kapı çalar...) Kadın koşarak kapıyı açar gelen kocasıdır. Adam elindeki market torbalarını yere fırlatır. " beş kuruş paramız yok artık Elif (!)"
Kadın korkarak bağırıp duran kocasının attığı torbaları toplar." Ne oldu Hakan ?!" Adam hışımla kanepeye oturur. " Ferhat bey aradı, bizim departman kapanıyor. Herkes işten atıldı.(!)" Kadın elini yüzüne götürdü şakaklarına dayadı elini. "Borçlar n'olucak" adam yumruğunu kanepeye sertçe geçirdi "nerden bileyim ben" dedi. Kadın kocasını daha önce hiç böyle görmemişti. Korkarak " Hakan ben elimden ne gelirse yapacağım bende iş bulurum, çalışırım. O borcu kapatırız."Adam daha sinirli "bi bok yapamazsın Elif. kır dizini otur evinde." Kadın susar. Adam "git kızı yatır!" Der,oldukça sinirli. Kadın lafını ikiletmez. Odaya yönelir. Ders çalışan kızının alnından öper " Prensesim, hadi uyuyalım. Yarın okul var." Kız başını salladı ve yatağa ilerledi. Kadın kızın üzerini örttü. Ve kapıya yöneldi, tam çıkacakken kız yatakta doğruldu." Anne bana masal anlat" dedi sanki annesinden son defa masal dinliyeceğini biliyor gibi. Kadın dönüp " bu gün olmaz çiçeğim. Baban çok üzgün ona destek olmalıyım." Çocuk kafa sallayıp. " iyi geceler Anne kuş." Dedi. Kadın "iyi geceler yavru kuş" dedi ve kapıyı kapattı.
(Kadın şağıya indi)
Kocasını ve içki şişelerini gördü. Adam kızı doğduğundan beridir içmiyordu. Ta ki o güne dek." Hakan yeter içme, bak kötü görünüyorsun."
Adam alkolün etkisiyle dağılmış durumdaydı. " Sanane be kadın sen git yemeğini yap!" Kadın adamdan tiksinir gibi oldu mutfağa gitti. Az sonra kocasının sesini duydu. Telefonla konuşuyordu. "Abi nolur çok sıkışığım... kirayı vermem gerek... yemin ederim ödiycem... tamam abi istemiyorum lanet paranı..." adamın ağlama seslerini duydu. Adamın yanına gittiğinde şok oldu kocasının elinde tabanca vardı. Kadın koşup adamın elinden silahı almaya çalıştı, adam kadına bir tokat savurdu canı yanmıştı. Burnunun kanadığını fark etti. İnleyerek "Hakan yapma n'olur dedim." Adam namluyu başından çekti. Kadın sevinir gibi oldu. Adam sonra namlunun ucunu kadına yöneltti. "Elif seni çok seviyorum. Ama benden sonra başka biriyle olmana dayanamam o yüzden benden önce öleceksin..." Ve sonra kadına iki el ateş etti... Kız seslerden uyanmış aşağıya inmişti babası yerde kanlar içinde yatan annesine sarılmış ağlıyordu. Kızının kendisini izlediğinden habersiz namluyu başına dayadı ve bir el ateş etti kafasından akan kanlar her tarafa bulaşmıştı perdeler... halı... duvarda asılı aile fotoğraflarına... Her yer babasının kanıyla kaplıydı...
"Ben buçe kartal... Babam önce annemi sonra kendini infaz etti...
Ve ben sadece 10 yaşındaydım.
Size öykümü anlatmak, her ne kadar canımı yaksada anlatmak zorundayım..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOR (Texting)
Mystery / Thriller- Bu zırvalıklar; dilimden kalbimden dökülen herşey. Sen her ne kadar beni sevmesende... - Anlamıyorum Buçe neden sevdin beni !? ben sadece... ben onu kalbimden söküp atamamamışken seni alamam. Çok zor buçe çok. (!) - Zor... Zor...Zor... (iç çeker)...
