10-bozduğun gibi tamir et

512 42 46
                                    

changbin'den;
gece boyu uyuyamamış yatağın içinde boş boş yatmıştım sadece birde chana yazmıştım doğal olarak hava aydınlanınca ise yine chana yazmıştım enayi gibi okula gitmeme kararı aldım zaten şu sıralar hocalar pek okula uğramıyordu

okula gitmemeyi fırsat bilerek masa başına geçtim şarkı yazmak istiyordum ki bu sürekli yaptığım bir şeydi tek fark bu sefer yazamıyordum terledigimi farkedince odamın camını açtım şuan daha iyi gibiydi ama zaman geçtikçe zor nefes almaya başladığımı hissettim tanrım noluyordu bana üstümü cekistirmeye başladım istemsizce

kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum ama pek başarılı olduğum söylenemezdi en son yatağımın ucuna çökmüş ağlamaya başladım belki ağlarsam rahatlardım değilmi?

Jisung'tan;
changbin hyunga hem mesaj yazmış hem aramıştım ama nafile telefonuna bakmıyordu minhonun dedikleriyle beraber daha da endiselenmistim umarım iyidir

acele bir şekilde evden atmıştım kendimi changbin hyungun evine gidiyordum yoksa yerinde duramazdım taksiye atlayıp adresi verdim

bir süre sonra gelmiştim taksiyi parasını verip geri yolladım zili bir kez çaldım açan olmadı ikinci kez çaldım bu sefer bayan han açmıştı kapıyı

"jisung bir sorun mu vardı?"

"şey changbine gelmiştim telefonlarıma bakmıyordu da"

"hm tamam anladım changbin dün dershaneden geldiğinden beri odasında nerdeyse telefonlarına bakmıyorsa uyuyordur sanırım geç bak istersen "

teşekkür edip doğru changbinin odasına ilerledim kapıyı tıklatıp açtığımda ise görmeyi beklediğim şey dizlerine sarılmış bir şekilde sessizce ağlayan bir changbin görmek değildi koşarak gidip hemen kollarımı sardım top gibi yaptığı bedene parmaklarımı saçlarında gezdiriyordum rahatlaması için evet şuan ilk defa changbini ağlarken görüyordum

"j-jisung"dedi zar zor,nefes alış verişleri düzensizdi

"tanrım iyi değilsin"dedim karşılık olarak

paniklemistim hemde hiç olmadığım kadar ellerimin bile zangır zangır titrediğini yeni farkediyordum annesini çağırmak geldi aklıma ama telaşlanmasını da istemiyordum

"c-chan"dedi bu seferde o ne alakaydı belki yapacağım şey çok saçmaydı ama changbin için en iyi olacak şey olabilirdi titreyen ellerimle telefonumu elime aldım minhodan chanın telefon numarasını istedim o da hemen attı haliyle numaraya tıklayıp hemen çaldırdım

-alo kimsiniz?

-Jisung ben minhodan tanırsın sende chan olmalısın

- evet bir sorun mu vardı

-evet bir sorun var

-ne noldu

-changbin. o iyi değil evine geldim ve ilk defa ağlarken gördüm senin adını sayıklıyor gel ve bozduğun gibi tamir et

-ah siktir konumu at geliyorum

ardından hızla telefonu kapatmış konumu atmıştım chan gelene kadar changbini sakinleştirme çabalarım devam ediyordu

changbin'den;
ne olduğunu kestiremiyordum önce jisung sonra chan gelmişti yanıma hadi jisung neyse de chan neydi ya

jisungun ne kadar endişelendiğini anlayabiliyordum sonuçta kaç yıllık arkadaşını ilk defa ağlarken görüyordu onun için kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum ama nefes alırken zorluk çekiyordum hala ağzımı açıp tek kelime edememiştim kendimi dünyadan soyutlanmış hissediyordum ta ki chan gelip beni kollarıyla sarana kadar

onu hissettim bana olan dokunuşlarını hissettim bana ilk dokunuşları değildi ama bu çok özeldi  ağlamalarım git gide iç çekişlere dönüşünce chan beni kendisinden uzaklaştırdı çok utanıyordum benim ilk defa bu halimi görüyordu ve ben hiç birşey yapamıyordum yine ve yine

"daha iyi misin?"dedi endişeli ses tonuyla kafamı yerden kaldırmadan onu onayladım

"kafanı kaldırır mısın?"dedi bu seferde

zar zor kafamı kaldırıp kızarmış gözlerimi gözlerine kilitledim

"neden burdasın?"diye sordum kısık bir sesle

"jisung aradı iyi olmadığını söyledi"

tabiki chanın adını sayıkldığını bilmesine gerek yoktu.

"ne olduğunu anlatmak istermisin peki?"

"sen"

"ne?"

"sensin işte bu hale gelmeme sebep olanda beni o durumdan çekip çıkaranda sensin"

"changbin "dedi sesinde kırılganlık vardı

"sen beni şu zamana kadar ne olarak gördün bilmiyorum ama ben seni gördüğüm ilk an etkilenmiştim"

iki eliyle saçını cekistirdi

"bak changbin ben üzgünüm ama-"

"biliyorum o yüzden susabilirsin benim için boşuna yorma çeneni" dedim sert olduğunu düşündüğüm bir tavırla

aslında chanın söyleyeceği başka şeyler vardı ama şimdilik akışına bırakmayı tercih etti

sessizce odamdan çıktı kendi düşüncelerimle baş başa kaldım bu seferde ama çok geçmeden jisung içeri girdi hemen sarılmayıda unutmadı

"özür dilerim benim yüzümden bu kadar telaşlanmanı istemezdim"

"sorun değil hyung"

"söyledim ona herşeyi"

"ne"dedi ağzını kocaman açarak

"bildiğin dedim herşeyi suratına ama o gitti"dedim bakışlarımı yere sabitleyerek

işte o zaman jisung bana dahada sıkı sarıldı gerçekten seviyordum jisungu haketcek ne yapmıştım bilmiyorum ama onu çok seviyordum en kötü zamanımda bile yanımda olan tek kişiydi -tabi diğerleriyle o zamanlar tanışmıyorduk bile-

---
arkadaslae ben yazmayı unutmusum ya

---arkadaslae ben yazmayı unutmusum ya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

okulun açılmasına 2 3 gün kaldı...

görüldü mavisi   [changchan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin