Merhabalar:)
Zeynep'in anlatımıyla
Okul çıkışları bir iki defa Azra'ya uğradığım zamanlar babası beni sürekli kovduğu için bir daha uğramaya çekiniyordum.
Ben Azra'ya söz vermiştim,kimseye söylememe konusunda fakat ya Azra'nın evlenmesine göz yumucaktım ya da Azra'ya verdiğim sözü tutamayacaktım.
Yaklaşık iki gündür Azra'sız okula gidiyordum.Ve şuan Azra'nın kapısının önünden geçiyordum. Duraksadım,ağlamak istiyordum.Onu her geçen gün daha fazla özlüyordum.Hocalar sürekli soruyordu fakat gelmeme sebebini bilmediğimi dile getiriyordum.Azra'nın evine doğru adım atmaya başladım. Kapıya yaklaştım. Tıklatıcaktım fakat sanki biri beni geri itiyor ve izin vermiyordu. Tam geri adım atacakken kapı birden açıldı ve Azra'nın babası Mehmet Amca'nın bana sinirle baktığını gördüm. Âdeta öfke saçıyordu.
-"Ne işin var lan senin burda?!"diye bağırdı,işaret parmağını havada tutmuş sallarken.
O kadar sert konuşmuştu ki kelimeler resmen boğazımda düğümlenmişti. Ama konuşmalıydım.
-"Azra'yı almaya geldim,okula gidicez."dedim. Tabi bunu söylerken korku içindeydim.
-"Ne diyorsun lan sen?!. Bas git kızım cehennemine! Okul mudur? Nedir? Git işte!
-"Azra-" diyemeden saçıma yapıştı,tokat attı. Bu kim olabiliyordu da bana vuruyordu?
Gözyaşlarımı tutamıyordum.Bağırışma seslerimiz duyulmuş olmalı ki Azra ve annesi Selma Teyze içerden korku ve panikle çıktılar. İkiside aynı anda -"Ne oluyor burda?"diye sorup,bize şaşkınca bakmaya devam ettiler.Azra'nın babası tuttuğu saçımı bıraktı. Ondan kurtulunca direkt Azra'ya tüm kol gücüm ile sarıldım. Hüngür hüngür ağlıyordum.
Azra'nın kolunu tutup"Hadi okula gidelim."dediğimde olduğu yerde durmuş hareket etmiyordu.
-"Hadi Azra.." dedim endişe ile. Azra'dan cevap bekliyormuşcasına bir bakış attım.-"Zeynep..Sen git beni bekleme"dediği an başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
-"Ne diyorsun sen Azra?!"dedim hırsla.
-"Duydun Zeynep,hadi sen okula git.Geç kalma.."dedi.
İstemiyor değildi. Sadece babasından korkuyordu. Daha fazla ısrar edemezdim çünkü babası bize öfke ile bakıyordu. Selma Teyze Azra'ya acıyan gözler ile bakıyordu. Azra'ya sıkı sıkı sarıldığım sırada kulağıma fısıldadı.
-"Zeynep,özür dilerim,buna mecburum.Yoksa anneme çok kötü şeyler yapabilir."dediğinde Azra'ya destek olurmuşcasına omuzlarını sıktım ve"Dayan"dedim.
Tartışma esnasında yere düşen çantamı alıp oradan uzaklaştım. Okulun yolunu tuttum. Azra için çok üzülüyordum. Sanırım müdürle ya da sınıf öğretmenimiz olan edebiyat öğretmeni Neslihan hoca ile bu konuyu paylaşmalıydım. Paylaşıcaktım.Okula geldiğimde öğrenciler yavaş yavaş içeri sınıflarına dağılıyorlardı. Bende en üst katta olan 12/A yani kendi sınıfıma gittim. Sınıfta henüz pek kimse yoktu. Kendi sırama oturdum. Biraz oturduktan sonra içeri Serdar ardından da Ömer girdi. Serdar yanıma geldi. Çantasını bırakıp,montunu astıktan sonra masaya oturup neden durgun olduğumu sordu. İlk önce en yakın arkadaşlarımdan başlamalıydım anlatmaya.
Serdar,sana da Ömer'e de her şeyi anlatıcam. Önce bize doğru dönmesi için Ömer'e seslendim. Daha sonra konuya giriş yaptım.
-"Bildiğiniz üzere Azra'nın okula gelememesinin üçüncü günü. Ömer tam lafımı bölücekken elimi havaya kaldırarak susmasını sağladım ve konuşmama devam ettim. Azra'nın babasının kumar borcu var. Bu alacaklılar sürekli kapıya gelip durunca babası bir hâl olmuş. Son gelişlerinde ya kumar paran ya da kızın demişler. Babası parasını ödeyemeyeceğini bildiği için haliyle Azra'yı adama vermek konusunda kesin ve Azra'nın son dört günü kaldı!"
-"Ömer ayağa kalkıp masaya ayağı ile vurdu.
-"Nasıl olur lan?!"diye bağırmaya başladı.
Ömer'e ne kadar sakin ol desemde boştu. Serdar'a baktığımda şok içinde bizi izliyordu. Üçümüzde dağılmış durumdaydık. Sonuçta bir arkadaşımızın kısaca hayatı söz konusuydu.
-"Toparlanmamız gerek, Azra'ya böyle yardımcı olamayız!"diye bağırdığımda,Ömer bana doğru gelip
-"Ne yapıcaz peki Zeynep?!"diye,bağırıyordu.Evet bağırıyordu ama siniri tabi ki bana değil,o adamlar ve Azra'nın babasınaydı.
-"Neden daha önce söylemedin peki?"diye sordu Serdar.
-"Sen arkadaşına verdiğin bir sözü bozup,bana söylermiydin? Zaten bende yaklaşık dört bilemedin beş gündür biliyorum ."
-"Tamam.Zeynep kusura bakma ani bir sinir ile böyle biraz üstüne gelmiş olabiliriz."dedi Serdar.
-"Aynen,kusura bakma" diyerek ekledi Ömer
-"Saçmalamayın,tepkileriniz çok normal.Sadece bir an önce Neslihan hoca ile konuşmak istiyorum."
-"Ne yani hocaya mı anlatıcan?"diye sordu Ömer şaşkınlıkla.
-"Evet,artık bu konuya bir el atmak gerek."
"Bu arada bugün okula gelmeden önce Azra'nın evine gittim."(Başıma gelenleri anlattım.)-"Vay,şerefsiz"dedi Serdar.
"Ben orda olucaktım var ya"Öğretmenler zili çalınca içeri Neslihan hoca girdi.Hepimiz yerlerimize geçtik.Kısa bir günaydın faslından sonra,hoca yoklamayı almaya başladı.
-"Zeynep!"
-"Burada!"
-"Azra!"dediğinde,hüzünlenerek"Yok" dedim.Yoklama kağıdını imzaladıktan sonra sınıfa dönüp:
-"Azra'ya kaç gündür rastlamıyorum. Nerde olduğunu bilen varmı?"diye sordu.
-"Ben,Serdar ve Ömer dışında herkes "hayır hocam bir bilgimiz yok!"dediler."
Hocanın gözleri beni bulunca, "Zeynep canım siz her gün birlikte gelmiyor muydunuz?"diye sordu.
-"Iıı evet,hocam."dedim.
-"Ee nerde bilmiyor musun? Velisini aradım fakat telefonlarıma cevap vermiyor."dedi.
-"Hocam sizinle her şeyi konuşucam,her şeyi anlatıcam."
-"Bir sorun var sanırım."diyerek ayağa kalktı ve bana yaklaştı.
-"Dinliyorum."dediğinde,hocam biraz özel dedim.
-"Hmm dedi ve ekledi: ikinci dersim boş seni çağıracağım konuşuruz"dedi
Bende tamam anlamında kafamı salladım. Sesli bir nefes verdim ve kafamı sıraya gömdüm. Bir an önce ders bitsin istiyordum. Gözlerimi yumdum ve sadece Azra'yı düşündüm.
Bir süre sonra Serdar'ın beni dürttüğünü ve seslendiğini duydum. Uykuya dalmıştım demek.
-"Sevdiceğim,kalk zil çaldı. Neslihan hoca da seni rehberlik odasında bekliyor olacağını söyledi.
"Tamam"dedim ve rehberlik odasına gitmek için ayaklandım. Koridorun sonuna geldiğimde sağdaki rehberlik odasına tıklayıp içeri girdim.
Neslihan hoca koltukta oturmuş,tedirgince bana bakıyordu. Ona daha fazla yaklaştım ve bana oturmam için karşısındaki koltuğu işaret etti. Oturdum.-"Evet Zeynep,seni, dinliyorum."dediğinde başladım anlatmaya.
"Hocam bildiğiniz üzere Azra okula gelmiyor. Babası telefonlarınızıda açmıyor. Çünkü babası yüklü bir kumar borcuna bulaşmış, ödeyemeyince de adamlar karşılığında kızını yani Azra'yı istemişler. Ya parayı ya da Azra'yı istemişler. Onun seçimi ona göre kolay olan yani Azra'yı vermek. Gelecek pazartesi Azra'yı vericek. Adamların verdiği süre bir hafta olduğu için dört günü var."
Hoca sadece şaşkınca ağzını elleriyle kapatmış bana bakıyordu. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Ne diyeceğini bilmiyordu.
Öğretmenleri Azra'ya yardımcı olabilecek miydi?
Bölüm nasıldı?
Kitapla kalın,hoşçakalın:)
Seviliyorsunuz<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK HAYAT
Teen FictionHayatınızda hepiniz rastlıyorsunuzdur: Kız çocukları okuldan alınıp evlendirilebiliyorlar. İşte Azra'nın hikâyeside tam burda başlıyor. Babası Mehmet'in oynadığı kumar borcu karşılığında zorla başkasına verilecekti. Tüm bunlara rağmen Azra annesinin...