5.Bölüm

3 0 0
                                    

Hakan Arslan'dan

İlk dersin sonlarına doğru Haziran arkadaşlarıyla bir şeyler konuşup izin aldı ve dersten çıktı yaklaşık 10 dakika sonra da zil çaldı ve biz daha ne olduğunu anlamadan Yaman herkesin kantine inmesi gerektiğini söyledi ve hep birlikte kantine doğru indik içeri girdiğimizde karşılaştığımız manzara karşısında olduğumuz yere çakıldık, kantinin barkovizyonunda yayınlanan görüntü, görüntüdeki öpüşen Barış ve Aleyna tam karşıda da yine kendinden emin duran ve bakışlarını Barışa diken Haziran, bu durum büyük bir sarsıntıya neden olacak.

Haziran Barlas'tan

Bana kızgın bir boğa gibi bakan Barışa doğru ilerledim ve tam karşısında durdum gözlerinin içine bakarak sahte bir gülümseme sergiledim ve Barışın konuşmasını bekledim kısa süre sonra burnundan sertçe nefes alıp vererek konuşmaya başladı "sen yaptın dimi bunu"  hala soruyor ya akılsızmıdır nedir  "her şey gayet açık değil mi" yine sertçe nefes aldı ve tekrar konuştu "sen planladın dimi hepsi senin oyunun bunların" bu söylediğiyle bir adım geriledim ve sesimi hafif yükselterek lafa girdim "hımm hayatımda ilk defa gördüğüm bir kızın dudaklarına yapıştırıcı sürüp senin dudaklarına yapıştırdım üstelik hiç kimsenin olmadığı bir yerde ve kahkaha atmanız için de silah dayadım kafanıza orda görünmüyor olabilir çünkü aslında görünmez olabiliyorum ben benim de gizli yeteneğim bu ne yapalım" ona doğru bir adım attım ve alay eder gibi elimi yanağına doğru götürüp teselli verir gibi tekrar söze girdim "bundan sonra gizli gizli ilişki yaptığında Hazirana pardon dilim sürçtü halka açık yerlerde yiyişme gizli ilişkin için gizli bir yer bul malum etrafta seni zerre kadar sevmeyen veyahut intikam almak isteyenler olabilir" göz kırpıp ondan uzaklaştım ve etrafa baktım etraftakıler bize hayretler içerisinde bakıyordu en çok da Cemreye üzüldüm kıza şimdi aldatılmak nasıl bir duygu iyi bilirim ona yaklaşıp omzunu sıvazladım ve ordan uzaklaşıp sınıfa doğru geçtim şimdi yesinler birbirlerini.

Yaklaşık 10 dakika sonra zil çaldı ve hoca eşliğinde herkes sınıfa girdi Barış hariç demekki olaylar istediğim gibi ilerliyor bu güzel haber işte. Hoca sınav kağıtlarını dağıttıktan sonra kuralları açıkladı ve süreyi başlattı genel olarak iki dersin soruları ağırlıktaydı Türkçe ve matematik kolay sorulmuş sorular belliki sınıfın seviyesine göre hazırlamışlar soruları ikinci dersin sonuna doğru sınavı bitirip çıktım erken oldu kolaydı sorular baya daha kimse bitirememişti sınıftan çıkıp kantine indim kendime kahve alıp bahçeye çıkıp puflardan birine oturup etrafı incelemeye başladım biraz sonra okulun girişinden bana doğru yürüyen Barış girdi radarıma önümde dikildi bir süre öylece bana baktı sonrada söze girdi  "senin derdin ne neden böyle bir şey yaptın senin yüzünden kaç yıllık ilişkim bitti" ne diyor bu ya  "benim yüzümden derken o kızla kendi isteğinle öpüştün sevgilini aldattın ne olmasını bekliyordun sana yılın en göt herifi ödülünü mü vermesini bekliyordun"

Sinirini zapt etmeye çalışıyordu gözlerimin içine nefretle bakıyordu   "ansızın bir gün çıkıp okuluma geliyorsun gizli haller edalar pahalı arabalar motorlar villalar keza babamın sana karşı tavırları ne oluyor kimsin sen ne saklıyorsunuz siz anlat çabuk" ayağa kalktım ve tam karşısında durarak konuşmaya başladım  "her şey gayet açık ben kimseden hiç bir şey saklamıyorum ama senin beynin olanları algılamada güçlük çekiyor azıcık gözlerini açarsan neler olduğunu anlarsın ama öğrenmek senin için iyi mi olur kötü mü olur orasını bilemiyorum"  ne ima ettiğimi anlamaya çalışıyordu "ne bu gizemli haller anlat açık açık bu okulda ne işin var babamla aranızdaki mesele ne anlat dedim sana" oo emir veriyor bu bana ben bunu şimdi ne yapayım "birincisi ben kimseye hesap vermem ikincisi akıllı olsaydın da baban sana anlatmaya değer görseydi üçüncüsü kimse bana emir veremez" diyip karnına doğru sert bir yumruk attım sinir bozucu herif bir de abim olacak bu angut benim abim falan olamaz karşımda iki büklüm olan Barışa bakıp tekrar söze girdim  "ben senin istediğin gibi hesap sorabileceğin biri değilim bana karşı saygıda kusur etmeyeceksin ettiğinde de gördüğün gibi net bir şekilde cevabını alacaksın ki bu yaptıklarım daha hiç bir şey bir de olacakları düşün bu seni son uyarışım" okulun girişinde bize doğru gelen Altay Helin Yaman ve Hakan gözüme çarptı Hakan koşarak Barışın yanına geldi ve ne olduğunu sordu bizimkiler de bana  her zaman ki gibi gurur duyan bakışlar eşliğinde  yanıma geldiler onlar ne olduğunu çok iyi biliyordu Hakan Barişa yardım edip doğrultu ve bizden uzaklaştırmaya çalıştı Barış gözlerimin içine bakarak tehditvari bir şekilde konuşmaya başladı  "bu yaptıklarının hesabını vereceksin bunların bedelini ödeticem sana Haziran Barlas" akıllanmaz bu çocuk gıram akıl yok bunda başına geleceklerden bir haber hala tehdit edebileceğini sanıyor gerizekalı.

Öğleden sonra beden eğitimi dersi için getirdiğim siyah şortum ve siyah büstiyerimi giyip dışarı çıktım bir kaç kişinin gözü şortumun açık bıraktığı bacağımın üst kısmında görünen siyah yılan dövmesine gitti ama benim onlara olan bakışlarımdan dolayı hemen bakışlarını başka yerlere çektiler. Helinle birlikte ilerde hocanın yanında bekleyen Yaman ve Altayın yanına gittik bir süre sonra sınıfın tümü toplandı hoca voleybol maçı yapmak istediğini açıkladı bizi gruplara ayırmak istedi ama ben izin vermedim ilk gurup zaten belli biziz karşımızdakileri seçmesini söyledim ve Barış, Hakan, Emir, Ayşe grup oldular ilgimi çeken şey ise Cemrenin bizim grupta olmak istemesiydi kabul ettik ama bu durumda karşı taraf bir kişi daha almak zorundaydı eşitlenmek için söze Helin atladı oynamak istemediğini halsiz olduğunu söyledi biz de kabul ettik haklı da regli dömemindeydi. Hoca ısınmamız için bize 10 dakika verdi herkes kendi ekibiyle birlikte ısınma hareketlerini yapmaya başladı bu sırada yanımda ki Cemre söze girdi   "Haziran sana teşekkür ederim Barışın ne mal olduğunu saklamayıp herkese gösterdiğin için"  ona bakıp gülümsedim  "önemli değil sen de sakın değmeyecek biri için üzülme hayatına bak"  başıyla beni onaylayıp ısınma hareketlerine devam etti bu sefer de karşı takımdan bana doğru atılan bir laf geldi  "yenildikten sonra ağlamayın tamam mı merak etmeyin size karşı nazik davranıcaz"  bunu söyleyen Emir di onun gözlerinin içine bakıp konuştum  "nazik olmana gerek yok hatta şöyle demeliyim sana bütün hünerlerini ve bütün gücünü ortaya koymak zorundasın ama ona rağmen açık ara farkla yenicez sizi o ayrı mesele ama sana küçük bir uyarı"  Hakan bana bakıp sırıtarak söze girdi  "iki grup da çok iddialı o yüzden iddiaya mı girsek" Yaman ve Altay bunu reddetti ve yine Emir konuştu "biliyoruz korktuğunuzu rahat olun çok şey istemicez" Onlara bakıp konuştum  "bu işin sonunda lafların münasip bir yerine girecek Emir bey dikkatli ol"  Hakan tekrar konuştu  "Kaybedenler akşam kazananları kulübe götürsün size de uyuyorsa"  bizimkilere bakıp onaylarını aldım ve konuştum  "tamam kabul ama kazananların istediği bir yer olacak" onlarda onaylandıktan sonra sahaya doğru yürüdük yerlerimize geçtik azsayıda olduğumuz için kendimizce yerleştik ben orta blokçu pozisyonunu aldım değişimli bir şekilde oynayacaz karşı tarafta orta blokta Hakan vardı dikkatli olmam lazım servisleri Altay yapacak sağımda Yaman solumda da Cemre yer aldı ve hocanın düdüğünü bekledik.

Ve düdük çaldı ilk servisi biz yaptık yorucu bir paslaşmadan son manşeti atıp son sayıyı da aldıktan sonra birinci seti biz kazandık ve diğer sete geçtik iki yapan alacaktı yine aynı stilde ilerledik ama bu kez ben diğer sette davrandığım gibi normal oynamadım sert oynadım karşıdan bana doğru atılan servisi zıplayıp havada karşıladım sert bir manşetle karşıya attım ve top Emirin suratına öyle bir çarptı ki çıkan ses okulun girişinden duyulur nitelikteydi bir den bağırıp konuşmaya başladı  "ya kızım ne yapıyorsun sen elinin ayarı yok mu senin suratımı patlattın düzgün oynasana şunu"  onun sözüne karşılık ben söze girdim  "hayır canım benim elimin ayarı var ama bu  çok güzel denk geldi biliyormusun isteyerek yapsam bu kadar nokta atışı olmazdı ayrıca bizde böyle sen ağlayacaksan çık oyundan küçük çocuklar gibi mızmızlanma"  Barış onun yüzüne su döküp bana uyarı bakışlarını atmaya başladı o sırda Hakan girdi söze  "Haziran biraz daha dikkatli olabilirsin topa sanki mermiymiş gibi bakıyorsun çok sert vuruyorsun  bileklerim kızardı senin manşetlerini karşılayacam diye"  bunlar amma mız mız çıktı canım  "arkadaşlar siz ağlayacaksanız oynamayalım canım bu ne rakip rakip değil sanki amigo takımı böyle olmaz ki" bana bakıp bıkkın bir şekilde nefes verdi hoca yanımıza gelip durumu kontrol etti ve bana bakıp konuştu  "Haziran kızım tamam bu oyunu profesyonel bir şekilde oynuynamak istiyorsun ama biraz daha yumuşak ol karşı tarafta kız arkadaşın da var lütfen" hocaya baktım ve herkesin duyması için biraz sesimi yükselterek konuştum  "amaan hocam bilseydim bunların bu kadar nazik olduğunu ona göre oynardım halbu ki başlamadan önce kendileri için methiyeler dizmişlerdi" hoca bana bakıp kaşını kaldırdı ben de tekrar konuştum  " tamam hocam daha dikkatli olucam bilerek yaptığım bir şey değildi zaten" ama isabet oldu dengesiz herif iyi oldu ona şebek maymunu neyse.

İkinci seti de açık ara farkla biz kazandık hocanın yaptığı tebrik konuşmasından sonra Hakan ev Emir yanımıza gelerek akşam için nereye gitmek istediğimizi sordu ona İsmaili mekanının adresini verdim zaten daha önce gitmişler abim şüphelenmesin diye bu teklifi kabul ettim çünkü İsmail le konuşmam gereken çok önemli şeyler vardı tek başıma gelemezdim abimin beni takip ettirdiğini biliyorum güvenliğim için korkuyor ama bilmiyor ki asıl korkulması gereken benim çünkü amacıma ulaşmama çok az kaldı yeri yerinden oynatıcam.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 31, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TEHLİKE ÇANLARI🔫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin