Büyük bir gülümseme ile kalktı yatağından. Sevgilisine bir öpücük vererek banyoya girdi. Kıyafetlerini dolabın üzerine koyup duşa girdi. Hızlı ama güzel bir duş alıp kıyafetlerini giydi. Tamamen beyaz giyinmişti genç. Boy aynasından kendisine baktığında gerçekten uzun günler sonrasında ilk defa parlıyordu. Saçlarını düzeltip kendisine göz kırptı. Mutfağa adımladı. Kendisine güzel bir kahve koyarak sevgilisi ile kahvaltı yaptı genç. Poğaçasından son ısırığını alıp kalktı sandalyesinden. Sevgilisine son bir kere öptükten sonra dışarıya çıktı. İlk durağı çiçekçi, daha sonra sevgilisinin yanına. Yoongi çok heyecanlıydı. Aylar sonra sevgilisi ile buluşacaktı çünkü. Çiçekçiyi görünce adımlarını o yöne doğru çevirdi. Kapıyı tıklayarak selam verdi.
"Merhabalar!"
Çiçekleri sulayan adam ona dönerek gülümsedi.
"Hoş geldiniz. Nasıl bir çiçek istersiniz?"
Yoongi çiçeklere bakarak gülümsedi.
"Sevgilime götüreceğim, onun için uygun bir çiçek istiyorum. Renkleri beyaz ve kırmızı lütfen."
Adam başını eğip gülümsedi.
"Hm, peki efendim. Size uygun kırmızı güller ve beyaz güller?"
Yoongi daha geniş gülümseyerek ellerini çırptı tıpkı bir çocuk gibi.
"Evet evet, lütfen."
Adam gülerek yanından ayrıldı. Adam gelene kadar Yoongi çiçeklere baktı. Hepsi çok güzeldi. Adam kapıdan bir buket kırmızı ve beyaz çiçekler ile geldi. Yoongi'ye uzatarak,
"35 won, efendim."
Yoongi eline aldığı buketi masanın üzerine bırakıp cebinden parasını çıkartıp uzattı.
"Mutluluklar dilerim."
Yoongi çiçeğini alıp,
"Teşekkür ederiz."
Gülerek çıktı çiçekçiden. Heyecanı daha fazla artmıştı. Az kaldı yanına gelip özlemini giderecekti. Elindeki çiçekleri koklayarak son durağına yürüdü koşar adımlarla.
Yoongi kapının önüne varınca derin bir nefes alarak kendisini düzeltip kapıyı açarak içeriye girdi. Sağ ve soluna baktığında hepsi canını acıtmıştı kim bilir aileleri nasılda üzülmüştür. Boğazını temizleyerek gülümsedi. Sevgilisinin yanına gitti. Varınca buketi sevgilisine verip,
"Ben geldim sevgilim. Umarım seni fazla bekletmemişimdir. Bizimle uyum olacak çiçekler seçtim meleğim. Ama düşündüm ki; hiçbir çiçek senin kadar güzel kokmuyor, hiçbir çiçek senin kadar narin değil, hiçbir çiçek senin kadar güzel değil meleğim."
Çiçekleri mezarın üzerine bırakıp mermerin üzerine oturdu. Elini güzel sevgilisinin yüzüne koyarak okşadı.
"Biraz geç kaldım özür dilerim..."
Resmin olduğu mermere sarılarak resmi öptü.
"Kendimi toparlamadan karşına çıkmak istemedim. Beni yıkık olarak görmeni değilde, daha mutlu gülümseyerek gör istedim."
Gülümsedi Yoongi.
"Sensedim sevgilim."
Başını mermere yaslayarak devam etti.
"Senin için, bizim için saçlarımı boyadım. Yakışmış mı?"
Diyip kendisini doğrultu.
"Tıpkı bir çift gibi olmuşuz sevgilim. En güzel çiftiz biz."
