uno; reunión

2.1K 54 18
                                    

"Birkaç yıl önce yalnızca sevdiği işe tutunmaya çalışan basit bir gençken bugün futbol dünyasının en prestijli ödüllerinden biri için podyumda duruyor olmak gurur verici."

Alkış seslerinin konuşmasını bölmesiyle erkeksi kıkırtısı mikrofona vurmuş, tüm misafirlerin kulaklarında yankılanmıştı.

"Ailem bana her zaman küçük adımlarla ilerlememi öğütler. Şu zamana kadar onlara kulak verdiğimi söyleyebilirim. Boyumu aşacak girişimler yerine, kendimi hazır hissettiğim her an küçük de olsa bir adım daha attım ve buradayım. Bana verdikleri maddi, manevi tüm destek için anneme, babama ve kardeşime minnettarım. Sizi seviyorum.

Las Palmas adasında başlayan yolculuğumdaki ilk durak olan -ve de son durak olmasını temenni ettiğim- FC Barcelona'ya, camiayı oluşturan her bir parçasına -özellikle de bugüne kadar beraber ter döktüğüm tüm takım arkadaşlarıma- teşekkür ederim.

Son olarak, benimle beraber bu podyumda duran Kylian ve Neymar'a başarılar dilemek istiyorum. Ödülü kim alırsa alsın, sizlerle bu anı paylaşmak büyük zevkti.

İyi akşamlar."

Pedro ya da şimdiki adıyla Pedri, bunun ne fark yarattığını da pek anlayabilmiş değildim, salondaki kalabalığı son kez selamlayarak yerine geçtiğinde derin bir nefes aldım ve uzun elbisemin eteklerini düzelterek hareketlendim. Düzgün adımlar atmaya ve gülümsemeye özen gösteriyordum.

Umarım kendimi rezil etmiyorumdur.

Meslek hayatım başlayalı çok olmamıştı. Bugüne kadar birkaç büyük maç için özel röportaj yapma fırsatına erişerek akranım olan meslektaşlarımın bir adım önüne geçsem de, bu kadar büyük ve de prestijli bir ödül törenini sunuyor olmak benim içinde alışılmışın dışındaydı.

Gergindim.

İşi kabul ettiğim öğrenildiğinden beri tüm spor medyasının yeteneklerimi ve de bilgimi sorguluyor oluşu da hiç yardımcı olmuyordu. Söylenen her şeyin aksini ispat etme isteğim o denli baskındı ki, kendimi kontrol etmekte zorluk çekiyordum.

Bir süredir tuttuğum nefesimi yavaşça dışarı verdim ve en ön sırada gözlerini bana dikmiş, bir an bile çekmeyen Reyna'ya baktım. Çok belli ediyorsun.

Birkaç hafta önce Almanya'da bir gece kulübünde karşılaşmıştık. Doğruyu söylemek gerekirse hoş bir adamdı ve ilk andan itibaren bana olan ilgisini belli etmişti. Ben de geri durmamıştım. On gün kadar süren tensel bir ilişkiydi, ikimizin de ötesiyle ilgili bir beklentisi olmamıştı. Dortmund'daki görevimin bitmesiyle beraber yollarımız ayrılmıştı. İki-üç kez mesajlaşmamıza karşın iletişimimizin sürdüğü söylenemezdi. Bu, onu beraber geçirdiğimiz son gecenin ardından ilk görüşümdü.

Dikkatimin ona kaydığını anlamasıyla dudaklarının yukarı doğru kıvrılması bir oldu. Bunu göz kırpması takip etmişti. Gözlerimi kaçırarak mikrofona bir adımlık mesafe kalana dek yaklaştım.

"Kıymetli konuklarımız ve ekran başında törenimizi takip eden sayın seyirciler, ben Lucia Diaz Herrera."

Yine bir alkış molası. Böyle törenler için klasikleşmiş bir durumdu.

Tüm bu görkemli dekorlar, şık kıyafetler ve sanki kraliyetin bir parçasıymışçasına dizayn edilmiş salon her ne kadar diğer meslektaşlarım için cezbedici olsa da; bugün sahada olmayı ne kadar çok sevdiğimi anladığım gündü.

Atmosferi yaşamak başkaydı. Çimin kokusunu almak, yalnızca dakikalar sonra başlayacak olan maçın heyecanını yaşayan kalabalığı hissetmek, hikayenin başrolleriyle doğrudan iletişim kurmak... Bana göre olan buydu.

amante | pedri gonzalezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin