Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Birkaç katlı, görünenden çok daha büyük olan Potter evi, sıcak bir bahar sabahında yeni bir günü karşılıyordu. Severus günü, güneşten de önce karşılamıştı.
Yeni projesi, Damocles Belby ile ortak yarattığı kurt boğan iksirinin ardından yaratmayı planladığı çok daha kolay yapılabilen, çok daha etkili bir iksirdi.
Vampirizm bir virüstü, likantropi ise, psikolojik bir sorun değilse, ay lanetiydi. Bu nedenle daha zordu ama Severus her zaman imkânsız olan şeylerin peşinden koşmuştu.
Bu proje, kurt adamların dönüşüm geçirirken hiç acı çekmemelerini ve aynı zamanda bilinçli olmalarını sağlayacak, uygun fiyatlı ve herkesçe yapılabilecek bir iksir yaratma üzerine kuruluydu.
Kurtboğan iksirinin maliyeti, malzemeler nedeniyle değil, yapım aşamasında çok uçucu, tehlikeli ve ileri düzeyde ustalık istemesindendi. Bu iksir ise kurt adamların kendi başına bile yapabileceği, çok ileri bir modeldi.
İksirinin kaydını tuttuğu defteri kapatıp saniyeler sonra çalacak olan alarmı kapattı ve merdivenlere yöneldi. Kapıdan çıkıp da geri kapattığı anda kapı aşağıya indi ve çimlenlerin altında kayboldu. Severus, evine yürürken derin bir nefes alıp sabahın tadını çıkardı.
İksir labaratuvarı evden ayrı, gayet büyük yerdi. Girişi için sadece ona ve James'e izin veriliyordu. Giriş dahi gizliydi. Bunun iki sebebi vardı. İlki, oğlu yeryüzündeki en yaramaz, en meraklı çocuktu ve bir keresinde Severus'un labaratuvarına girip başına gelebilecek onlarca kaza arasından elini yakarak kurtulmuştu. İkincisi, bir keresinde de labaratuvarına gizlice girip emeklerini çalmaya kalkanlar olmuştu.
Evin kapısını açtı ve kafasına doğru gelen bedeni belinden tutarak durdurdu. "Harry, ne yapıyorsun?"
"Baba!" dedi önden bir dişi düşmüş küçük oğlu. "Uçuyorum!"
Severus iç çekerek gözlerini evin içindeki karmaşada gezdirdi. Severus sabah altıda kalktığında Harry uyuyordu. Şimdi ise saat sekizdi. Yani aradaki o birkaç saatte kalkmış, itinayla bütün evi birbirine katmıştı.
Harry'i göğsüne yasladı ve kalçasının altından tutarak küçük bedenini destekledi. Harry neşeli bir çığlık atarken ev cini Blissy salonu toplamak için geldi.
"Hadi bakalım doktor, kahvaltıyı hazırlayalım," dedi Severus mutfağa girerken. Harry'i mama sandalyesine oturtup önüne de biraz muz koydu. "Ez bunu bakalım."
Harry, plastik tabağın içindeki üç muzu neşeyle ezerken Severus iç çekerek dolaba ilerledi. 5 yaşındaki oğlu enerjik, yaramaz ve gürültülüydü. Sihri de epey güçlüydü. Bir sabah onu tepelerinde uçarken görünce James'le ikisi dehşete düşmüşlerdi.
