BÖLÜM 2

52 13 27
                                    

Oy ve yorumları bekliyorum.

Eve geldiğimde direkt koltuğa attım kendimi. Rahat koltukta yayılıp telefonumu aldım.

"Umuyorum ki, yine abine tehdit mesajları atmıyorsundur."

Bir anda gelen sesle irkildim. Şizofreni olduğunu bilip bu sesle yaşamak gerçekten sinir bozucuydu. Kendimle konuşuyordum be!

"Ayıp ediyorsun. Yabancı mıyım ki ben?"

"Seni zerre ciddiye almıyorum." Ah, cidden ilaçları tekrar almalıydım.

"Aman be, ne halin varsa gör."

Sesin kaybolmasıyla sırıttım. Bazen kendi sesimi duymak iyi hissettiriyordu.

Önümde duran sehpanın üzerinden kumandayı alıp televizyonu açtım. Bir haber kanalıydı.

"İstanbul'daki korkunç cinayetler herkesi korkuttu. Küçükçekmece çevresinde olan ve aralarında, Keskin Adalı'nın küçük kardeşi, Cenk Adalı'nın da bulunduğu toplu cinayetin failleri, hiçbir iz bırakmadan kaybolmuştu. Olay yerinde bulunan silahlar, cinayete kurban gidenlerin kendi mülkiyetindeydi. Bu nedenle onlara dair herhangi bir kanıt bulunamadı. Yetkililer en kısa zamanda failleri yakalamayı umuyor."

Şaşkınca televizyona baktım. Bu olaylar okurken ben neredeydim? Bende Küçükçekmece yakınlarında oturuyordum ve illaki o silah seslerini duymam gerekirdi.

"Susturucu diye bir şey varya mal."

"Bazen bir katil olduğumu düşünüyorum. Cidden bak."

"Belki de öylesin." Ne!?

İlk olarak şunu söylemek istiyorum; nasılsınız ballarım?

İkinci olarak da; Arkadaşlar Derin aslında şizofreni değil, çoklu kişilik bozukluğu var. Yani birden çok kişiliği var. Kitapta sadece iki tanesini göreceğiz. Kendi kişiliği ve şu an konuştuğu kişiliği. İleride kafanız karışmasın diye şimdi söylüyorum 😽

KESKİN KURŞUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin