Ona Prenses Deme!

Sensin Dimi?

Kafamı kaldırdığımda sınıfa giren birini gördüm sonra mavi gözlerinde hapis oldum. Bu o parkta ki Can değil miydi? O da beni tanımış olmalı ki sınıfın ortasında dikilmiş bana bakıyordu. Arkasından birileri gelip "Neden dikiliyorsun oğlum?" dedi sonra bana bakıp "Defne" dedi. Gözlerimi Candan çekip adımı söyleyene baktım Bora. Hemen gelip bana sarıldı ve "Seni çok özlemişim kuzen" dedi. Bende ona sarıldım ama bir şey diyemedim çünkü hala şaşkınlık içinde Cana bakıyordum. Bora benden ayrılıp beni onların yanına götürdü. Sonra Emiri gösterip "Tanışıyorsunuz siz dimi?" dedi.

Emir: "Beni hatırladın mı Defne?" dedi.

Defne: "Evet nasılsın Emir?" dedim ama hala Cana bakıyordum.

Emir: "iyi sen nasılsın Defne?" dedi.

Kızıl: "İyi" dedim.

Bora sonra Can'ı gösterip "Bu da kardeşim gibi sevdiğim Can" dedi.

Elimi uzattım elini sıkıp "Memnun oldum bende Defne" dedim. "Bende memnun oldum Defne" dedi. Onun ağzından ismimi duymak garip geldi. Bana kızıl demesini isterdim ama parkta tanıştığımızı ne Bora ne de Emir bilmiyor. Sonra Boraya dönüp "Sizin burda ne işiniz ve hemde üstelik bizim okulun formasıyla" dedim üstünü gösterip.

Bora: "Kuzen biz buraya bu okula nakil olduk. Hatta aynı sınıftayız" dedi.

Defne: "Nasıl ya?" dedim.

Bora: "Buseyle anlaşamıyorduk biliyorsun Demir abiyle konuştum o da hem burdaki işlerini yürütelim hem de ben sana yakın olayım diye bizi buraya yolladı. Beni tek yollamak adına Emirle Canı da benimle birlikte gönderdi." dedi. Canda mı onun adamlarından yani.

Emir: "Bizi gördüğüne sevinmedin galiba Defne" dedi.

Defne: "Yok sevindim ama daha çok şaşırdım beklemediğim için. İnsan gelmeden bir haber felan verir" dedim.

Bora: "Zaten pazar günü geldik sana dün sürpriz yapacaktık ama sen dün okula gelmediğin için bugüne kaldı" dedi. Gözlerim yine Canın gözleriyle buluştu.

Hoca gelip "Hadi yerine çocuklar" dedi. Bende sırama gittim arkamdan birinin geldiğini hissettim. Cam kenarına geçip oturdum sonra yanıma Can oturdu. Bu sırada Yağmur sınıfa girdi bir bana bir yanımda ki Cana bir de onun sırasında oturan Emire baktı. Sonra yerine oturdu. Hoca dersi anlatmaya başladı. Bende telefonumla uğraşıyordum.

Gönderen YazYağmurumm :) : 'Bunlar kim?' yazmış.

Gönderilen YazYağmurumm :) : 'Borayı hatırlıyor musun kuzenim Ecemin sırasına bakarsan anlarsın o ve bu iki arkadaşı yani Can benim yanımda oturan ve Emir senin yanında oturan çocukla bu okula nakil olmuşlar bende derse girmeden öğrendim ayrıntıları bilmiyorum akşama Ecemler de buluşup konuşuruz' yazdım.

Gönderen YazYağmurumm :) : 'Tamam bu arada Ecem nerde?' yazdı.

Gönderilen YazYağmurumm :) : 'Sabah mesaj attı işi varmış ilk dersi kaçırabilirmiş ne işi var bilmiyorum okula gelince konuşuruz dedi' yazdım.

Bu sırada önüme bir kağıt atıldı. Telefonu cebime koyup kağıdı okumak için elime aldım. 'Sensin dimi? Sen kızılsın o parkta ki kızılsın?' yazmış. Yüzüne baktım umut bekleyen gözlerle bana bakıyordu. Kağıda 'Eveet bendim :)' yazıp önüne koydum kağıdı. Kağıdı okudu sonra bana bakıp gülümsedi sonra tekrar birşeyler yazıp kağıdı önüme koydu. Kağıdı elime aldım 'Gözlerinden anlamıştım ama senin Boranın kuzeni Defne olduğunu tahmin etmezdim' yazmış. Bende kalemi alıp 'Bende senin Boranın en yakın arkadaşı olacağını tahmin edemezdim. Kader iştee :)' yazıp önüne koydum. Kağıdı alıp okudu sonra buruştu ve kulağıma eğilip "Kadere inanmazdım artık senin sayende inanıyorum" dedi. Sonra önüne dönüp hocayı dinledi. Bir şey demedim ama onu özlediğimi nefesinin bedenime değmesinden daha iyi anladım. Kimse olmadan onu görmem gerektiğini fark ettim. Zil çalmadan kağıda bir şeyler yazdım. Zil çalınca önünden geçerken kucağına attım kağıdı. Sınıftan çıkarken arkamı dönüp baktım kağıdı cebine koydu ve bana bakıp gülümsedi.