14. BÖLÜM PLAN

1.9K 92 2
                                    

Bundan sonra bir süre Ezgi'nin ağzından yazacağım arkadaşlar. Baş karakter olduğu için genelde olaylar onun gözünden anlatılacak.

Medya Yağmur ve Batu'nun kaldığı odanın sadece bir kısmı.

***

Sahnedeyken içeriden geler bağırış sesleriyle Can ve ben irkildik.

"Hey! Neler oluyor?"

"Can! Konuşacağına koşsana bir şey oldu belli ki."

Hızlı adımlarla sahne arkasına indik. Karşılaştığımız manzara pek de iç açıcı değildi elbette.
Yağmurun elinde parçalanmış bir gitar (tabi gitar demeye bin şahit ister bir durumda..)
Batu tarafından Yağmur'a çevrilmiş bir çift öfkeli göz, Yağmur'un zafer kazanmışçasına bakan gözleri...

Bir dakika sessiz kaldıktan sonra Batu gitarı Yağmur'un elinden hızlıca çekip yere, dizlerinin üzerine çöktü. Ve hiç beklemediğimiz bir şey yaptı.

Ağlıyordu. Gözleri bir şelaleymişçesine ağlıyordu. Hıçkıra hıçkıra...

Onu fazla tanımasamda yine de bir kaç haftadır ilk kez böyle çaresiz görüyorum.

Can ve ben koşup yanına oturduk. 5 dakika kadar sessiz kaldıktan sonra Can sözü aldı.

"Abi... Sakinleş biraz gel şöyle oturalım." kolundan tutup köşedeki siyah koltuğa oturttu.

"Can... Be-ben ..."
Hıçkırarak ağlamaya devam ediyordu. Bir süre sonra sustu. Açıkçası korkmuştuk. Sustu susmasına ama odanın öbür köşesine boş gözlerle bakmaya başlamıştı. Tramvatik davranışlarda bulunması bizi epey endişelendirse de soğukkanlılığımızı korumaya çalışıyorduk işte.

Çok geçmeden Yağmur'u kolundan tutup dışarı çıkartmıştım. O da şoktaydı belli. Gülmüyor, ağlamıyor, konuşmuyor, zorlukla yutkunuyor, zorlukla hareket ediyordu. Sahneyi geçip barın en köşelerindeki koltuklardan birine oturduk.

"Yağmur..."

"..."

"Yağmuuuur..."

"..."

"Yaaağmuuuuuurrrr..."

"..."

Dayanamadım. Bir çare ararken gözüm masanın üstünde kalmış olan bir bardak suya gitti. Elimle bardağı kavradım ve hızlıca içindeki suyu Yağmur'un suratına boca ettim.

"Ezgiii!"

"Yeter artık Yağmur yıl oldu hala mal gibi bakışıyoruz. Kendine gel! Ve ne b*k olduğunu anlat!"

"Ben.. Sadece intikam almak istemiştim.."

"Ne? Nasıl? Ne intikamı?"

"Ben.. Buse'nin.. "

"Ve gitarı parçaladın öyle mi? Aptal bir o**spu için Batu'nun en kıymetli varlığını parçaladın."

"Basit bir tahta parçası! Lanet olsun ne cimriymiş!"

Şoktan çıktığı çoktan belli olmuştu.

"Gerizekalı! Senin o basit dediğin gitar Batu'nun küçük yaşta ölen babasının ona verdiği son hediyeydi. Babası çalmasını çok istemişti. Hep onun öğrenmesi için çabalamıştı. Babası ölünce Batu o gitara sımsıkı sarıldı. Dost oldu, onunla ayağa kalktı. O gitar onun tek değerli varlığıydı. Yıllardır.. yıllardır... "

"Sen bunu nerden biliyorsun?" Bağırarak söylemişti ben bile korkmuştum..

"Can anlattı.Evet başbaşayken konu açıldı ve anlattı hepsi bu."

En Güzel Yaz (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin