Başlangıç

219 12 5
                                    

Kapının kapanma sesi duyuldu.

Babam eve gelmişti sonunda. Saat gece yarısını geçiyordu. Zavallı annem sabahtan akşama kadar dikiş dikmek için uğraşırken, babam tüm gün kahve de oturup kumar oynuyordu. Bazen de kafası güzel olana kadar da içiyordu. İçmekle de kalmayıp annemi dövüyordu. Annemin o çaresiz haline dayanamayınca babamı durdurmak isterken yanlarına gidip babama "vurma" diye yalvarıyordum. Ama tabi ki de bu işe yaramıyordu. Aralarına girdiğim için daha çok sinirlenip bu sefer de beni dövüyordu. Her günümüz kavga, patırtı ve gürültüyle geçiyordu.

İçimden "Umarım bu gece hiç bir sorun çıkmaz" derken içeriden küçük denemeyek kadar bir çığlık koptu. Korkuyla yatağımdan fırladım. Odamın kapısını nasıl açıp, yanlarına nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Ama gördüklerimi asla unutamayacağıma eminim.

Annem yerde kanlar içinde yatıyordu. Yüzünde, her yerinde bir çok kan vardı. Babam bu duruma aldırış etmeden vuruyordu daha çok vuruyordu. Şoka girmiştim. "Yapma" diyemiyordum. Babama "Vurma" diyemiyordum. Konuşmak istiyordum olmuyordu. Sesim çıkmıyordu sadece, ağlamakla yetiniyordum. Ta ki babamın pantolundan kemerini çıkarana kadar. Kemerin bir kısmını eline dolayıp, sabit tutacak bir şekilde tuttu. Ardından havaya kaldırıp Annemin sırtına doğru bir kere vurdu. Bir kere daha. Yine, yine!
Annemin çığlıkları odada yankılandıyordu. Gözlerim yerinden çıkana kadar açıldı. Sonunda kendime gelmeye çalışıp babamın elindeki kemeri tuttum ve tüm gücümle çektim. 10 yaşındaki bir çocuğun ne kadar gücü olabilir sizce?
"Baba! Yapma baba!"
Babam beni dinlemiyordu.
Beni kenara itti ve anneme kemerle vurmaya devam etti. Pes etmek yoktu. Yine yerimden kalkıp babamın elinde ki kemeri tutmaya çalıştım.
"Baba dur ne olur! Baba ne olur!"
Babam çok geçmeden durdu. Bir bana bir de yerde sırtında her vuruşunda tişörtü yırtılmış olan anneme ve sırtında ki kemer izleri olup o izlere yapışan tişörtün kopan parçalarına baktı. Hafiften gülümsedi, bu durumdan keyif almıştı. Annemi böyle görmek onu mutlu etmişti!
Hiç bir şey demeden cam kenarına doğru yürüdü. Küçük sehpanın yanında olan sandalyeyi çekti ve oturdu. Hemen ardından cebinden sigarasını çıkardı. Sehpanın üzerinde duran çakmağı yaktı ve sigarasından bir yudum aldı.
Şaşkınlıkla ve muhteşem bir şok içerisinde ağzım açık ona bakmayı kesip anneme yöneldim. Küçük ellerime büyük gelen başını arasına aldım. Ellerime başından gelen sıcak bir sıvı bulaştı. Başını hafif kaldırıp parmaklarıma bulaşan kana baktım. Ağzımdan odayı inletircesine bir hıçkırık koptu. Annemin yüzüne doğru yöneldiğim de hüzünlü gözleri ve asla unutamayacağım o gülüşü ile bana baktı. Zar zor nefes alıyordu. Sonunda bir kelime döküldü dudaklarından.
"Derin"
Adımı söylemişti. Hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Sesim titrek bir şekilde "Anne" dedim.
Annemin gözünden bir damla göz yaşı geldi ve yutkundu.
"Derin, meleğim korkma ağlama".
"Anne! Anne canın acıyor mu, her yerde kan var anne!"
"Şii. Sen gelince geçti meleğim canım acımıyor artık. Ama ağladığın da canım acıyor güzel gözlüm, ağlama. Anneni üzmezsin sen değil mi?
Ellerimi annemin basının altından çekip dizlerime yatırdım. Hemen çabucak elimin tersiyle gözlerimi sildim. Annem hafif gülümsedi ve devam etti.
"Aferin bitanem. Şimdi beni iyi dinle olur mu, söylediklerimi sakın aklından çıkarma olur mu?"
Başımı hızlı bir şekilde 3-4 defa salladım.

"Derin, sen güçlü bir kızsın hem de çok güçlü. Güçlü kızlar nasıl olur biliyor musun Derin? Çok zeki olurlar. Sende öylesin. Aklını kullan her adım attığın da, düşün. Neyin doğru olduğunu, neyin yanlış olduğunu sen karar vereceksin. Hayat senin için şimdi başlıyor yavrum. Biraz erken oldu ama geç olmasından iyidir değil mi? Sakın korkma! Ben her zaman yanında olacağım, seni izliyor olacağım".
Öksürdü, dudağının kenarına küçük bir kan bulaştı. Gözlerim büyüdü tam konuşacakken, o devam etti.
"Yalnız olmayacaksın hiç bir zaman. Sana bir sır vereyim mi? Hayat bir saklambaç gibi aslında. Sağına, soluna, önüne ve arkana iyi bak. Sağına ve soluna kulak asma. Arkandan vuranlara odaklan. Önündekiler zaten senin dostun. Unutma güçlü ol. Güçlü ol, güzel gözlüm".

Hayat Sen OluncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin