Utku;
Tam olarak ne kadar süre camın ardından ona baktığımı bilmiyorum. Konuşmuyordum, sadece ona bakıyordum. En ufak bir kıpırdama ya da ses bile yoktu. Odanın içerisinde ki cihazların sesleri dışında. Sessizliği bozan Hale oldu.
"Çok masum görünüyor değil mi?" dedi. Haklıydı, çok masumdu. Cevap vermedim, devam etti.
"Onu herkesten iyi tanıyorum. Benden başkasına kimseye derdini anlatmaz, aslında bana anlatmadıkları bile var. Bunu her ne kadar anlamadığımı düşünse bile, biliyorum. Kapalı bir kutu gibi, kilitli. O kadar çok şey yaşadı ki ama her ne olursa olsun dayandı, pes etmedi. Onun bu güçlülüğünü, sabırlı oluşunu ve dayanıklılığını kıskanıyorum bazen. Bugün de aynısı yaptı, dayandı. Biliyordum böyle yapacağını bu özelliklerinin yanı sıra o çok inatçı da" dedi ve güldü.
Masum göründüğü kadar inatçı da ha?
Hale Derin'e bakmayı sürdürürken, ağzından küçük bir hıçkırık koptu. Yüzümü ondan yana çevirdiğim de ağlıyordu. Az önce gülerken şimdi neden ağlıyordu?
"Ne oldu şimdi?" dedim. Burnunu çekerek;
"Benim yüzümden oldu, hepsi benim suçum" dedi. Anlamayan ifadelerle ona bakmayı sürdürdüm. Onun ne suçu olabilirdi ki?
"Eğer onu partiye gelmesi için zorlamasaydım, bunların hiç biri olmayacaktı. Eğer onu eve bıraktığımda yanından ayrılmasaydım bu durum da olmayacaktı. O bunların hiçbirini hakketmiyor" dedi. Derin'e çok değer verdiği her halinden belliydi. Arkamızda ki sandalyeye doğru onu oturttum.
"Kendini suçlama, sen böyle olacağını bilemezdin Hale" dedim
"Hayır! Bilmeliydim, benim yüzümden benim. O adi adamın ona yaşattıklarını bilmiyorsun, onun neler yaşadıklarını bilmiyorsun! dedi sesini yükseltmişti. O adi adam derken babasından mı bahsetmişti? Artık bir şeyleri öğrenmenin zamanı gelmişti.
"O adam onun babası mı?"diye sordum cevabını tahmin edebiliyordum. Kafasını onaylayarak sallamakla yetindi.
"Bana her şeyi anlat Hale her şeyi. Bana onu anlat, yaşadıklarını anlat"
"Olmaz Utku yapamam, bu onun hayatı sana anlatmamı istemezdi"
"Lütfen onun yaşadıklarını öğrenmek istiyorum. Bak bana üstü kapalı hayatını anlattı ama tam olarak onun yaşadıklarını bilmiyorum. Onun her zaman yanında olacağıma söz verdim, lütfen?" Hale kafasını olumsuz yönde salladı.
"O onaylamadan sana anlatamam Utku, yaşadıklarını az çok tahmin ediyorsun. Ama sana tam olarak anlatamam. Bence uyandığın da hayatını ondan dinlemelisin"
"Onun bana kapalı bir kutu gibi biri olduğunu sen söyledin, sence bana anlatır mı?"
"Aynı zamanda kilitli bir kutu, anahtarını bulursa neden anlatmasın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Sen Olunca
Romantizm10 yaşında gözleri önünde annesini kaybeden bir kız çocuğu. Ona bu durumu yaşatan öz ve öz piskopat babası. Onun bir hayali var; Avukat olmak. Ve onun bir de kurtarıcısı var; Sevdiği Adam.
