Hayat Sen Olunca

12- PLAN

Çalmayan alarmdan sonra sinirle yataktan doğruldum. Geç kalmıştım. Koşar adımlarla banyoya giderek yüzümü yıkadım. Daha sonra yine aynı hız da odama giderek, okul formalarımı giyip çıktım. Aşağı doğru indiğim de ayakkabılarımı giymek için egilirken, saçımdan kavranan bir elle inledim. Saç diplerim yerinden kopacak gibi acıyordu. Aniden sacımın bırakılmasıyla öne doğru ellerim ve dizlerimin üstüne düştüm. Sonra o miğdemi bulandırırcasına bir ses;
"Ne acelen var da sabah sabah koşuyorsun lan?"
Dişlerimi sıktım. Ona cevap vermek istemiyordum. Ama biliyordum ki, rahat bırakmayacak. Onun yüzüne bakmadan;
"Okula geç kaldım" dedim dişlerimin arasından. Bu cevabı bekliyormus gibi hemen o iğrenç gülüşüyle güldü.
"Aaa yoksa alarmın çalmayı mı unuttu?" dedi ve kaşlarını çatarak devam etti "para ver".
Yere eğik yüzüm ona doğru döndü. Midemi bulandıran yüze baktım. Alarmı o kapamıştı ve hiç birşey olmamış gibi para istiyordu. Adi adam! Daha fazla dayanamayarak;
"Odada ilk çekmecenin içinde, her zaman koyduğum yer" dedim. Ayağa kalkarak bir şey demesine fırsat vermeden evden çıktım. Hale etrafta yoktu, demek ki gitmişti. Hızlı adımlarla otobüs durağına doğru yürüdüm. Bir yandan da acı çeken saç diplerimi parmaklarımın arasından geçirerek ovuşturuyordum ve babam olacak adama bildiğim tüm küfürleri sayıyordum. Otobüs durağına geldiğimde karşıdan gelen otobüse sevinçle baktım. Ne şans ama! Daha sonra yüzüm asılarak; Bende şans olsa hayatım normal olurdu dedim ve otobüse binerek boş bir koltuğa oturdum.
Okula gidene kadar dün olanları düşündüm. Utku'nun, Cenk'in ve Hale'nin bana dün cafe'de yardım etmesi beni gülümsetirken, daha sonra Utku'nun bana sahilde 'çok farklısın' demesi kafamı allak bullak etmişti. Dün sadece o cümleden sonra hiç birşey konuşmadan beni eve bırakıp gitmişti. Neden öyle demişti? Onun bu cümleyi kurması için bir nedeni olmalıydı. Davranışlarım mı ya da hayatım mı ona bunu söylettirdi? Gerci hayatım hakkında en ufak bir fikri bile yoktu ki. Adımı ve çalıştığım yer hakkında fazla ne bilebilirdi? Düşüncelerimin arasından sıyrılıp otobüsten indim ve okula doğru koştum. Ilk dersin bitmesine 5 dakika vardı. Ama yine de yetişmek istiyordum. Okula girdiğim de sınıfıma doğru tekrar koşmaya başladım. Kapıyı tıklatarak içeri girdim ve nefes nefese;
"Ho-hocam. Ben. Ö-özür dilerim, geç kaldım huh" dedim ve sınıftan gelen kıkırdamalara kulak asmadan hocaya doğru bakmaya başladım. Hoca gülümseyerek yerime geçmemi söyledi. Utku ve Cenk'e bakmadan, Hale'nin sorgulayan gözlerle bana bakmasıyla yanına oturdum.
Zil çalınca sınıf boşalmaya başladı. Bende yerimden kalkarak kantine doğru yöneldim. Hale de peşimden gelerek,
"Sabah çok bekledim neden gelmedin?"
"Alarm çalmadı" dedim ve üstelemedim.
"Aman her neyse, yarın parti işini ne yapıyoruz?" Dedi ve benim tamamen aklımdan çıkmıştı.
"Gelmesem mi?" Dedim
"Eger gelmezsen seni öldürürüm Derin. Karar değişmek yok! O partiye yarın gidiyoruz" dedi. Devam etti;
"Korkma hic bir sorun çıkmayacak. Parti saat 8'de başlıyor. Eve işler bu sefer erken bitti diye söyleyip, odana çıkıp hazırlanacaksın. Yarım saattin var daha sonra seni almaya geleceğim".
Gözlerim büyümüş ve ağzım aralık bir şekilde ona bakıyordum.
"Hale her şey tamam ama hazırlanıp kapıdan nasıl çıkmamı bekliyorsun?" Dedim sitem ederek.
Hale sinsice sırıttı.
"Kapıdan çıkacağını kim söyledi?" Dedi
Anlamamıs bir şekilde ona bakarken;
"Kapı kullanmayacaksın odanın penceresinden atlayacaksın. Çok yüksek görünmüyor tabi atlamadığım için bilemeyecegim. Sadece üstüne atlayacağın bir şey koy yeterli. Ordan sonrası bende". Dedi ve içimi kaplayan bir sıkıntı oluştu.
"Odamın penceresinden atlamamı istiyorsun ve bu çok kolaymış gibi bunu söylüyorsun. Hayır Hale yapamam".
Hale kızgın yüz ifadesiyle bana bakarken
"DERİN EREZ O PARTIYE GELECEKSIN" dedi. Açıkçası şuanda Hale'den biraz tırsmıştım.
"ÖNCE GELECEĞIM DIYIP, GELMEMEZLIK YAPAMAZSIN. UTKU'YA NE DIYECEKSIN? ONUN PARTNERISIN?"
Diye devam etti ve sesinde ki kızgınlık Hale aynıydı.
Haklıydı geleceğim demiştim ve Utku'yla da gidecektim. Başımı tamam anlamında salladım, ne olursa olsun gidecektim işte.