15-KORKU

23 2 0
                                    

Multimedya;Utku

Arayan babamdı ne yapacağımı bilemedim. İçimde ki korku git gide daha da artmıştı, nefesim kesiliyordu. Titreyen ellerimi durduramıyordum. Bu korku beni öldürüyordu adeta. Utku birşeyler olduğunu anlamış olacak ki;
"Derin iyi misin?" Diye sordu. O sıra çalan telefonum sustu. Hemen yerimden kalkıp;
"Utku gitmem gerek, sonra görüşürüz" dedim ve Hale'nin yanına doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım. Hale'nin yanına gittiğim de Cenk'le öpüşüyordu, bu anı bozmayı hiç istemesemde yapmak zorundaydım. Hale diye sesslendim ama müzikten dolayı sessimi duymuyordu bile. Utku arkamda ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ona açıklama yapmam gerekecekti ama şuan sırası değildi. Babam evde olmadığımı anlamıştı ve ben bunun sonunu tahmin etmek bile istemiyordum. Korkuyordum. Utku Hale'yle gitmem gerektiğini anlayınca "Cenk" diye bağırdı, hatta gürledi. Şaşkınlıkla ona bakarken Hale kolumu tuttu ve;
"Derin iyi misin, ne bu halin? sorun ne?" Dedi. Demek ki birsey olduğu her halimden belliydi ama açıklama yapamayacak kadar korkuyordum.
"Hale beni eve bırakır mısın, gitmem gerek. Lütfen?" Hale kötü birsey olduğunu anladığı için soru bile sormadan "yürü o zaman" dedi ve arabaya doğru koşarak yürüdük.

Utku;
Derin bana hayatını çok da olmasa kısaca üstünden geçerek anlatmıştı. Maddi durumu beni hiç ilgilendirmiyordu. Annesini kaybetmişti. Babası yaşıyordu ama sanırım yaşaması onu hiç ilgilendirmiyordu. O kendi ayakları üstünde duran güçlü bir kızdı ve bu beni gerçekten etkilemişti. O istemese bile onun yanında her zaman olmaya razıydım ben. Bu kadar kısa sürede bana ne yaptı bilmiyorum ama sanırım ondan hoşlanıyorum. Onun yüzüne bakınca istemsizce mutlu oluyorum. Sanırım ondan gerçekten hoşlanıyorum. Onun her zaman yanında olacağıma dair söz verip yanağını öptüm. O sırada telefonu çaldı ve suratına bir korku yayıldı. İstemediği biri aramıştı sanırım. Peki kimdi? Iyi misin diye sorduğumda telefon sustu. Hemen ayaga kalkarak gitmesi gerektiğini söyledi. Ne oluyordu? Hızlı adımlarla yürüyordu ve ona yetişmeye çalışıyordum. Sinirlenmistim, ne oluyordu? Hale'nin yanına gittiginde Cenk'le öpüşüyordu. Bu duruma şasırmadım. Her zamanki Cenk'in halleri. Derin Hale'ye seslenmeye çalışıyordu ama müzik sesinden duymuyordu. Sonunda içimde ki sinire hakim olamadan Cenk diye bağırdım. Sesimi duyunca Cenk geri çekildi ve ne oldu? Dercesine yüzüme baktı. O sırada Derin şaşkınlıkla yüzüme bakarken Hale yanına gitti. Bir şeyler konuşuyorlardı ama duyamıyordum. Sonunda hızlı adımlarla mekandan çıktılar ve arkalarından öylece bakan 2 çift göz bıraktılar.

Derin;
Hale'yle arabaya bindigimizde hic birsey sormadan arabayı çalıştırıp gaza bastı. Sanırım durumu anlamıştı. Babamın öğrendiğini anlamıştı. O beni tanıyordu, biliyordu. Tek gerçek dostum. Eve vardığımız da babam kapıda öylece duruyordu. Surat ifadesini anlamıyorum ama beni beklediği her halinden belliydi. Ona bakarken Hale;
"Bende geliyorum" dedi ve nefesimi tutarak ona baktım hayır gelemezdi. Kafamı olumsuz yönde salladım.
"Derin seni bırakacağımımı sanıyorsun? In arabadan ve geliyorum" dedi. Israr edecek halim yotku nasılsa geri dönecekti, biliyordum. Babam bu işten de kurtulacaktı, anneme yaptığı gibi! Arabadan indiğimiz de babam elleri cebimde tebessüm ederek gülümsedi. Bu tebessüm iyiye işaret değildi. Yanına gittiğimizde babam bana bakmadan Hale'ye;
"Meraba güzel kızım. Derin'i eve getirdiğin için sağol. Geç oldu, daha sonra görüşmek üzere" dedi ve kolumdan tutarak "Hadi güzelim dedi ve beni eve soktu.
Hale şaşkın gözlerle ona ve bana bakarken arkamızdan seslendi;
"Sonra görüşürüz Derin" dedi ve babam ona gülümseyerek;
"Tabi ki de, iyi geceler" dedi ve kapıyı kapattı. Pencereden Hale'nin arabaya gidişini, binişini ve gaza basışını tek tek izledi. Daha sonra bana döndü ve o korku dolu bakışlarımla beni süzdü.
"Vay vay Derin Hanım bu ne güzellik böyle? Yırtmaçlı bir elbise, makyajlı bir surat ve bakımlı saçlar" Cıkladı. "Benden habersiz hala bir iş cevrilmeyecegini sana daha önceden ögrettiğimi sanıyordum. Ama sanırım yanılmışım" dedi ve bana doğru bir adım attı. Yutkundum ve bende bir geri adım attım. Bana her adım gelişinde bir şeyler söylüyordu artık ne dediğini anlamıyordum. Bana her adım attığında bende geri bir adım atıyordum ama sonunda geri adım atacak yerim kalmadı ve soğuk duvarın sırtıma işlemesiyle gözümden bir yaş süzüldü. Elini kaldırmasıyla suratıma tokat yiyip yere düşmem saniyeler içerisinde gerçekleşti. Daha tokatın acısını yaşamadan sırtıma bir tekme attı ve çığlık attım. Saçımdan çekerek kafamı 2 defa yere vurdu.
"Sakın sesini çıkarma pislik" dedi ve kafamı bir kez daha yere çarptı. Daha sonra durdu. Ne yaptığını göremiyordum, etraf kararıyordu. Başımdan akan sıcak kanı hissettim. Daha sonra sırtımı acıyla yakan o acıyı ve odayı inleten bağırışım...

Aniden kapının kırılması ve içeri girip bağıran bir erkek sesi..

Hayat Sen OluncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin