Hazırlık

476 171 362
                                    

Merhaba ,
okuyucum öncelikle
Hoşgeldin ☺
umarım keyif alarak okursun senden istediğim satır aralarına yorum bırakıp yıldıza basarsan beni çok mutlu edersin ve benim gerçekten mutlu olmaya ihtiyacım var 😇😇😇

Bugün bitmek bilmiyor. Pazar günlerinden nefret ediyorum. Pazartesi gelsin diye dua edip okula gitmek isteyen bir ben varım kesin. Evde dinlenmek mümkün değil. Sabahtan beri temizlik yapıyorum. Şimdide yarın için sarma sarıyorum. Börek ,poğaça, kurabiyeler bitti anlamadım bu kadar hazırlık neden yapıyoruz.

Babam başımızda gardiyan gibi durmasa anneme çaktırmadan sorucam ama hiç ayrılmıyor tepemizden .Birde direktif veriyor şunu şöyle yapın onu oraya koyacaksınız. Vali gelicek herhalde yarın. Yoksa babam annemin misafirleri için bu kadar uğraşmazdı. Bellide olmaz Şehnaz teyze babamı dedikodularıyla ele almış olabilir ben bile bazen onun anlattıklarına öyle kaptırıyorum ki "Eee sonra ne olmuş " derken buluyorum kendimi.

Ben bunları düşünürken sarmalarda bitti. Annemin gözünün içine bakıyorum şimdi beni salsın diye. Ama sağolsun annem hiç oralı değil babama bakıyor .Anlaşıldı bugün de babam yat emri vermeden yatamıyorum. Yarın okulum yok zaten rahatınıza bakın yaa benim lise son senem değil bu sene zaten üniversitesi sınavına da girmicem hayatımın sınavında artık kaç sarma sardığımı yazarım çünkü bu daha önemli değil mi ??

Annemle babamın bakışması bitmiş olucak ki babam "Hadi sen git yat, yarın erken kalkacaksın daha alışveriş yapacaksınız " dedi. Yat emride geldiğine göre jet hızıyla sarma bulaşıklarını yıkayıp çıktım mutfaktan. Odama geldiğimde direk üstüme en sevdiğim Mickey mouse pijamalarımı giydim. Tamam yarın 18 yaşıma giriyor olabilirim ama bu Mickey sevmeyeceğim anlamına gelmez.Bir dakika ben Su Nur Kılınç 18 yaşıma giriyorum. Bütün bu hazırlıklar benim için di yani. Aydın valisi için değil.

Babam yarın alışveriş yapılacak dedi. Yeni bir elbise doğum günüm için alınacak. Ama benim bu yaşıma kadar babam hiç doğum günümü kutlamadı ki babam hatta her doğum günüm de " o kara gün bu gün mü?" derdi. Babam her zaman bir erkek çocuk istemiş ilk kız olduğumu öğrendiğinde de çok üzülmüş. Annemde ona hep daha genç olduklarını ve tekrar çocuk sahip olabileceklerini söyleyerek teselli etmiş ama işler hiç istedikleri gibi ilerlememiş. Ben 7 aylıkken annemin sancısı tutmuş apar topar hastaneye gitmişler . Erken doğum olduğu için doktorlar annemi sezaryana almışlar fakat doğum sırasında oluşan kanama ve annemin tansiyonun yüksek olması sebebiyle rahminide almak zorunda kalmışlar.

Annem bir daha çocuk sahibi olamayacağını öğrendiklerinde annem benimle teselli olurken babam öfkeden deliye dönmüş. Annemi çok sevmesine rağmen ona bile uzun süre kinle bakmış beni sevdiği ve kabullendiği için . Kız olmam yetmezmiş gibi bir de annemin bir daha çocuk sahibi olmasını elinden almıştım.

Babam beni bir erkek çocuğu gibi yetiştirmek istiyordu. Bana "güçlü ol güçsüz biri olmana tahammül edemiyorum " derdi . Oysa beni sevse belki de ben bu dünyanın en güçlü kızı olurdum. Ama o bunun yerine beni bir çok dövüş sanatlarına yolladı. İlk önceleri çok zorlanıyordum. Dayak yediğim için ağlardım. Daha sonraları kendimi savunmayı öğrendiğimde de karşı tarafın canını yaktığım için ağlardım. Çünkü bilirdim nasıl canının yandığını benim de yanardı canım bana vurdukların da. Erkeklere karşı güçsüz olmam yetersiz biriymişim gibi hissettiriyordu babama. Benim güçsüz biri olmama katlanamıyordu .Küçücük bir çocukken bile bana kinle bakardı bu yüzden. Öfkesini hiç üzerimden eksik etmezdi.

Bende hiç konuşmadım onun yanında soru sormadığı sürece sesimi duyup sinirlenmesin biraz olsun beni sevsin diye . Babam ne derse yaptım bu yaşıma kadar hiç bir sözünün üstüne söz söylemedim. İstediği elbiseyi giydim istediği yemeği yedim sevip sevmemem onun için önemli değildi belki de, benim de öyle. Yeter ki benden memnun olsun bir gün yüzüme gururla baksın pişmanlık yerine.

Sev Beni Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin