"Orospu çocuğu. Geldi tüm keyfimi kaçırdı."
Omuzlarımın üstüne attığım ceketi tutarak sinirle yürürken Jaemin de çantamı ve sivri topuklu ayakkabılarımı tutarak yanımda yürüyordu.
"Küfürlerin kulağımı sikti. Yeter artık Ria."
Aniden durup ona döndüm. "Az önce kullandığın kelime neydi sevgi sözcüğü mü?"
"Ben senin abinim."
"Seni de sikeyim mal herif."
"Ria sinirini düzgün yaşa yeter artık. Bütün bir yılın küfür hakkını on dakikada tükettin."
"Tamam sustum."
Beni kolu altına çekti. "Bu yavşak herif benimle olan bağını bilmiyor mu?"
Omuz silktim. "Of ben ne bileyim. Onunla tanıştığımda sen yurt dışındaydın."
"Madem sana bu kadar takıntılı nasıl birinden duymadı lan bunu?"
"Jaemin nereden bileyim ben bunu?"
"Tamam doğru."
Bir süre sessizlik içinde ilerledikten sonra durdum. "Ayakların acıyor mu?"
Spor ayakkabılarını bana vermişti bu yüzden endişelenmiştim.
Hafifçe sırıttı. "Yumruk attığı yer daha çok acıyor. Sağlam herifmiş."
Patlamış dudağına kaydı bakışlarım. "Sen de sağlam vurdun ama helal olsun. Seni ilk kez birilerine karşılık verirken gördüm, gururlu anne modumdaydım."
Bana ters ters baktı. "Şu an bunu sırası mı sence? Senin yüzünden kavgaya karıştım resmen. Hem de ergen bir doğum günü partisinde."
"Diyene de bakın hele. Annemlerden gizli gittiğin eğlenceleri bilmesem inanırdım bu sahte cümlelere."
Omzuma sardığı kolunu kaldırıp kafamın üstüne koydu.
"Boğuluyorum rahat bırak beni."
"Ria şimdi ciddileşelim azıcık. Bu hep böyle mi davranıyor? Eğer öyleyse aradığı belasını benden bulur."
"İlk defa bu kadar haddini aşıp yanımdaki biriyle kavgaya tutuştu."
Bana yandan bakış attı. "O zaman son olmaz. Kesinlikle uzak dur. Rahatsız olduğun anda beni arıyorsun ben de gelip onun hayatını sikip eline veriyorum."
Zaten uzak durmam gerektiğinin farkındaydım ama yapışmıştı bana. Nereye gitsem dibimde bitiyordu. İstihbarat ağının güçlü olması da hiç hoşuma gitmiyordu, kime güvenebileceğimi şaşırıyordum.
Usulca kafamı salladım çünkü Jaemin şu an sakin dursa da az önce şahit olduğum haline daha önce hiç rastlamamıştım. Onu oradan çekip çıkartmasaydım Jeno'yu bayıltacak kadar gözü dönmüştü.
Lee Jeno... Asla yerinde durmuyordu, keyfimi kaçırabilmek için son bir senedir elinden gelen her şeyi yapıyordu. Bugünkü yöntemi de en yakın arkadaşımın, ayrıca ortak arkadaşımızın, doğum gününde olay çıkartmaktı. Hem de abim bana yaklaştı diye.
Düşününce bir noktada Jaemin haklıydı. Benim yakamdan düşmezken nasıl onun abim olduğunu duymamıştı bu biraz merak konusuydu.
Düşünceli ve yorgun bir şekilde yürümeye devam ederken arada sızlanıyordum.
"Arabanı neden almadık ki biz of."
Jaemin açık sarı ve yapılı saçları akşam rüzgârının sayesinde uçuşurken elleri cebinde bana döndü. "Sen dedin. Mesafe yakın, gerek yok bir daha gereksiz benzin yakmaya dedin. Yürümek sağlıktır spor iyi gelir dedin."
Ağzımın içinde mırıldandım. "Beynimi sikeyim."
Eve çok az kalmışken Jaemin beni durdurarak bir markete girdiğinde ben de dışarıdaki oturaklara oturup onu bekliyordum. Bana oldukça büyük gelen spor ayakkabılara bakarken kafamın üstünden biri dikildi.
"Ria bu orospu seni arıyor."
Jaemin onda olan çantamı ve diğer elinde de telefonumu sıkarak konuştuğunda sinir seviyesinin arttığını hissetmiştim.
Demiştim, Lee Jeno ne zaman hayatıma dahil olsa keyfim kaçardı. Tıpkı şimdiki gibi.
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Do Me A Favour
Fanfiction"Bana bir iyilik yap ve kendini bu kadar değerli görmeyi bırak." ↣Lee Jeno fanfiction.