0.3

23 5 5
                                    

 "Ria!"

 Biraz nefes alabilmek adına oturduğum bankta telefonuma bakarken adımın seslenilmesiyle o yöne baktığımda suratım çabucak tiksinti ifadesi aldı.

 "Siktir git."

 Ayağa kalkıp uzaklaşacakken Jeno hızlandı ve kolumu tutarak durmamı sağladı. Manyak gibi bir güce sahipti ve şu an anlamıştım ki gücünü nasıl kullanacağını bilmiyordu çünkü kolum kopacaktı biraz daha çekiştirseydi.

"Klişe replikler gibi "Bırak kolumu, acıtıyorsun." dememe ramak kaldı. Rahat bırak beni ve siktir git."

 Gözünün önüne gelen siyah saçlarını kafasını hafifçe çevirerek gözünün önünden geriye attı. On yedi yaşındaki halim bu durumu yaşıyor olsaydı heyecandan ölebilirdi ama şu anda hiçbir şey hissetmiyordum çünkü bütün o hisleri karşımdaki kişi yok etmişti.

 "Ria gerçekten özür dilerim abin olduğunu bilseydim yapmazdım."

 Kaşlarım hızla çatıldı. "Sen ciddi anlamda salaksın ben şimdi anladım bunu. Bak Jeno, sıkıntı abim olması değil bunu o kalın kafana bir sok. Sıkıntı şu, sen benim yanımda olan birine benim izin verdiğim hareketler yüzünden saldırdın. Senin bana saygın falan yok, bana en iyi davranabilecek kişi de asla sen değilsin."

 "Nasıl davranmamı istiyorsun peki? Deliriyorum artık senin sayende, ben de ne yaptığımı bilmiyorum."

 Sırıttım. "Sana en basit yolu söyleyip duruyorum, benden uzak dur. Böylece ne sen delirirsin ne de ben. Hatta bu uzak durma eylemine tam şimdi başla."

 Dişlerini sıktığında çenesinin kasıldığı açıkça görülmüştü. "Bunu yapmayacağımı çok iyi biliyorsun. Bak, ne acısı çektireceksen hepsine tamamım. Zaten senelerdir yaptıklarımın karmasını da yaşıyorum, şikayete hakkım yok. Bunları yaşamayı hak ettim, evet. En azından biraz insaflı olamaz mısın ya?"

 "Olamam. Sen de olmamıştın. Bütün konuşmalarımızı okulun koridorlarında yayarken hiç de insaflı değildin."

 "Ria..."

 "Ne var? Gerçekleri duymak olmayan gururunu mu zedeledi? Aman ne üzüldüm, git arkadaşlarının kucağında ağla."

 "Ria yemin ederim çok pişmanım. O zamanlar çok farklı biriydim, aradan yıllar geçti."

 Bana yalvarırcasına bakarken asla umurumda olmadı. Çünkü ben de onun umurunda olmamıştım.

 "Bu beni alakadar etmiyor. Ben de şu anda çok farklı bir insanım ve ben de pişmanım. Seni sevdiğim için çok pişmanım."

 O bana bakakalırken kolunu elinden sıyırdım ve kendi yoluma devam ettim. Bu konuşma onu benden en azından birkaç hafta uzak tutmaya yeterdi.

•••

Do Me A FavourHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin