Howard

4 0 0
                                    


Howard gülümseyen Pearl'e şaşkın bakışlarla karşılık verdi. Masada yüzü yanmış annesi, çürümekte olduğu belli olan babası ve tamamen kurtlarla kaplanmış koca bir domuz vardı. Bir yandan süslenmiş bir masa bir yandan koca bir trajedi ortasında ona gözlerini fal taşı gibi açarak gülümseyen Pearl...

-Tanrım Pearl burada neler oluyor? Diye sordu Howard. Yol yorgunluğu yaşadığı bu dehşet görüntü karşısında yok olmuştu. Tekrar etti ''Söylesene Pearl! Burada neler oldu? Bunu size kim yaptı?'' Pearl'ün gülümsemesi göz yaşlarına karışmaya başladı. Gülümsemesi yavaş yavaş kaybolurken teni kan kırmızısı bir renk almaya başladı. ''Ah, Howard! Öyle kötü şeyler oldu ki!''

Titreyerek ağlamaya başlayan Pearl'e anlam veremeyen Howard olduğu yerde dona kalmıştı. Ona sarılmak ve teselli etmek istese de neden bu masa kurulmuştu ve bu ölmüş insanların olduğu korkunç bir çürük kokusu olan bu sofraya Pearl neden koca bir sürahi içecek getirmişti. Pearl koşarak Howard'a sarıldı. Howard kararsız bir şekilde onu kollarıyla sardı. Sakinleşince onu şöminenin olduğu odaya götürdü. Çürük kokusu inanılmazdı. Orayı terk etmek arzusu doldu içine gidip ailesi ile konuşmak neler olduğunu öğrenmek istiyordu. Haberleri var mıydı bu durumdan?

Nazik ve sakin bir sesle tekrar sordu. ''Neler oldu Pearl?'' Pearl konuşmaya başladı. ''Sana nasıl anlatırım bunu bilmiyorum Howard? Sen gelmeden önce Mitsy ile konuştum. Ona seninle konuşuyormuşum gibi içimi dökmemi söyledi, bende öyle yaptım. Burada olmana o kadar seviniyorum ki Howard. Seni çok özlemiştim. Ama çokta kızgındım. Elimdekilerin kıymetini bilemedim Howard. Ama her şeyi düzelttim. Görüyorsun ya hep beraber yılbaşı için yemek yiyeceğiz. Sende katıl bize Howard,sevgilim iyi ki geldin!'' Pearl dedi Howard dehşet içinde neler oldu diyorum bütün bunlar ne demek oluyor. Sen,sen.. sen ne yaptın böyle?''Howard'ın kafası iyice karışmıştı. Tüm bu olanları anlamlandıramıyordu. Bu insanlara Pearl mü? Yok canım daha neler? ''Kim diyorum Pearl ailemize bunu yapan kim diyorum sana?'' Howard Pearl'ü kollarından ssardıktan sonra dayanamayıp ayağa kalktı ve elleriyle terden sırılsıklam olmuş saçlarını geriye doğru taradı. Pearl ise düşünceliydi. ''Howard seni seviyorum,sevgilim sen yokken resmini hep baş ucumda tuttum ama biliyor musun o resme bakarken bazen o resme bakarken ölmeni diledim.''

Ne diyorsun Pearl?Tüm bu insanları sen sen mi ? Hayır benim Pearlüm böyle biri değil!'' '' Ah,Howard çok pişmanım,lütfen beni affet. Bu çiftliği hiçbir zaman sevmedim gitmek istedim. Seninle buradan gitmeyi diledim. Fakat sen sen bunu hiç istemedin. Savaş için buradan gittiğin gün çok ama çok acı hissettim. Ben acımı dindirmek için ,acımı anlamaları için''

Howard dehşete kapılmıştı. Onun tanıdığı Pearl bu değildi. Savaşa gittiği günden bugüne 8 aylık bir süreç geçmişti. Bu yaşananlar neden ve ne zaman olmuştu.''Gitmeliyim Pearl! Ben ben buna katlanamıyorum'' .Pearl'ün dudaklarından acı bir kahkaha duyuldu. Gülmeye başlamıştı. Kriz geçiriyor gibiydi. Howard dehşete kapıldı. Savaşta gördüğü korkunç şeylerden bile beterdi bu. Çantasını aldı ve hızlı adımlarla çıktı. Arkasından Pearl'de koşmaya başladı. ''Affet beni Howard! Her şeyi düzelttim affet beni! Yeniden başlayabiliriz. Dur diyorum sana'' Howard korkmaya başlamıştı. Pearl koşarak ona yaklaşmıştı ve sırtından yakalayıp ona sertçe sarıldı. ''Bırakma beni Howard yalvarırım sevgini tekrar kazanmak için her şeyi yaparım affet beni'' Howard sakince arkasını döndü. Titriyordu ve kafası karışmıştı. Çantasını yere bıraktı. Pearl'e sarıldı. Yüzü tiksintiyle buruştı. Hızlı bir şekilde Pearl'ü itti ve bahçedeki bisiklete atladı. Pearl çok sert düşmüştü. Sırtını oynatamıyordu. Howard ise hızla kasabaya doğru ilerlemişti.

PEARL IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin