bolume gecmeden once, depremlerden dolayi yakinlarini kaybeden herkese bas sagligi diliyorum, umarim bir an once normale doneriz. gecmis olsun Türkiye
--
"Chan! Baksana kim arıyo?"
Minho mutfaktan Chan'a seslendi.
Chan Minho'nun telefonunu kendine çevirip arayan kişinin ismine baktı.
"Felix arıyor"
"Aç konuş"
Chan telefonu açıp kulağına götürdü.
"Biraz daha açmasaydın kapatıcaktım"
"Jisung?"
"Chan?"
"Felix'in telefonuyla napıyosun sen?"
"Asıl sen Minho'nun telefonuyla napıyosun?"
"Minho mutfağı toparlıyo aç dedi açtım"
Minho salon kapısından içeri girip "N'olmuş?" dercesine başını salladı.
Chan bilmiyorum anlamında omuzlarını oynattı.
"Neyse Chan hyung, Jeongin'in doğum günü ya bizde buluşup kutlayalım diyoruz, sizde gelsenize"
Chan hoparlörü açtığı için Minho'da duymuştu, gideriz anlamında başını salladı.
"Tamam geliriz,"
"Ha ayrıca sakın Eunchae'yi getirmemezlik yapmayın!"
Eunchae birden odaya daldı, "JİSUNG HYUNG!"
"Tamam getiricez zaten kime bırakıcaz ki"
"Bekliyorum görüşürüüüüüüüüüzzz!"
Jisung Chan'ın konuşmasına izin vermeden telefonu kapadı.
"Jisung hyunglara mı gidiyoruz!" Eunchae yerinde zıplarken konuştu. Felix ve Jisung'u çok seviyordu.
"Evet bebeğim, hadi gel üstünü değiştirelim" Minho Eunchae'ye elini uzattı. Eunchae mutluluktan zıplarken Minho'nun elini tuttu ve Eunchae'nin odasına gittiler.
...
"Hadii, geç kalıcaz!"
"Eunchae ayakkabı seçemiyor!"
"Ya babaaa"
Eunchae biraz daha ayakkabı dolabında göz gezdirdikten sonra hoşuna giden bir ayakkabısını aldı.
"Çok şüküürr"
Eunchae de ayakkabılarını giyince evden çıktılar.
Eunchae heyecanlı heyecanlı arabaya bindiğinde Minho kemerini bağlarken konuştu, "Hayır anlamıyorum Jisungları neden bu kadar çok seviyorsun ki?"
"Seviyorum işte!"
"Eve girmedikleri ve senide gezdirdikleri için olmasın"
"Eyvah ifşalandık"
Üçüde birden gülerken Chan arabayı çalıştırıp Jisungların evine doğru sürmeye başladı.
Geldiklerinde Eunchae hızla arabadan inip koşarak kapıyı çalmaya başladı. Kapı açılıncada kapıyı açan Jisung'un boynuna atladı.
"Jisung hyuuunngg!"
"Eunchaee"
Jisung Eunchae'nin sarılışına karşılık verirken Chanların içeri girmesi için kapının önünden çekildi ve kucağındaki Eunchae'yle salona doğru ilerledi.
"Kıskanıyorum ama bak!"
Chan'ın dalgayla karışık söylediği cümleye kapının önünde onları karşılayan Felix'te güldü.
"Salona geçin, Changbinler geldi"
Minho başını sallayıp Chan'ın arkasından salona doğru ilerledi.
"Bebek muamelesi yapma şu çocuğa Jisung"
"Ama bebek değil mi şu tipe baakk!"
Eunchae kocaman sırıtıp Seungmin'e sarılmaya giderken. Felix'te salona girip Seungmin'in yanına oturdu.
"Madem çok seviyosun yap sende bitane"
Felix Seungmin'in söylediği cümleyle gözlerini büyütüp Seungmin'in koluna vurdu. Herkes gülerken Felix kaşlarını çatıp kollarını bağlamıştı.
"Valla biz denemesine deniyoruz ama olmuyo napalım"
Minho sağında oturan Jisung'un bacağına vurdu. "Çocuğun yanında konuşma şöyle şeyler"
Jisung mızmızlanarak konuştu. "Ya ama Seungmin başlattı"
Kapının çalmasıyla birlikte Felix kalkıp kapıya doğru ilerledi. Jeongin içeri girince Eunchae hemen ayaklanıp Jeongin'in kucağına atladı. "Jeongin hyuungg!"
"Haaa inanamıyorum aldatıldım!"
Jeongin Jisung'a dilini çıkarırken Jisung dizlerinin üstüne çökmüş sahte drama yapıyordu.
Eunchae Jisung'u görünce Jeongin'in kucağından inip Jisung'a koştu, "Ama ben senide çok seviyoruum, onuda çok seviyoruumm"
"Çocuğuda oyuncak ettiniz iyice kendinize, Eunchae'm gel bebeğim"
Eunchae Jisung'un boynundan ayrılıp koşa koşa Minho babasının yanına gidip oturdu.
Jisungda ayağa kalkıp Felix'in yanına, mutfağa gitti.
Minholarda biraz sohbet ettikten sonra Jeongin'in doğum gününü kutlamaya gelmişti sıra. (nasilsin mete iyi misin iyiyim niloya sen nasilsin)
Jeongin'in doğum gününüde kutladıktan sonra artık eve gitme vakti gelmişti. Doğum gününi kutladıkları sırada çokta heyecan verici bir şey olmamıştı, klasik doğum günüydü.
"Eunchae hadi ayakkabılarını giyin"
"Minho babaa..."
Minho Eunchae'nin bu ses tonunu çok iyi biliyordu. Genelde bir şeyler isterdi ve şimdide büyük ihtimalle burda kalmak isteyecekti.
"Eunchae"
"Lütfeeeeeeeeeeennnnn~"
Eunchae'nin arkasında duran Felix konuştu, "Kalabilir sıkıntı yok" Onlarda alışmıştı artık. Ayrıca onlarda Eunchae'yi çok seviyorlardı.
"Bu bu ayki beşinci ama, kızımın yüzünü unutacağım!" Chan dalgayla karışık konuşmuştu.
"Lütfen Chan baba, söz yarın seninle uyuruuzz"
Minho Chan'a baktı. Chan Minho'ya, ben bilmem bakışlarını yolladıktan sonra ayakkabılarını giydi.
"İyi tamam, ama sakın Felix hyungunu üzmek yok!"
Jisung kaşlarını çattı, "Ha beni üzsün yani?"
"Asıl siz birlik olup Felix'i üzersiniz"
Felix gülerken Jisung Eunchae'yi kucağına aldı, "Eunchae ve ben sana küstük!"
"Ama ben öyle bir şey demedim ki?"
Hepsi Eunchae'nin cümlesiyle gülerken Minho'da ayakkabılarını giyince vedalaşıp evden çıktılar.
Fakat bu gecenin sonu değildi...
--
hobaa ben geldim naber
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Need You, Banginho
FanficMinho okuldaki sapığından bir türlü kurtulamıyordu fakat Chan sonunda dayanamayıp işe karışmıştı. #1 - banginho #1 - jilix #1 - chanho -040223 #201222 #170323