27.Bölüm - Yolculuk

2.9K 187 15
                                    

''Çekilmeni istiyorum. Olanları hatırlamıyor ve asla hatırlamayacak. Benim onu aldattığımı asla öğrenemeyecek. Bunu biliyorsun. O hala beni seviyor, ya da o öyle olduğunu sanıyor.''


''O seni sevmiyor. Ama sen bunu anlamayacak kadar salaksın. Ya bir gün hatırlarsa... O zaman ne yapmayı planlıyorsun ha? Senin gibi bir şerefsiz yüzünden asla onu bırakmayacağım. Beni anlıyor musun?''


''Asıl senin beni anladığını sanmıyorum. Çekil aradan. Bunu yapmak zorunda kalmak istemiyorum ama, bana başka bir şans bırakmıyorsun. Lena'nın peşini bırak yoksa bir zamanlar kaçak uyuşturucu kullandığını herkes öğrenir. Ailen ve polis dahil...''


—————————————————


Kafamın içinde yankılanan sinir bozucu kapı zili sayesinde uyanmamdan sadece 10 saniye geçmişti ve dün geceden beri bütünleştiğim koltuktan sonunda kıçımı kaldırıp kapıyı açmaya gittim.


Tiffany her zamanki mutlu ve güzel bir kız edasıyla içeriye sırıtarak girdi. Max ile çıkmaya başladığından beri daha mutluydu zaten. Her halinden belli oluyordu.


''Eee, bugün nasılsın bakalım?'' dedi sanki halimden anlamıyormuş gibi.


''Hıı, çok iyiyim. Saçımda dün gece izleyip tüm gece ağladığım filmden kalan mısır taneleri var. Mükemmel gözüküyordur eminim.'' dedim sırıtıp içeri dönerken.


Tiffany elinde tuttuğu iki kahveden birini uzatıp bana verdi.


''Senin için getirmiştim. İşte ben bu yüzden buradayım. Senin için...'' dedi koltuktaki yayıntıları bir kenara atıp kendine oturmak için yer açtıktan sonra.

Açıkçası olanları hatırlamadığımdan dolayı Tiffany'i düşmanım zannediyordum. Ama daha sonradan çekildiğimiz onca fotoğrafı, onca videoyu gördükten sonra ve olanları bana anlattıkları günden itibaren onunla iyi anlaşıyordum. Ve anladığım kadarıyla artık en yakın dostum olmuştu.


''Bana bu kadar iyi davranmam tuhafıma gidiyor.'' dedim kendimi tutamayarak.


''Bak Lena, biz birbirinden nefret eden iki insanken, birbirine zor zamanlarda tutunan iki kız olduk ve sana kendimi o kadar yakın hissediyorum ki, o geceden itibaren yeni bulduğum kız kardeşim gibi oldun. Bırak da sana iyi davranayım. Lütfen sana yardım etmek isteyen insanlara arkanı dönme.'' dedi son cümlesine vurgu yaparak.


Tabiki de ondan bahsediyordu. Konu yine oraya mı gelmişti?


Oflayarak kahvemden bir yudum daha alarak arkama yaslandım.


''Sizce de bu meseleyi fazla büyütmediniz mi?''


''Bana onu anlattığın onca zamanı hatırlıyorum. Hani hayatın boyunca yanında olmak istediğin, sürekli aklından çıkmayan, ne zaman bir yere baksan ya da bir olay aklına gelse hemen onunla bağdaştırdığın, ömrün boyunca sevip görmekten bıkmayacağın kişiyi gördüğünde sadece tek bir bakışla onun senin için yaratıldığını farkedersin ya...''

MEZUNİYET #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin