MEZUNİYET

29.2K 971 65
                                    

Sanırım yazdığım bu hikayede olayları çok karıştırdım. Ama çok eğlenceli oldu yazarken. Vote' layan elleriniz dert görmesin amin :D

Bir an dünyadaki en zor işin kendine eye liner çekmek olduğunu düşünmeye başlamıştım. Yaklaşık 20 dakikadır bunun için uğraşıyordum ve pek de düzgün olduğu söylenemezdi. Sakin ol Lena, en fazla 10 dakika daha sürer…

   Lisenin bittiğine inanabiliyor musunuz ? Her şey hayal gibi. Yeni bir hayat, yeni arkadaşlar, yeni bir okul. Bugünü yıllardır bekliyorum ve hiçbir sorun çıkmasına izin veremem. Mezun olmak ve baloya bir kavalyeyle gitmek herkesin hayalidir değil mi ?

   Benim de hayalimdi. 1.5 saat sonra istediğim insanla, istediğim yerde dans ediyor olacaktım. Okulu 1.likle bitirdiğim için konuşmayı ben yapıcaktım ve bunun için gerçekten güzel planlarım vardı. Aslında konuşmamı haftalar öncesinden yazmıştım ama şimdi hepsini çöpe fırlatıp doğaçlama yapmaya karar verdim. Makyajım hazırdı. Aynaya baktığımda saçlarımdaki bigudiler olmasa gerçekten güzel gözüküyorum diyebilirdim.

  Beyaz elbisemi giydim ve saçlarımı açmaya başladım. Elime geçen her bigudiyi odanın bir köşesine fırlatmıştım. Tuhaf görünsede bu gerçekten eğlenceliydi. Kapının önünde duran toz pembe topuklu ayakkabıları giydiğimde tam anlamıyla mükemmeldim…

  Merdivenlerden aşağıya inişimle beraber erkek kardeşim Max  

‘’Anneeee! Lena giyinmiş. Cidden güzel görünüyor. Ben baloya yalnızlıktan öleceğini düşündüğüm için gitmesini beklemiyordum.’’ Diyerek bağırdı. Gülücükler saçarak yanıma çıktı ve ‘’ Bu yakışıklı beyefendinin size eşlik etmesine izin verir misiniz ? ‘’ diyerek koluma girdi. Max’le aynı yaşta olmamıza rağmen beyninin benden geride çalıştığını biliyordum. Ama o cidden yakışıklıydı ve kafasının içinin boş olmasını bu sebebe bağlıyordum. İişin tuhaf yanı Max baloya kimseyle gitmiyordu. O okuldaki her kızla teker teker dans etmek için yalnız gitmeyi tercih etmişti. Max’in popüler olması beni de etkiliyordu ve ezikler arasında değildim.

‘’Şaka yapıyorum Lee. Jack gerçekten şanslı bir çocuk.’’  Baloya Jack’le gidiyordum. Onunla 3 yıldır çıkıyordum.

‘’Seni de haklısın.’’ Dedim ve ellerimi sarı saçları arasında gezdirerek saçlarını bozdum.

‘’Gel buraya pislik.’’ Diyerek beni kovalamaya başladı. Biz hiç değişmeyecektik. Seneye üniversiteye başlıycak olsam da biz hala çocuktuk…

   Kapı çaldı ve koşarak kapıya gittim, bu Jack olmalıydı. Yanılmamıştım.Beni yanağımdan öptü ve Max’e el sallayarak dışarıya çıktım.

   Okul bahçesinde yapılacak olmasına rağmen gayet güzel olmuştu. Girişte Jack’le ayrıldık ve hemen Ashley’nin yanına gittim. Çok hoş olmuştu. #ArtıkÜniversiteliOldukÇığlıkları ndan sonra müdire kürsiye çıkıp beni yanına çağırdı. Konuşmayı ben yapıcaktım.

   O KAĞITLARI NİYE ÇÖPE ATARSIN Kİ ?  SALAK MISIN SEN ? BİRSÜRÜ İNSAN VAR. NE DİYCEKSİN ŞİMDİ SEN ONLARA ? DOĞAÇLAMANIN CANI CEHENNEME !

  Mikrafona yaklaşıp içimden ne geçiyorsa onu söylemeye karar verdim.Salon sessizleşti ve tanımadığım birsürü gözü üstümde hissettim. Gerilmeye başladım.

‘’Bu günü uzun süredir bekliyoruz. Hepimiz buradan çıkmak için sabırzılanıyoruz.Okuldan kurtulmak için gün saydığımız zamanları hatırlayın.’’ Dedim ve bütün öğrenciler kıkırdadı.

Bu bana cesaret vermişti.

‘’Ama bugün sadece geçmişinizi düşünmenizi istiyorum. buradan çıktıktan sonra geçmişte yaptığınız hataları tekrarlamak için bol bol vaktiniz olabilir ama telafi etmek için çok geç kalmış olursunuz.Bu lisede geçen 4 yılımıza bakmak istiyorum. Koskoca 4 yıl içinde çakılan dersler, unutlulmaz sevgililer, saçma ilişkiler, maçlar, ponpon kız takımı, gıcık öğretmenler, yattığınız insanlar... Her şeye yeniden bakmak istiyorum. Pişmanlıkla değil, yapmak istediklerimizi korkusuzca yaptığımız bilerek bakmak istiyorum. Söyleyemediklerimiz ama söylemek istediklerimiz için…’’ dedim ve bir an duraksadım. Haklıydım. Buradaki insanların içindekileri dökmek için sadece gaza ihtiyacı vardı.

‘’Bu yüzden bugün burada söylüyorum. Tiffany okulun sürtüğü olmaktan vazgeç! Amigo kızların kaptanı ben olmalıydım sen değil! ‘’ diye bağırdım. Herkesin suratı Tiffany’e döndü. Kalabalığın içinden bir erkek :

‘’Bence Lena Cooper ,Tiffany Solver’dan daha seksi.’’ 

‘’Ne ? ‘’ dedim aniden.

‘’Ne ? Lena hakkında düzgün konuş ! ‘’ diye bağırdı Jack. Kalabalıktan uğultular yükselmeye başladı.

‘’Peki ya konuşmazsam? ‘’ diye sordu adını bilmediğim- 1 dakika bu benim fen partnerimdi.

Jack çocuğun suratına yumruğu indirdi. ‘’Bu olur! ‘’ diye bağırdı. Kalabalık bağırmaya başlamıştı. Müdire ‘’Tamam bu kadar yeter Lena artık geçebilirsin.’’ Diyerek beni sahneden aşağıya indirmeye başladı. Ellerini üzerimden çekerek ‘’Hayırr ! Daha konuşmamı bitirmedim’’ diye bağırarak mikrofona koştum.

  ‘’Jack sakin ol ! Bırak çocuğu.’’

Jack çocuğun üzerinden çekildi ve herkes bana baktı.

   ‘’İşte şu anda insanların sisin hakkında ne düşündüğünü öğrenmesinin tam zamanı.’’ Diye bağırdım. Bana noluyordu ? Milleti birbirine düşürmek gibi bir niyetim yoktu. Artık susmalıydım.

‘’ Max Cooper tam 1 yıldır senden hoşlanıyorum.’’ Diye bağırdı Tiffany.

‘’Ne?’’ dedik aynı anda Max ve ben. Bu yüzden mi Tiffany beni baş düşmanı olarak seçmişti ?

‘’Lena sana kötü davrandığım için özür dilerim. Kardeş olmanıza rağmen ona benden daha yakınsın diye seni kıskandım.’’ Dedi Tiffany. İşte şimdi her şey rayına oturuyordu.

 ‘’Madem herkes bir şeyler itiraf ediyor o zaman  tarih öğretmeni Bayan Hasting sizden nefret ediyorum.’’

Bir kız ‘’Ben hiçbir erkekle öpüşmedim ve Max Cooper’ı öpmek isterdim.’’ Dedi ve Max’in dudaklarına yapıştı. Max ne yapıcağını bilemedi ve birkaç saniye sonra kızdan ayrılmayı başardı. Herkesin gözleri biraz önce Max’den hoşlandğını söyleyen Tiffany’e baktı. Tiffany yavaş adımlarla Max ve kızın yanına doğru yürüdü. Kıza sert bir tokat attı. Adını-bile-bilmediğim-biraz-önce-kardeşimi-öpen-tanımadığım-kız da Tiffany’nin saçına yapıştı. Bir grup onları ayırmaya çalışırken Jack masaların birine çıkarak.

‘’Lenaa ! Seni seviyorum aşkım.’’ Diye bağırdı. Sahnede gözlerim doldu ve erkek arkadaşımın beni seviğini söylediğini duyduğum ve bütün okulu birbirine kattığım için mutlu olmam gerekiyordu sanırım. Farkında olmadan bir ilke imza atmıştım. Tuhaf değil mi ? Bundan birkaç saat önce hayattaki en zor şeyin eye liner çekmek olduğunu düşünüyorudum. Şimdi ise bu durumdan nasıl kurtulacağımı ….

MEZUNİYET #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin