14.BÖLÜM - Yeniden?

4.9K 307 38
                                    

Selammm :D Uzun zamandır bölüm beklediğinizi farkındayıma am sonunda koyabildim :D

Sınavlarım da çok iyiydi :D Bu yüzden bende size bu bölümü ve bundan daha sonra olacakları içeren bir video hazırladım :D

Youtube'un kapalı olduğunu biliyorum ama açık olanlar videoyu izleyebilirler :D

Yeni bölümü beğenmeniz dileğiyle :D

                                                                             *    *    *    *    *    *    *

''Lena...''

Adımı duyduğum an irkilip gözlerimi açtım. Sanırım zamanı gelmişti. okula girip öğrencilerle yüzleşmek zorundaydım.

''Hı?'' dedim refleks olarak.

''Okula geldik.'' dedi direksiyonu tutarak.

''Lanet olsun.'' diyerek ofladım.

''Yüzleşme vakti.'' diyerek arabanın kapısını açıp dışarı çıktı. Emniyet kemerimi çıkarıp ben de arabadan çıktım ve soğuk hava sayesinde hafif hafif esen rüzgarın saçlarımı birbirine katmasına bir kez daha lanet okudum. Sabah aydınlığıyla esen rüzgar aklımdaki tüm düşüncelere rağmen bana kendini hissetiriyordu. Ürpermiştim.

Tiffany yanıma gelip ''Sadece sakin olmaya çalış.'' dedi destek verircesine.

''Deniyorum ama...'' dedim fakat kalbimin göğsümden çıkıp fırlayacakmış gibi atması cümlemi tamlamama izin vermedi.

''Bak oraya girdiğinde bir şey olmayacak.'' dedi beni iyi hissettirmeye çalışarak.

''Boşuna uğraşma bence terapin işe yaramıyor. Bu arada biz neden okula üç sokak ötedeyken durduk?''

''Sadece okula varmadan önce biraz temiz hava almak iyi gelir diye düşünmüştüm. Yürüyoruz işte fena mı?''

''İyi düşünmüşsün ama bu hala bok gibi hissettiğim gerçeğini değiştirmiyor.''

''Öyle düşünme. Bak ben şu an yanındayım. Max'de orada olacak, ki zaten orada. Seni bekliyor. Benim seni bulmamı bekliyor...'' diyerek gözlerini uzaklara çevirdi. 

''Ama Daniel orada olmayacak.'' dedim fısıldayarak.

Hiçbir şeyi umursamıyorum tavrı çinde olan gözlerini anında bana çevirdi. ''Onun burda olması gerekiyor muydu?''

''B-ben bilmiyorum.''

''İnanmıyorum Lena.'' dedi kıkırdayarak. Gözleri faltaşı gibi açılmıştı. ''Sen onu önemsiyorsun. Yani kısacası ondan hoşlanıyorsun.'' dedi gülerek.

''Ha? Hı? Daha neler?! Şu an hiçbir şey düşünemiyorum. Sanki beynim durdu. Sadece... Onun şu an yanımda olması iyi olurdu.''

''Bak. Senin ne hissettiğini bilemem ama Jack'den yeni ayrıldın ve belki sadece kızların beyninde bulunan intikam lobu harekete geçti. Sonra da karşına Daniel gibi bir kahraman çıktı ve-''

Küçük bir tebessüm edip ''Kahraman mı? Hıh, O kendisine kahraman denilmesinden hoşlanmaz.'' dedim ilk tanıştığımız anı hatırlayarak. 

Tiffany o zaman orada olmadığı için ne dediğimi anlamamış olsa bile yine de gülümsedi ve böldüğüm sözüne devam etti.

''Belkide sadece geçici bir şeydir. Senin üzülmeni istemem.'' dedi içten bir şekilde.

Onu bu halde görmek, onu benim en yakın arkadaşımmış gibi hissettirmişti.

MEZUNİYET #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin