33.Bölüm - Yıkılmış

2.4K 160 22
                                    

Media'da Lena'nın son gün partide giydiği şeyler var. Şarkıyla okuyabilirsiniz isterseniz, ben onunla yazdım. İyi kumalar, bol yorum ve bol oylamalar dileğiyle ^.^ :D

SANIRIM MEDİA'DA SORUN VAR. BU YÜZDEN KIYAFETİN LİNKİ:

http://data.whicdn.com/images/190437305/large.jpg


1 HAFTA SONRA...

"Konuşmayacak mısın?" Dedi elindeki deri deftere sürekli bir şeyler karalayan fönlü kafa.

"Hayır." Dedim rahat koltukta biraz daha yayılıp kollarımı göğsümde birleştirerek.

"O zaman neden buradasın Lena?" Dedi gözlüklerini düzelterek.

"Neden o bir şeyler karaladığın defterine kıçını kaldırmaya üşendiği için buradan çekip gidemiyor ama bir şey de konuşmak istemiyor yazıp bitirmiyorsun." Dedim bir teklifte bulunarak.

"Ya da belki defterime ailesi dışarıda beklediği için buradan çıkamayan, konuşacak çok şeyi olduğu halde bunu yapmayı reddeden sorunlu birisi olduğunu yazmalıyım." Dedi bacak bacak üstüne atarak.

"Bu iş daha da sinir bozucu olmaya başladı." Deyip somurttum.

"Tamam, senin istediğin olsun. Sen konuşmak isteyene kadar bekleriz o zaman." Dedi ve arkasına yaslandı.

Birkaç dakika süren sessizliğin ardından duramayıp konuşmaya başladım.

"Ben deli değilim tamam mı? Tamam belki biraz sorunluyum ama bu aklımın başında olduğu gerçeğini değiştirmiyor."

Kısa bir kahkaha attıktan sonra "Ahah ben de deli doktoru değilim zaten." Dedi.

"Peki o zaman neden ailem bana öyleymişim gibi davranıyor?"

"Bana kolunu uzat." Dedi elini uzatarak.

"Hayır." Dedim kendimi geri çekerek.

"Lena, sadece bakmak istiyorum." Dedi nazikçe.

"Buyrun." Deyip kolumu uzattım sırıtarak.

"Diğer kolunu." Dedi sert bir bakışla. Ehehehe, ben de öyle düşünmüştüm.

Biraz daha yaklaşıp kolumu uzattım. Üzerinde beyaz bir bez parçası olan kısmı inceledi.

"Biraz baksam sorun olur mu?" Diye sordu.

"Nasıl göründüğü hakkında en ufak bir fikrim yok. Bakmak istiyorsanız ben kafamı çeviricem." Dedim kafamı diğer tarafa çevirerek.

Hafifçe bez parçasını kaldırdığında içine giren hava bile canımı acıtmıştı. Hafifçe inledim.

"Off." Diyerek yüzümü buruşturdum.

"Acıyor mu?" Diye sordu sanki bilmiyormuş gibi.

"Evet." Dedim kısık bir ses tonuyla gözlerimi kısarak.

Bandajı kapattığında artık eski halime döndüm.

"Madem bakamayacak kadar korkuyorsun, bileğini nasıl o kadar derin kesebildin?" Diye sordu merakla bakan içten gözlerle.

"Ailem benim yaptığımı söylediler değil mi? Yaşadıklarımı kaldıramadığımı ya da psikolojimin günden güne bozulduğunu, garip davrandığımı ya da kendimi kesmeye çalışarak intihara kalkıştığımı da söylemişlerdir. Ama onlar, hiçbir şeyi bilmiyorlar." Dedim sinirli bir şekilde.
"Onlar sadece delirdiğim kanısına varıp beni buraya kapatmayı bilirler." Dedim hırçınla.

MEZUNİYET #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin