Ececim acaba özür mü dilesek" dedim sesimi aynı ece gibi yumuşatmaya çalışarak "hayır o ölüm prensesinden özür dilemicem" dedi sonra kapıya baktı bende onun baktığı yere baktım ece bizi dinliyordu gözleri dolmuştu içeri girmek isteyince ece junıor...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gece için uygundu güzel bir yere götürcektim onları lavinde kırmızı bir elbise giymişti herkes hazır olduğunda kapıda buluşcaktık ben aşağı indiğimde sadece kartal ve rüzgar vardı sohbet ediyorlardı ece merdivenden koşarak aşağı indi rüzgarın bacağına sarıldı "bırakmayın beni bu adamlar çok korkunç ve siyah" dedi ece rahatsız olmuştu "eyüp ecenin güvenliğinden sorumlu insanlara pembe giydir olabildiğince süsle ve eceye karşı sert olmalarını istemiyorum ve o şeyi lütfen kızın yanındayken kullanmasınlar onun olduğu odaya sokulmasın ecenin rahatsız olduğunu hissedersem sana bişi olmaz o adamlara olur onlara bunu ilet" dedim ece bana baktı rüzgarın kısık sesle"ohaa" dediğini duydum eğer ece rahat değilse sıkıntı çok büyüktü ece bana doğru dönüp "saol" dedi ve koşarak yukarı çıktı rüzgara baktığı bakmamıştı ama bu sıkıntı değildi mutlu olsun yeter poyraz ve yiğit aşağı indi arkalarındanda lavin indi poyraz"hadi çıkalım" dedi eyüpe baktım "hallet" dedim ve kapıdan çıktım burda ne istersem olurdu istanbul benim şehrimddi daha doğrusu türkiye benimdi ama burdan başka bir yerdi hakimiyet kurmam için adımı daha çok duyurmam gerekiyordu eyüp en sevdiğim yeşil spor arabamı getirmişti poyraz lavin benle kartal ve bir kaç koruma ilede rüzgar ve yiğit beraber gidecekti poyrazında burda yetkisi vardı siyah spor arabasına bindi lavinde istanbulda iyi çevreye sahipti ama ben tüm türkiyeye hükmediyordum arabaya bindim ve camı açıp arabaya binmekte olan poyraza seslendim "takip et" dedim kartal yanıma oturdu "seksi kadın" dedi gülümsedim ve gaza bastım istanbulun trafik olmayan arka sokaklarında süzülüyorduk sanki ama belli bir yerden sonra trafiğe çıkmak zorunda kalmıştık onları uraz ile hep gittiğimiz yarısı benim olan mekana götürüyordum ama bunu bilmelerine gerek yoktu urazla geldiğimi bilmeleri onlar için yeterliiydi trafikten sonra yine boş yola çıkınca poyraz beni solladı ve camı açıp "takip et" dedi beni tekrarlayarak sevmememiştim ve gaza yüklenip onu solladım"karışıklık oldu sanki" dedim ve sırıttım gaza yüklendim araba zaten hıza müsaitti oda gaza bastı yol boyunca yarışmıştık sonra dar sokağa girdiğimiz için arkalı önlü gitmiştik kısa sürede mekan adı shine ıdı ben içeride parıltılı göz alıcı konsept vardı ama gözü yormuyordu hos bir yerdi bazı yerler değişsede kapıdan girince Ala beni gördü "kuzu uzun zamandır yoksun mekanı bana devrettin sandım" dedi "hayalerinde" dedim "neden urazla gelmedin o yanında birkaç kişiyle yeni geldiler-" dedi ve arkama baktı "sende yanlız gelmemişsin ne oluyor" dedi "anlatırım" deddim ve onun sağından geçip herkesin olduğu kısma geçtim poyrazın kulağına "eğlenmenize bakın ben bişiler alıcam" dedim kafa salladı viski almak için barın oraya gittim onları görmeyi beklemiyordum aras urazla konuşuyordu sonra gözleri gözlerimle birleşti neden böyle bakıyordu urazda arkasını dönünce benimle göz göze geldi gözümü onlardan çekip içecek hazırlayıp biandada onlarla konuşan barmenin yanına gittim urazın yanındaki sandalyeye oturup "cem bana bi viski abicim" dedim beni süzdü "yoktun" dedi "çoğu zaman türkiyede olmuyorum" dedim "anladım ama özlettin" dedi "hemde nasıl özletmek" dedi uraz sesinden alkolü kaçırdığı belli oluyordu cem önüme viskiyi koyunca elime aldım "bide ağır olmayan bişiler hazırla bizimkilerin çok içmesini istemiyorum kokteyl gibi 6 tane hazırla bide ağır bi viski hazırla 3 tane" dedim ve viskiyi tekledim bardağı ona doğru uzattım iki çift gözün üstünde olduğunu hissediyordum ama onlara dönüp bakma cesaretim yoktu"hazırr" diye tepsiyi bana uzattı ne kadar buranın sahibi olsamda cebimden para çıkartıp attım ve tepsiyi aldım bizimkileri gördüm bi locaya geçmişlerdi tek sıkıntı ora urazında yeriydi ama şuan orda oturuyordu bizimkilerin yanına gittim "size bişiler aldım fazla içmek yok" dedim viskiyi kartalın önüne koydum diğerinede poyrazın önüne diğerinide kendim aldım locaya oturdum viskimden bi yudum aldım "o da burda" dedi poyraz kulağıma doğru kafa salladım"çok sertsin buraya gelince değiştin" dedi "burda böyle olmalıyım buarada yeni plan geldi aklıma amerikaya dönünce parti vericem" dedim "konuşalım" dedi kafa salladım viskiyi içecektim "araba" dedi hatırlatmak ister gibi "biliyorum" dedim lavin bize bakıyordu o poyrazımı kıskanmıştı poyraz elini kalbimin üstüne koydu ve "korkmana gerek olan bişi yok" dedi kafa salladım viskiyi içtim ve bitti yenisini almaya kalktım buaraya eğlenmeye gelmemiştim rahatlamaya gelmiştim cemin yanına gittim bi viski daha aldım uraz yoktu bianda adam yanıma geldi "güzellik" dedi ona bakmaya devam ettim "belki bu gece benle olmak istersin" dedi ve saçıma ulaştı eli bana öylesine yanaşmıyordu bu cemilin adamıydı göğsünün altındaki benim küçüklük fotorafımdan anlamıştım"sana haber vericem cemil senin için hayal" dedi ve güldü aniden yüzüne yumruk atmamla herkesin gözü bize dönmüştü "nasıl amına koyum" diye bağırdım topuklu ayakkabımı yüzüne geçirdim "kim yardım etti" dedim "başka bilgi yok" dedi "yok" dedim "o zaman sende yoksun yada dur kızın da yok" dedim yüzünün şekli değişti tahminim doğru çıkmıştı kızı vardı ama hemen kendi toplayıp "yok kızım benim" dedi ben yumruk atıcaktmki aniden elimi tutup ter çevrimesiyle boşuğuma gelmişti ve karnıma tekme attı "sen beni kızımla tehdit edecek güçte değilsin" dedi bu sadece adam değildi onun kaçmasına yardım etmişti "emin misin" dedim poyraz ve urazınkiler bizi izliyordu dudağına yapıştım bianlık gaflete uğradı bende o anı kullanıp dudağımı çektim ve karnına dizimi geçirdim kafa attım bilinci kapanmak üzereydi üsütne iki yumruğumla bilinci kapandı elim kan ollmuştu kafamı kaldırdığımda uraz bana sanki durduk yere yapmışım gibi bakıyordu cemili bulmam lazımdı Ala yanıma ulaştı kalabalığın içinden geldi ve kolumdan tuttuğunda geri çekildim "burdakiler konuşmicak yoksa hepsini öldürürüm Ala bak biliyorsun" kafa salladı "peki neden" dedi "elimde olanı almış" dedim ece gelmişti aklıma Alayı itip çıkarkne aras durdurdu "ne yapıyorsun sen ya" diye bağırınca onu umursamadım ve çıkarken poyraz bağırdı "cemili bulamazsın" dedi o da anlamıştı benim fotorafımdan "ece" dedim onunda yeni gelmişti aklına poyraz iki adımda yanımam geldi ve sarıldı"eğer cemili aldıysa eceye de bişi yapmış olabir o korumalrı heletmiş olabir silah kullanmış olabir ece çok korkmuştur sarılmayı kes ve ecenin yanına gidelim" dedim"eyüp bana mesaj attı sıkıntı yokmuş eyüp çıkarmış onu oordan arabadalarmış ama hemen gidelim kız yanlız kalmasın" dedi kafa salldım "alıyorum bizimkileri" dedi kafa salladım aras hala burdaydı "neden" dedi "intikam" dedim "seni" dedi "öldürcek" dedim "evet" dedi "ama" dedim "korkmuyorsun" dedi "korkmuyorum" dedim onu tekrar ederek lavinlerde gelmişti yanıma lavin hafif sarhoştu rüzgar zaten deli gibiydi yiğit iyiydi ama kartal rüzgarı tutuyordu poyrazz da lavini kucağına almıştı arasa dönüp"ölüm yada dirim umrumda değil benim umrumda olantek şey-" dedim sözümü kesti "intikam" dedi "evet" dedim ve poyrazların arkasından arabama geçtim kartak rüzgarı yiğite devretmişti "cemil nasıl kaçar anlayamıyorum" dedi kartal "bende" dedim yaktığım sigarının dumanı arabanın içini sarmıştı "o kadar koruma vardı" dedi "ona yardım eden güçlü isimler ben bunu nasıl anlamadım" direksiyona vurdum kartalın bana baktığını hissediyordum ellerimin boğumları direksiyonu sıkmaktan bembeyaz olmuştu yol boyunca hiç konuşmadık ama kartal ikide bir bana bakıyordu eve geçtiğimizde neden hala kartalın evinde kalıyordukki yarın hemen kendi evimize geçicektim kartala döndüm"yarın kendi evime geçicez" dedim ve hızlı adımlarla odaya çıktım odaya girip kapımı da killitledim baş ağrımın sebebi o hapları almamış olmamdı çantamdaki ufak hapları alıp ağzıma attım bu beni biraz uyuturdu belki
