İDDİA Bölüm 28

5 0 0
                                    

6 AY SONRAA

"Bugün dövüş derslerin var artıdan ders vericeksin küçük ajancıklara sonra boşsun yarın da göreve gideceksin hazır olmalısın" dedi victoria ona kafa sallayıp yarım saat sonraki dersimden önce lavinin yanına uğramam lazımdı o da bir ajandı ama hala ders alıyordu rüzgar biraz gerideydi bizim aramızda ama öğrencektir yani odama çıkıp altıma siyah şortumu üstünede siyah kısa askılı şeylerden giyip sweatshirt alıp odadan çıktım sacım belime gelmek üzereydi hafifte tonu açılmış gibiydi lavinin dersinin başlamısna 20 dk vardı odası yanımdaki odaydı odaya girdim lavin yatakta bitik bi şekilde yatıyordu "lütfen hocam sen ol" dedi memnuyetsiz bir şekilde "neden sevmiyormusun meriçi" dedim tek türk ajan oydu bizim dışımızda ama lavini çok zorluyordu belli ki "seviyorum sevmesine ama çok yoruluyorum özellikle yapıyor bana ölüyorum ya su halime bak bide bugun bi ders daha koymus bana özelmiş" dedi kahkaha attım "oo işin zor benimde dövüş dersim var boris ile" dedim "oo senin işin daha zor boris çok kaba biri" dedi güldüm "evet ama çok iyi dövüşüo muhtelen hayatımın dayağını yiyip gelicem" dedim oda güldü sonra odadan çıktım hazırlanması için onu tek bıraktım aşağı indiğimde boris ile karşılaştım bana baktı güldü ona anlamsız bakışlar atarken kafasıyla kar yağan bahçeyi gösterdi ah hayır ya "o net ty ser'yezno" dedim (ah hayır sen ciddi misin) kafa salladı "Ty ne pereodevayesh'sya, ty uchish'sya drat'sya na ulitse" dedi (üstünü değiştirmiyorsun soğukta dövüşmeyi öğreneceksin) dışarıya tekrar baktım onun üstü kalındı tabi kafa sallayıp ayakkabımı giyip dısarı çıktım soğuk tüm vucudumu ele geçirdi içim titredi net hasta olucaktım boris de çıktı ve kapıyı kapattı 

****

yerde yatıyordum karın üstünde gene yere sermişti beni dudağım patlamıştı ve yüzüme yediğim yumruklardan dolayı bas agrım vardı gözüm morarcaktı muhtelen "davay vstavay spat" dedi (hadi uykucu kalk) kalktım titriyordum soğuktan "slovo za posledniye 10 minut" dedi (söz son 10 dakika) derin nefes alıp yumruk attım o havada tuttu elimi büktü ağzımdan inilti çıktı sonra geriye tekme atıp ondan kurtuldum yüzüne tekmemi geçirdim dudağını patlattım yüzüne yumruk atıp karın boşluğunuda tekme attım yere düştüğünde üsütne çıkıp 3 4 yumruk attım o biandan gülüyordu piskopat herif biri kollarımdan tuttu "üşüteceksin" dedi meriçti tabiki bu borise baktım "YA poluchu pnevmoniyu ot etogo podonka" dedim (bu it herif yüzünden zatüre olucam) boris ayağa kalkıp güldü ve gitti "hadi sende içeir gir duş al bide lavine söyle pansuman yapsın boris gene sıçmış ağzına" dedi güldüm gülünce dudağım sızladı ama belli etmedim borisi bi kere dövsem ya içeri geçtim rüzgar beni battaniye ile karşıladı "üşümüşsün hasta olucaksın kızım" dedi harbi dişlerim birbirine vuruyordu burda tek kanım ısınmayan kişi yarı türk yarı rus olan Alex'di o da bana karşı hiç iyi şeyler düşünmüyordu seviye olarak aynıydık gözlerini oyasım geliyordu bazen ama bulaşmıyordum ona bakmayı kesip önüme döndüğümde "ece" dedi bana yarı aksanıyla olduğum yerde kaldım arkamdaki rüzgarda kaskatı kesilmişti "neden" dedi kaba sesiyle "neden onları bıraktın" dedi ona döndüğümde ilk rüzgarın bakışlarıyla karşılaştım o biliyordu tüm hayatımın yalan olduğunu krizleirmde artık o ve lavin vardı yanımda bide meriç

"Ne duymak istiyorsun besbelli poyrazın ve arasın arkadaşısın ona bilgi falan yetiştiriyorsun" dedim "ahaha çözmüş kızımız" dedi ona doğru yürüdüm battaniyeyi rüzgara verdim "sen ne diyorsun" dedim "bi maç yapalım kaybeden defolup gitsin sanki çok bişi yaşamış gibi davraniyorsun sende insanlara bu kadar kolay güvenmeseydin" dedi haklıydı "tamam yarın işim var öğlen yemek zamanı" dedim boris arkadan "bahçede yapın" dedi düzgünde diyemedi ama olsun "bahçede" dedi alex "tamam" dedim "bence bavulunu hazırla güzelim bay bay" dedi yüzüne kafa attım "ağzını siktirtme bana doğru konus güzelim falan" dedim burnunu tutarak güldü "sertiz uff poyraz demekki bu özelliğini beğendi" dedi beni kışkırtıyordu bu kadar durması mucizeydi zaten "aynen yarın görcez sende beğencekmisin ağzının tam ortasına yiyince" dedim ve ona bakmadan merdivenlere çıktım arkamdan "tek yaptığın her zamanki gibi kaçmak prenses" dedi odama girip kapımı kilitledim yatağın üsütnde bir kutu vardı içini açtım içinde fotorafalrım vardı bazıları yeni bazıları 6ay önceki fotoraflardı bide not vardı elime aldım 

Beyaz ZambakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin