ÇOCUKSU HEYECAN Bölüm 31

4 0 0
                                    

sırtımdaki ağrı ile gözlerimi açtım her yerim ağrıyordu ben ne haldeydim bu işte başka bişi vardı polis bana dokunacak kadar daha kafayı sıyırmamıştı ve bana ulaşmaları bu kadar sürdüyse beni getirdikleri yer yasal değildi onlar polis değildi ben bunu nasıl daha önceden almamıstım o sorgu odasının soğukluğu rus polislerinin aksansız konusmaları nasıl anlamazdım ama anlasaydım da bişi yapamazdım ama planımın ters gitmesi benim gururumu kırmıştı kalbimin üstündeki ize baktım adalet simgesi bunu kim yapabilirdi ki adalet istiyen manyak kim olabilirdi bana kanlı çiğ yedircek kadar kafayı sıyırmış kim olabilrdi ayağa kalkıp nerede olduğumu anlamaya çalıştım camdan aşağıya baktım çok yüksek değildi ilk mesut adlı polis gibi gözüken adamı bulucaktım sonra ona bunu kimin yaptırdığını ama önce bi kamera almam lazımdı bi de bi kaç işkence aletleri muhtelen hala rusyadaydım dolaba baktım dolapta siyah tayt ve siyah sweatshirt'ü giydim yaralarım sızlamaya başlamıştı yolda bide ağrı kesici almalıydım kapıyı açıp eve baktım boş gibiydi o ikisinin beni yanlız bırakmaısna şaşırmıştım ama baya yoğunlardı muhtemelen gözlerinin önündeki adamı göremiyorlardı salona geçtiğimde masanın üstündeki bilgisayarı ve cüzdanı gördüm muhtelen acil bişi olmuştu hemen geliceklerdi kısa süreli gitmişlerdi acil çıkmam lazımdı alıp onları kapıdan elimi kolumu sallayarak çıktım biraz yürüdükten sonra karşıma çıkan ilk arabayı ters kontakt yapıp çalıştırdım ve hurdalığa sürdüm arabayı köşeye çekip bilgisayarı kucağıma aldım konumunu tespit edicektim kısa sürede halletmiştim burdan şimdi fantazi dükkanlarında birine girip kırbaç almıştım  hurdaıkta etrafa bakarken bulduğum kesici aletler işimi görücekti çok iyi olmayan ucuz bi kamera aldım ve konuma sürdüm

******

adam karşımda bi kadınla oynaşıyordu yanına gittim "ah bebeğim benimle iki dakika gelirmisin" dedim beni karanlıkta kim olduğumu kavrayamamıştı ama aydınlık tarafa geçince tam ağzını açıcaktı ki elimdeki muşta ile yüzüne yumruk attım bayılmasına yetmişti onu arka kapıdan arabaya koydum eski bir eve götürdüm onu ordaki pasli direklerden birine bağladım onu jiletle

Yüzüne soğuk su attım gözlerini açınca "günaydın prenses" kamerayı devreye sokmuştum o bi bana bide kameraya bakıyordu korktuğunu hissetmek bana haz veriyordu üstündekini elimle yırttım "ilk önce canım parmağını bile alalım senden dedim ve parmağını kestim canının yandığını irileşen gözlerinden anlayabiliyordum sonra bicağı koluna sapladım "dursun orda" dedim yüzümde maske vardı siyah kamera vardı 

Yer kan gölüne dönmüştü cebimden zippomu çıkartıp yandaki benzini aldım parmağıma benzini aldım ve üstüne m harfi çizdim sonra zippo ile ateşe verdim göğsünde m harfi olucaktı iyice yandıktan sonra parmağı aldım ve "ye" dedim bana bakıyordu acınası haldeydi "kendi parmağını ciğ ciğ ye" dedim ağzındaki bantı açtım ve ağzına tıktım "çiğne" dedim çiğnedi yuttu "beğenmedinmi sos istermisin yerdeki kana bandırdım "ooh aç ağzını ucak geliyorrr" dedim ve ağzına soktum "ay çok güzel omus dimi parmaklarını yicek kadar beğendin demekki sevindim" dedim kırbaçı bikaçkere sırtına vurduktan sonra "sıkıldım senden biraz yala yerleri temizle" dedim yere ayağıma çöktü ve yaladı "ayakkabımı da yala bak kirlendi" "liste demiştim dimi mesut komiser"  kahkaha attım ve kameraya döndüm ve kayıtı kapattım "çok fazla beğeni alıccaaam" dedim ve alkış yaptım "senide paket yapalıım" dedim kurdele bağladım bide pembe sprey boya ile boyadım o küçük hediye paketlerinin üsütnde olan yıldızı da koydum üsütne basarak geçip gittim ve ordan ayrıldıım her yerim kan içindeydi uayndığım eve geri döndüm kapıyı çaldım poyrazın kapıyı açmasıyla ona bakmadan tuvalete gittim elimi yıkadım dus alıcak kadar iyi değildim midem çok bulanıyordu kusucaktım o görüntüleri daha sosyal medyaya yayacaktım banyodan çıkınca arasla karşılastım "nerdeydin" dedi "işler" dedim "ona ne yaptın ece" dedi kameradan çıkartıp eline verdim "miden kaldırırsa izle ben uyicam biraz sonra onu odama koy çok uğraştım onun içiin" dedim ve odama geçtim aras arkamdan bakakalmıştı umrumda değildi tek umrumda olan sey uykuydu çok yorucuydu bugün odama girip kapıyı içerden kilitledim cebimdeki hapları ağzıma atıp yattım

Beyaz ZambakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin