BENİM İÇİN

508 90 13
                                    

"Ne kadar tatlısınız Mina abla."

"Bak yaa."

"Of tamam be."

"Çocuklar o nasıl konuşma öyle?"

"Bırak teyze sen onu anlat hadi."

"Şimdi İrem'in düğün gününü anlatacağım. İrem ile nereden tanıştığımızı anlatayım. Üniversiteyi birlikte Amerika'da okuduk. Atakan, İrem ve ben. Ne kadar anlaşamadıklarını bildiğim için evleniyor olmalarına bu kadar şaşırdım ama şuan o kadar tatlılar ki umarım hiç ayrılmazlar. Sonradan fark ettiğim bir şey daha vardı. Üniversite de Rahul ile aynı okulda imişiz! İrem ile konuşmaya dalmıştık. Gözlerimi şöyle bir karşıya doğru kaydırayım dedim.

Bir süre gözlerimi kapattım, bir yanlışlık olmasını umarak gözlerimi tekrar açtım. Rahul hala orada. Tam karşımda. Yanındaki de Atakan. Galiba kader bizi bir şekilde birleştirmeye çalışıyor. Aynı ülkede yakın arkadaşlarımız evleniyor. Artık arkadaş olduğumuzu düşünerek karşıdan gelen Rahul'a gülümsedim. O da en az benim kadar şaşırdı.

Şaşkınlığımızı konuştuktan sonra gelin ve damadı yerlerine bırakıp Rahul ile yalnız kaldık. Kalabalık bir düğün değildi ama oradaki kimseyi tanımıyorduk. Herkes Türkçe konuşuyordu, arada bir yarım İngilizcesi ile bizimle ilgilenmeye çalışanlarda oldu. Zaten bir saat sonra tebrik edip Rahul ile beraber ayrıldık.

Rahul'u henüz çok fazla tanımıyordum. Konuşacak hemen hemen hiç bir şeyimiz yoktu ama ikimizde konuşmak istiyorduk. Bunu Rahul'un arada bir konuşmak için ağzını açıp tekrar kapatmasından anlayabiliyordum."

29 Nisan 2008

"Ne büyük tesadüf değil mi Mina?"

"Ya, evet. Aynı okul da okuyormuşuz ve farkında değiliz."

"Evet." biraz durdu ve devam etti. "Bir yere gidelim mi Mina?"

"Olabilir, çok sıkılıyorum. Nereye olduğuna bağlı."

''İleride Lunapark var. En son geçen sene gittim. Beraber gidebiliriz.''

''Ne? Lunapark mı?''

''Evet. Daha çocuğuz biz değil mi?'' dedi ve gülümsedi.

''22 yaşındayım Rahul. En son gittiğimde 10 yaşımda bile değildim.''

''Sen ciddi misin? Gerçekten çok sıkıcısın Mina. Ben neredeyse her sene geliyorum, eğlenceli oluyor. Hadi gidelim lütfen. Çocukluğumuza döneriz.'' dedi cevap vermeyince ekledi. ''Benim için.''

''İyi, hadi gidelim.''

Neden bilmiyorum ama benim için dediğinde gitmek zorundaymışım gibi hissettim. On dakika bile sürmeyen bir yürüyüşten sonra lunaparka vardık. İçeri girince kötü hissettim, ailelerinin yanındaki çocukları görünce biraz duygulandım. Kendi bahtsız küçüklüğüm geldi aklıma, ama bozmadım. Yıllar sonra ilk defa lunaparka gidiyordum. Tadını çıkarmaya baktım.

''Aa, bak pamuk şeker yer misin?'' dedi. Ona cevap vermek için arkamı döndüğümde o devasa şeyi gördüm. Gondol.

''Rahul buna binelim lütfen''

''Bunu daha önce hiç görmedin mi?''

Hayır anlamında kafamı salladım.

''Böyle güldüğünü, heyecanlandığını görmek ne güzel Mina.''dedi. Gereksiz heyecanımı saklayıp yere bakarak utandığımı belli eden gülüşümü yüzüme yerleştirdim. Gamzem belirmiş olacak ki;

''Gamzen ne kadar güzel.''

Anlamamış gözlerle Rahul'un yüzüne baktım.

''Hadi biletlerimiz alıp sıraya girelim Mina.'' dedi ve gülümsedi.

Bildiğin el ele çocuklar gibi koşarak gişeye gittik. Biletleri alıp sıraya geçtik, 5-10 dakika sonra sıramız geldi. Daha yükseğe ulaşabilmek için en arkaya oturduk.

''Bu mu yani bu kadar mı?''

''Mina daha yarım dakika oldu.''

Bir yarım dakika daha sonraki halimi görmek bile istemezsiniz. Sıkmaktan Rahul'un parmaklarını kırmış olabilirim. Bağırmaktan sesimde kısılmış olabilir.

''Sadece 1,5 dakika kaldı Mina.''

''Ne demek 1,5 dakika!? Yarım saattir ölüyorum burada.''

''All izz well de Mina. Ne kadar korkaksın.''

O gondol denen şeyin içinde geçirdiğim zaman bana bir ömür gibi geldi. Bir daha o şeye binmeyeceğime yemin ettim. İndikten sonra Rahul gülerek;

''İyi misin Mina?''

''Şaka mı bu tabi ki de hayır. Doğru düzgün güvenliği bile yok, ya düşseydik. Biraz korktum ama o insanlara zarar gelmesinden korktum. Yoksa neden korkayım. İçimin dışıma çıkması haricinde başka hiç bir sorun yok.''

''Emin misin?''

''Evet.'' dedim ve biraz bekleyip devam ettim. ''Tabi ki de.''

''Peki o zaman, korkmadıysan elimi bırak yoksa yanlış anlayacaklar.''

''Yine mi Shah Rukh?''

''Tabi ki.. Her zaman.'' dedi ve güldük.

''Mina bir şey yemek ister misin?''

''Çok açım. Midem bulanıyor.''

''İstersen ileride restaurant var oraya gidelim.''

''Çok iyi olur.''

* * *








BENİM İÇİN YAŞA #BOLLYWOODHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin