Bölüm 1

1.3K 48 4
                                    

Medya sevdiğim bir şarkı

_________________________________________

"Karar! Taraflar dinlendi sanık Sami Güngör'ün davacı Elif Aksoy'a taciz ettiği tespit edilmiştir. Sami Güngör'ün 16 yıl 3 ay 2 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verilmiştir."

Hakimin söyledikleriyle yüzümde güzel bir tebessüm oluşmuştu. Mahkeme salonundan çıkmamızla Elifin annesi bana sarılmış teşekkür ediyordu.

"Allah senden razı olsun kızım. Sayende o pislik cezasını buldu. Hakettiğini yaşayacak."

Elif 19 yaşında Tıp fakültesinde okuyan bir gençti. Bir gün okul dönüşü Sami denen şerefsizin tacizine uğramıştı. Neyseki okul yakınlarındaolduğu için sesini duyan bir kaç öğrenci müdahale etmiş ve adamınkaçmasına izin vermemişti. Çalıştığım büroda başka bir avukat arkadaşım maddi durumlarının pek iyi olmadığını ve avukata ihtiyaçduyduklarını söylediğinde ücretsiz bir şekilde davayı alacağımı söylemiştim. Ailesi buna çok mutlu olup bana ellerinden geldiğince yardımcı olmuşlardı. Bu ikinci mahkemeydi ve sonunda Sami denilen adam tutuklanmıştı.

Mahkeme salonundan elleri kelepçeli çıkartılan Sami bir yandan da beni tehdit ediyordu. "Avukat! Bekle sen beni içeri attırmak neymiş göreceksin!"

Artık bu tarz tehditlere alıştığım için tedirgin olmadım. Kendimi savunabilirdim ama yinede  bu tarz tehditlerden dolayı mahkeme sonrasında koruma ile eve dönüyordum.

Adliyeden çıkmış arabama ilerliyordum. Bu sırada sağ taraftan bana doğru gelen uzun boylu yapılı adam dikatimi çekti. Bu davaya giren savcılardan biriydi. Yanıma geldiğinde elini uzatıp kendini tanıttı. "Cumhuriyet Savcısı Yusuf Kaya." "Avukat Aden Karaca, memnun oldum sayın savcım." "Bende memnun oldum avukat hanım. Saminin adamları sizi takip ediceklerdir izininizle size eşlik edelim." "Tabii olur Savcım. Gidelim mi?" "Buyrun" Yusuf savcının elini geçmem için öne doğru uzatılmasıyla arabamın anahtarını gösterip ne yapıcaz diye sordum. "Benim arabam burda kalabilir dahasonra aldırırım. Isterseniz ben kullanabilirim." "Tabii Savcım, buyrun."

Yusuf savcıyla arabaya bindikten sonra telefonumdan evimin konumunu açıp arabaya sabitledim. Radyodan gelen kısık sesli müzik dışında ortama sessizlik hakimdi. Evin önüne gelince savcıya dönüp sordum. "Siz nasıl gidiceksiniz savcım?" "Ben caddeden bir taksi bulurum avukat hanım merak etmeyin." "Peki teşekkür ederim sayın savcım. Iyi günler." "Iyi günler avukat hanım."

Eve girdikten sonra duşa girip vücudumu rahatlattım. Daha sonra üstüme eşofmanlarımı geçirip mutfağa geçtim. Dünden kalan yemekleri ısıtıp yedim ve kahvemi alıp çalışma odama geçtim. 3+1 bir evim var ve tek kişi yaşadığım için odalardan birini yatak odam birini çalışma odam yapmıştım. Diğer oda ise misafir odasi idi. Avukatlığını yaptığım Kaya şirketinin sözleşmelerinden birinde bir hata fark etmiştim. Yeni yapılan önemli bir sözleşmeydi ve imzalanırsa şirket maddi olarak sıkıntıya girerdi. Hemen Abdullah Bey'in asistanına mail attım. Yarın erken sattlerde bir görüşme yapmak için. Yaklaşık 30 dakika sonra cevap geldi. Yarın saat 8.30 da Abdullah Bey ile toplantı ayarlandığına dair. Biraz daha çalıştıktan sonra alarmımı kurup yattım.

Ertesi Gün

Sabah 6.30 da kalktım. Hızlı bir duş alıp siyah bir ceket elbise giyindim. (Medya ayakkabı bu değil) Ayağıma siyah stilettolarımı giyinip saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Hafif bir göz makyajı ve kırmızı rujla makyajımı bitirdim. Birkaç yüzük ve güzel bir kolye-saat takımı ile kombinimi tamamladım. Mutfağa geçip hızlı bir kahvaltı yaptım. Çalışma odamdan ihtiyacım olan dosyaları ve laptobumu alıp evden çıktım. Bu arada saat 7.47 idi bu trafikte anca toplantıya yetişirdim.

Saat 8.15 iken şirkete giriş yaptım. Beni tanıyan danışmaya gülümseyip asansöre doğru ilerledim.

Abdullah Kaya'nın Ağızından

Sabah 7 de kalkmış direk şirkete gelmiştim. Odama girdikten sonra arkamdan gelen asistanım Sedef günün programını anlatıyordu. "Ilk toplantınız Avukat Aden hanımla 8.30da daha sonra sözleşme için Karahan şirketi ile görüşmeniz var. Sözleşme istediğiniz gibi hazırlandı imza atmak için görüşülcek. Öğlen ortaklarınız ile yemeğiniz var hastane için. Bu kadar bugün-kü programınız. Benden istediğiniz birşey var mı?" "Yok Sedef." Sedef çıktıktan sonra bugünkü toplantılar ile ilgili olan dosyaları incelemeye başladım. Saat 8.20 de odamın kapısı çalındı. "Gir." Kapının açılmasıyla önde  Sedef arkasında Avukat Aden Hanım göründü. "Efendim Aden Hanım geldi." "Tamamdır Sedef. Bize bir sade kahve birde" deyip ne içersiniz diye sordum "Bende sade kahve alayım." "Bize iki sade kahve" Sedefin beni onaylayıp çıkmasıyla yerimden kalkıp tokalaşmak için elimi uzattım. "Hoşgeldiniz. Buyrun oturun lütfen." Deyip masamın önündeki koltukları gösterdim. "Hoş buldum deyip oturdu. Biz oturduktan 5 dakika sonra Sedef kahveleri getirdi baş selamı verip çıktı.

Ilahi bakış açısı

Kahvelerini içerken sözleşme hakkında konuşmaya başladılar. Yaklaşık bir saat boyunca bu konuda konuştuktan sonra Sedef içeri girip Karahan Şirketinin sahiplerinin geldiğini söyledi. "Eğer işiniz yoksa sizi ortağımızla tanıştırmak isterim Aden Hanım." "Tabii olur, müsaitim." Adenin onaylamasıyla Sedef Ahmet, Uraz ve Yamaç Karahan ı içeri aldı. Ahmet Karahan Abdullah Bey in liseden beri arkadaşı idi. Oğulları  Yamaç ve Uraz ise kendi oğullarıyla birlikte büyümüşlerdi. Uraz büyük oğlu idi. 28 yaşında başarılı bir Savcı idi. Kendi şirketlerinde hisse sahibi olduğu için bazen o da katılırdı toplantılara. Yamaç ise küçük oğluydu 25 yaşında idi ve şirketle ilgileniyordu. Içeri girmeleriyle Abdullah Bey ve Aden ayağa kalkmış tı. Abdullah Beyin samimi bir karşılama yapması Adeni şaşırtsada yüzünü ifadesiz tutmuştu. Abdullah Bey dostuyla ve oğullarıyla selamlaştıktan sonra Adene dönüp tanıştırmaya başladı. "Bu avukatımız Aden Karaca bu beyler de ortaklarımız Ahmet Karahan ve oğulları Uraz ve Yamaç."

Aden'in ağızından

Abdullah Beyin lafı bitince önce Ahmet Beye elimi uzattım "Memnun oldum Ahmet Bey. Avukat Aden Karaca." "Bende memnun oldum kızım. Adını duymuştum Uraz'dan." Ahmet Bey in babacan bir görünüşü vardı. Samimi konuşması ile sorgular gibi tek kaşımı kaldırıp Uraz Karahana bakmaya başladım. "Öyle mi." Deyip Uraz Bey'e uzattım elimi "Merhaba Sayın Savcım. Memnun oldum tanıştığımıza." "Bende öyle Avukat Hanım." Uraz ın Savcı olduğunu biliyordum. Aynı davalara girdiğimiz olmuştu ancak birebir hiç tanışmamıştık. Uraz Savcıdan sonra Yamaç Beye döndüm. "Memnun oldum Yamaç Bey." "Bende memnun oldum Aden ama bey demene gerek yok. O kadar yaşlı değilim." Dediklerine hafif güldüm, samimi birine benziyordu abisinin aksine. "Nasıl istersen." Tanışma faslından sonra koltuklara geçtik. Yanımda Yamaç, tam karşımda ise Uraz vardı. Urazın yanında ise babası Ahmet Bey oturuyordu. Biz oturduktan sonra Sedef gelip kahve ve birkaç ikramlık bırakmıştı. Bir süre güzel bir sohbet dönmüştü ortamda. Ben çok konuşmuyor, dinliyordum. Bana sordukları sorulara cevap vermemle bir süre sonra Yamaç beni tanımaya yönelik birkaç soru sormuştu. "Ailenle mi yaşıyorsun." demesiyle diğerleri susmuş bana bakıyorlardı. Sorusu beni bir an duraklatsada farkettirmeden cevap verdim. "Hayır tek başıma yaşıyorum. Yetimhane de büyüdüm ben ailem yok." Cevabımdan sonra Yamaç da duraksamış "Afedersin. Bilmiyordum." "Sorun yok." Birkaç dakika sonra konu başka yerlere kaymıştı. Ben ise o dakikadan sonra Uraz Savcının bakışlarını üzerimde hissediyordum.

________________________________________

1010 kelimelik ilk bölümümüz hayırlı olsuuun.
Daha başındayız ama gormek istediğiniz olayları yazın lütfen.

Vote ve yorumlar için teşekkür ederim. Umarım güzel bir bölüm olmuştur. Biraz Adenin günlük hayatına da değindik.

Avukat HanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin