İhtimal

1.7K 136 43
                                    

Lütfen bölüm nasıl olmuş, belirtin. Olmadıysa, silip farklı şekilde yazacağımm.

Ben Emre'ye doğru yürürken Hande'nin de ayaklandığını koltuktuktan kalkarken çıkardığı sesle anlamıştım. Tam Emre'nin yanında durdum. Emre de Mert de bana baktılar. Filmin ışığından dolayı öyle böyle seçiliyordu yüzleri. Şaşkınlık hakim bakışlar karşısında ne yapacağımı bilemedim. Yine yaptım salaklık işte. Hande yanımda durup kulağıma fısıldadı ;

"Sevda, sakın bir şey söyleme"

Olur. Böyle geri döneyim. Gerizekalı olduğum daha belli olsun. Şimdi Emre diyecekki "Bu aptalın bu sinemada işi ne? Geçmiş karşıma niye suratıma bakıyor"

"Aa Mert merhaba. Ya ben sizi gördüm, emin olamadım. Sevda ile yanınıza gelelim dedik. Eski sınıf arkadaşı malum. Hal hatır soracaktı."

Hande sus. Seni de gerizekalı sanacaklar. Neyse, devam edeyim. Fırsat bu fırsat. Tabi ben devam edemeden Mert cevap verdi.

"Anladım. Naber Sevda?"

Neyseki Mert normal davranıyordu. Emre huzursuzca kıpırdanıyordu. Sinemanın ortasında gelip sohbet etmeye başlamamızın sonucu bu tepkisi.

"İyiyim Mert. Senden naber?"

"Benden de iyi işte"

"Hm. Ee napıyorsunuz?"
Dilimi yılan sokmalı. Soruya bak.

"Sinemada film izliyorduk biz de" Emre'den gelen cevap, zangır zangır titrememe neden oldu.

"Afedersiniz" diyerek başımı eğdim.

Emre filme döndü. Mert de bana bakıp arkadaşça güldü.

"Neyse, görüşürüz" diyerek koltuğuma geri yürüdüm. Hande de arkamdaydı tabii.

------

Sinema bitene kadar sessizce ağlamıştım, Hande de beni sessizce teselli etmeye çalışmıştı. Trajedik bir filme gerek kalmamıştı, salya sümük bir şekilde belki de bir saatten de fazla bir süre ağlamıştım zaten. Filmin sonları olduğunu tahmin ettiğim yere gelince lavobaya gidip yüzümü yıkamıştım. Ağlıyordum evet. Güçsüz deyin, aptal deyin. Bazen insan tutamıyor işte, akıp gidiyor gözyaşları istemsizce.

Lavobadaki aynada ağladığım belli olmayana kadar bekleyip geri döndüm. Film hala bitmemişti, ama bitecekti belliydi. Koltuğuma oturdum.

"Sevda"

"Efendim Hande"

"Özür dilerim"

"Ne için?"
Niye özür diliyorduki? Emrelere benim yüzümden rezil de olmuştu.

"Bunu ben ayarladım. Mert ile konuşup Emre'yi sinemaya getirmesini istedim. Sen onu gör diye. Ama gerçekten böyle düşünmemiştim. Ben Emre'yi görüp mutlu olursun diye düşünmüştüm. Tamam çok aptalım, bana istediğini söyleyebilirsin. Çok özür dilerim, çok.."

"Hande! Saçmalama! İyiki Emre'yi getirdin buraya. Şimdi film bitecek ve onunla tekrar konuşacağım"
diyerek bitmesini beklediğim filme baktım.

Tekrar Hande'ye döndüğümde bana şaşkınca baktı.

"Hiç pes edemeyeceksin değil mi?"

"Belki.. Belki şu anki fırsat olmasaydı pes ederdim. Ama şu an sadece Emre ile adamakıllı konuşmak istiyorum"

Hande cevap vermedi. Film bitmişti ve salondaki herkes ayaklandı. Emre ve Mert de ayaklandığı anda yanlarında bittim.

"Emre"

AŞKIN HELALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin