Yine mi Biz

2.8K 160 23
                                    

Arkadaşlar mesajlarınıza tek tek cevap vereceğim. Uzuuun bir süredir yoktum. Bugün yeni bölüm başlangıcı yaptım. Destekleri merak ediyorum çünkü. Artık haftada bir upuzun bir bölüm yayınlayacağım. Okur sayısına göre değil tabikii. Ama hikayem hakkındaki düşüncelerinizi belirtmeniz benim için çokk önemliii.(Beğeni yapmasanız, yorum bırakmasanız da lütfen öneride bulunmak amaçlı mesaj gönderin)
Sınıfa geldiğim gibi kimseye bir şey demeden, peşimde sürekli ne olduğunu soran Hande'yi umursamadan sırama oturdum.Hande sürekli "Ya ne oldu? " diye soruyordu. "Bir şey olmadı, sadece rezil oldum" diyerek anlatmaya başladım...." işte böyle. Bildiğin rezaletti."

"Oha Evett. Çok rezil olmuşsun. Şimdi Emre'nin suratına nasıl bakacaksın?" diyen Hande'nin suratına Osmanlı tokadı yapıştırasım geldi. "Tamam Hande kes" dedim artık daha fazla canımı sıkmasına dayanamayıp. Tabii ben bunu söylerken Emre Mert ile gülerek sınıfa giriyordu. Yerin dibine geçecektim. Hadi sadece birine rezil olsam neyse ama ikisine de bir saat içerisinde çok fena rezil olmuştum. Zaten Emre onu sevdiğimi anladı. En iyisi Emre'ye gidip itirafımı yapayım. Ama nasıl ?. Ya da oluruna mı bıraksam? Niye sürekli ergen gibi davranıyorum ki? Of neyse.

Iki ders boyunca utançtan Hande ile bile konuşamadım. 3. ders müzikti. En sevdiğim ders çünkü hep boş geçiyor çene çalıyoruz. Tabii bugün bana susma orucu tutmak düşüyor. O yüzden ilk defa müzik dersi olduğuna üzüldüm. Hande başımda konuşup duracaktı ve ben başımı sıradan ayırmak istemiyordum. Ben bunları düşünürken sınıfa nöbetçi öğrenci girdi ve konferans salonuna çıkmamız gerektiğini söyledi. Oh be. Eşyalarımın önemli olanlarını alıp Hande'yle konferans salonuna çıktık. Hiç boş yer yoktu, sadece Emre nin yanıydı demeyeceğim. Maalesef boş yerler hep sınıfın en pasaklı ve salak kişilerinin yanıydı. Çünkü onlarla hiç bir enayi yanyana oturmak istemez. E ben naptım? Tabii ki oturmadım. Hande'yi de ikna edip duvara yaslandım. Meğer bir yazar gelecekmiş. Sevindim bu duruma, çünkü kitap okumayı pek sevmem ama yazarları dinlemek nedense hoşuma gider. Benim bir anormalliğim daha. Yazarın gelmesini beklerken müzik öğretmeni yoklama almaya başladı. Yoklamayı alırken benle Hande'nin ayakta durduğunu farkedip "Hemen oturun" dedi. Tabii hemen. Zaten yer var oturmuyoruz. "Nereye oturalım? " dedi Hande benim duygularımı öğretmene söylenebilir düzeye getirerek. Hoca sınıfın en salak ve ahlak yoksunu Turan'ın yanını gösterdiği anda bizim ağzımızdan bir "Iyyyy aslaaa" çıktı. Tabii bunu baya yüksek sesli çıkmış olmalı ki konferans salonundakiler dönüp bize baktı. O bakanların arasında gördüğüm kişilerden biri de Emre idi. Hemen açıklama yapmaya çalıştım hocaya elim ayağım titreyerek "Hocam Turan yanında oturan herkesi rahatsız edi-"..."Sorun değil hocam biz otururuz" diyen Merve'ye şaşkınlıkla baktım. O ve Gizem Turan adlı maymun çocuğun yanına oturacak ve bize yerlerini vereceklerdi. Yok daha neler! Bu kıza ne oldu birden. Anlamadım. Herhalde kafatası filan zedelenmiş. Neyse amaaan, yerini verdi ya o yeter. Hande ile ben Merve ve Gizem'in yerine kurulurken gelen yazarda kürsüye çıkıyordu. Dikkatimi tam yazara vereceksen bir çığlık sesiyle yerimden bir metre yukarıya sıçradım. Çığlığın sahibi de Hande'ydi. Çığlığı kesildiğinde oturduğu yere bir tabak ve içerisine siyah mürekkep koyan Merve'ye saldırmak için koşmaya başlayacak olan dengesizi kollarından tutarak salondan çıkarttım. Kesinlikle okul değiştirecektim, bu kadar gerizekalıca olaylar yaşayan bir bizdik. Hande'yi salondan duyduğumuz kahkahalara aldırmadan(aldıramadan) yukarıya çıkartmayı başardım. Annesini arayıp okula elbise getirmesini istedi ve "lütfen tek kelime konuşmayalım" diyerek yerine oturdu. Yüzüne dikkatlice baktığımda gözlerinin kızarmaya başlamış olduğunu gördüm.

AŞKIN HELALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin