BALKABAĞI

Mahvolmuş hayatlar..

Tarihleer

İlk bölümle beraberizz

Umuyorum saygı çerçevesi içinde devam ederiz.Ve şimdiden söyleyeyim bölüm kısaa

Mahvolmuş hayatlar...

Hem boşa değildi "Durma, göğe bakalım!" haykırışları Uyar'ın. Zira, gökyüzüne bakmayanların kalbi daha çabuk kirlenir" Demiş Özdemir Asaf,ne güzel demiş,ama unutmamış "çabuk" kelimesini,herkesin kalbi kirlenir 

çünkü öyle değil mi?..Hepimiz görüyoruz onca kirli,insan denmeyi haketmemişleri,hepsi birer zorba,karakter yoksunu veya utanmaz..Zira, hayattaki her insan denmeyi haketmeyen varlık, bunu fark etmiş olsa dünyamız 

hem ruhsal hem fiziksel açıdan böyle olmazdı öyle değil mi?.. Mesela dünya yerine kendimi örnek versem, oysa bende hayatta olan nefes alan insan denilen varlıklardan biriyim..Fakat bahsetmediğim birşey daha var 

Bu varlıklar zorbalıklarını sadece dünyaya yapmıyorlar öyle değil mi? Buna maruz kalan belki de daha kalbi o zorba insanlar kadar kirlenmeyen belki de gökyüzüne daha çok bakmış bir o kadar insan daha var ,onlardan biri olan ben,

işte şimdi dünya yerine kendimi örnek veriyorum.Yanlış anlaşılmasın, kalbimin temiz olduğunu idda etmiyorum, sadece belkide şu anda onların boyutuna gelmemiş biriyim.O kadar, onlar kadar zorba olsaydım 

neden bunca şeye maruz kalırdım ,öyle değil mi?

O zorba insanların yaptıklarına maruz kalan dünya gibi, bende maruz kalıyorum onca şeye..Dünyanın o çöken ruhu,fiziği gibi,bende çöküşteyim..

•••••

İşte ben Asel Özden, 18 yaşında 12. sınıf,okulda normal denmeyecek olan hayatı yaşayan,iğrenç bir babanın olduğu ailenin tek çocuğu.. Evet.. "anne" yoktu.."Annem"terk etmişti bu aileyi.. 

On ikinci sınıfa kadar okul hayatım iyi giderken bursluluk kazanıp yeni bir okula geçmemle o güneşli hayatıma kara bulutlar çökmüştü..Yeni okula geldiğimden itibaren zorbalık görmeye başladım, ilk haftam heyecanımı doruklara kadar hisettiğim fakat okulun yavaş yavaş gerçek yüzünü görmemle moralimi alt üst ettiğim günlerdi..sonra ise okulun gerçek yüzü bana karşıda olmaya başlamıştı..çok sakin biriyim çocukluğumdan beri,belki de bundan dolayıydı beni o saçmalıkları için seçmeleri,çünkü onların aksine kimseye zararım dokunmuyordu..

••••••

KONUŞSANA LAN! KONUŞSANA,KİM GÖNDERDİ SENİ!

Önümde yüzü dövülmekten gözükmeyen,evime saldırı uygulayan Tunca vardı.Birsürü adamlarla gelmişti..Bu kadar güçlü olmadığını biliyordum,biri göndermişti onu ama söylemiyordu..

Oğlum bak seni tek kurşunla öldürmekle kalmam sen ölene kadar işkence çektiririm lan! Söylesene! 

Bunları söylerken öldüresiye dövüyordum hala birşey söylemeyen Tunca'ya dişlerimi sıkarak baktım, daha sonra en güvendiğim adamım olan Cenker'e seslendim;

Cenker bana kızgın demir getir koçum!

Benim bu isteğime Cenker;

Hemen abi!

Cevabını verdi.

Tunca bana korkulu gözlerle bakıyordu,ben ise hiç içten olmayacak şekilde sırıtarak bakıyordum...

Cenker kızgın demiri getirmişti,demirin ucundan tutarak dikkatli bir şekilde elime aldım ve Tunca'nın göğsüne doğru bastırdım.. Acıyla haykırdı. KONUŞ diye bağırdım bu sefer de boynuna doğru bastırırken 

TAMAM ALLAH KAHRETSİN YETER!

SÖYLE! Diye bağırdım yeniden, zaten eğer söylemezse yapıcaklarım çok kötüydü,affetmemiştim tabiki ama zamanım ondan kat kat daha değerliydi onunla uğraşmayacaktım.

VEDAT! VEDAT GÖNDERDİ!

Söylemesiyle kafasına kurşun sıktım,Vedat,yer altının en büyük mafyası olduğumu kaldıramayıp,benimle uğraşanlardan biriydi her seferinde kaçmayı başarıyordu bu sefer elimden kaçamayacaktı

CENKER!

Evet abi!

şurayı temizleyin,Vedat yapmış bunları onu bu sefer yakalayamazsanız kafanıza sıkarım! Ha birde kafa dağıtalım biraz Cenker sıkıldık be,şu bizim okula uğrayalım bakalım.

son cümleyi söylerken alayla gülüyordum..

ve işte ben, Aral Kaya...

20 yaşından itibaren babası yüzünden hayatını bir katil olarak geçiren,yer altının en güçlü mafyası, 23 yaşındaki Aral Kaya.. Yer altının ALKA'sı..

Bölüm böyleydi..

Ana karakterlerimizden ikisinin hayatlarını okudunuz

Umarım okunur ve beğenilir.

(483) kelimee