Yatakta sağa sola dönerken yağmur çiliyordu, dış kapının sertçe kapatılması ile doğruldum. Gecenin dördünde ahıra giriyor sanki. Yavaşça mutfağa doğru ilerledim kısa bir oyalanmanın ardından yukarıdan tartışma sesleri gelmeye başladı.
Bu iki oluyor. Sabır çekerek kapının yanından geçerek tekrar yatağa uzandım, saati altı buçuğa kurduktan sonra tekrar güzel uykuma geri dönmüştüm.
Sabah saat yediye geliyorken üstümü giyinip evden çıkmıştım, hızlıca merdivenlerden inerken merdivenlerde hamura benzer şeyleri görmeye başladım.
Tam bütün merdivenlerin boşta olduğu araya geldiğimde ise dün gece özenle yaptığım pastayı gördüm.
Ben onun için iki buçuk saat uğraşmıştım ve isteyerek yapmıştım.
"Bence güzel olmamış yani altıldığına göre. Özür dilemekte kötü neyese yine de afiyet olsun."
Kapıyı çekerek apartmandan çıktım. Hastaneye geldiğimde arzunun odasına gidiyordum sadece odada onun olamsı için dua ediyorum bir yandan.
Kapıyı açtığımda tekti, çantamla birlikte kendimi koltuğa bırakınca arzu gülümseyerek bana döndü.
"Ben çok acıktım kalk kalk."
Beni kolumdan kavrayarak gireli bir dakika olmyan odadan çıkarttı.
Yemek almak için ikimiz sıra beklerken sıra önce bana gelmişti, kahvaltılık şeylerden azar azar tabağa koyup sıradan beraber çıktık.
İlerlerken yukardaki adamları gördüm ama yanlarında onlardan daha iri ve uzun adam vardı yanlarında.
"Siz dün gece çokça vitamin tüketmediniz mi?"
hepsi bana barken sonradan gelen adam biraz sinirliydi sanki. Adamın önüme gelmesi ile kafamı görüş açısı gereği havaya kaldırdım.
"Pasta diye adlandıramayacağımız şey rezillikten ve kaloriden ibaretti çocukları ayartman için bu yola mı girdin?"
Elimdeki tepsideki domatese batırıp konuşurken açık olan ağzına verdim ve elimdeki tepsiyi yetişemesemde başından aşağı döktüm.
"Ohh maşşallah dün gece çok yediysen bunlar sindirmene yardımcı olsun, daha güzel kafanda kurmana yardımcı olur hayatım."
Tepsiyide yanındaki çocuğa verip ellerimi silkeledim ve tekrar yemek sırasına girdim.
ARAL:
Ben elimdeki tepsiye bakarken biri seslice bir şeyler söyledi.
"Hep birbirinizin ağzına verirsiniz inşallah." dedi
Az önce bana vitamin depolayan şahıs tekrar yanımıza gelip konuştu.
"Bunun ağzına verilebilecek tek şey tıpaç gereksiz konuşmaması için."
Tam giderken tekrar döndü.
"Dün yediğiniz pasta sayılamayacak rezil şey için özür dilerim yine de afiyet olsun."
Hızlıca kapıdan çıkarken gözden uzaklaşmıştı bile.
HERA'DAN DEVAM
Sanırım ayık değildim önümedeki boş bardaklara bakarken televizyonun sesini açtım, müslüm baba çok güzeldir.
KAÇ KADEH KIRILDI SARHOŞ GÖNLÜMDE?
BİR TÜRLÜ KENDİMİ AVUTAMADIM.
Bir yandan yüzümde ağzımı bulmaya çalışarak çerez atıyordum, şarkıda bitmişti zaten. Koltuktan kalktım.
Kapıya geldiğimde kapıyı açamadım.
"Bu kapı nasıl açılıyor be?"
Yamuk yamuk konuşurken sonunda açmıştım. Terliklerimi çıkartıp merdivenleri çıkmaya çalışıyordum.
Önümdeki kapıyı çaldım.
KAÇ GECE AĞLADIM BÖYLE GİZLİCE?
Şarkıyı söyleye söyleye etrafımda dönüyordum. Kapı açılınca yere düşmüştüm bile ve çerezlerimde
"Çerezlerim yerde pastam gibi"
Gülerek söylediğim şeyleri artık duymuyordum.
Karşımdaki adam yanıma gelmişti bile beni sarsmadan kaldırdı ve arkadan kapıyı kapattı.
"Gözlerin çok güzel, soksam parmağımı oysam ayıp olur mu?"
İşaret parmağımla gözünü işaret ediyordum. Tekrar kaşlarını çatmıştı.
"Bu durumda benim de senin bir yerini oymam gerkir ama."
Kafamı kaldırdığımda içerisi kalabalıktı beni oraya götürdü ve koltuğa bıraktı.Yanımdaki çocuğa döndüm yavaşça.
"Pastam çok mu kötüydü?"
Hepsi bana dönünce hafifçe gülümsedim ve koltuğa uzandım.
"Ben aldım cevabımı hem zaten küçük kız hiç bir işe yaramıyor."
Gözlerim kapanırken sesimde sona doğru azalmıştı.
BAYAĞI UZUN BİR ARADAN SONRA GELDİMMM, ANA KARAKTERİMİZ AREN BU BÖLÜM KESİNLEŞTİ ZATEN YENİ EKLEDİM. BÖLÜMÜ ÇOK TOPARLAYAMADIM OLAYLAR DİĞER BÖLÜMLERDE DAHA YAVAŞ İLERLEYECEKK👧
TİK TOKTA KESİTLER PAYLAŞACAĞIM🥳
TT:hwadaap
