🔗
"Güzel bir sözüm var!" Ayaklarım durdu sözleri ile
"Beni bir yol dinler misin?" Kendini böyle mi affettirmeye çalışıyordu!
"Beni çölden çöle sürdün sen Leyla'dan da güzelsin" belkide biraz başarılıydı! Dinlemekten zarar gelmezdi.
"Aşık oldum için...
Sevgili okurlarım sizleri hiç bekletmeden yeni bölüme geçiyorum. Oy ve yorumlarınızı dört gözle bekliyorum🫂🙏
Sağlıcakla kalın uzun1yazarınız.💌
(Kitapta yer alan kurum ve kuruluşlar hayal üründür)
📝 📝
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hep bir arayış içinde olduğumuz bu Dünya'da kimimiz yitirdiklerini kimimiz sahip olamadıklarını arıyordu. Bazen ki o kadar çabaya bir karşılık alamadığımızı düşündüğümüz anlar da bile yine her şey olacağına varıyordu. Olan her şey ise sizde tamamlanmışlık hissini veriyordu. Çok garip bir düzendi değil mi? Seyyah seyyah dolaşsak da yine olacak olan oluyordu.
Evet sayın dinleyicilerim bugün yeni bir dönem başlarken işe gidecek ve servislerinden dinleyen öğrencilerimize başta olmak üzere herkese selamlarımı iletiyor ve bu Dünya düzeninde seyyah seyyah dolaşan bizlere bu güzel şarkıyı armağan ediyorum."
"Ben bir seyyah garip olsam, giysem karayı karayı"
"Yitirdim nazlı yarimi, bulsam arayı arayı"
"Yitirdim.. bulsam arayı arayı"
Mırıldanarak radyodan çalan şarkıya eşlik ederken pişen poğaçaların yerine ikinci tepsiyi fırına pişmesi için koydum. Çayın altını kısıp demleyip kaynaması için tekrardan ocağa yerleştirdim.
Bugün meslek hayatımın başlangıcı hatta ve hatta miladı olan bir gündü. Bugün okullar açılacak ve yepyeni bir hikaye başlayacaktı. Bunca yılın ardından çocuklarıma kavuşacaktım! Bu özel gün için ise erkenden kalıp kahvaltı hazırlamaya bir yandan da okuldaki ilk günümde öğretmenlere poğaça ikram etmek istemiştim. Yepyeni güzel başlangıçlar yapabilmek için!
Önceden pişen poğaçalardan bir kaç tane önüme alıp kaynayan çay ile kahvaltıya başlamıştım. Bir yandan çay, tazecik poğaça, kahvaltılıklarla şahane masam diğer yandan arkamda usul usul radyodan çalan türkü.. keyfime diyecek yoktu.
Karnım doyduktan sonra fırından gelen kokularla piştiğini anladığım poğaçaları da soğuması için dışarı çıkarttım. Hızlı bir şekilde masayı toplayıp ilk gün için hazırlanmaya başladım.
İlk gün olduğu için biraz da resmi görünebilmek için acı kahve tonlarındaki bol pantolonlu takım elbisemi giyip saç makyajımı yapmaya başladım. Kıvırcık olan uzun kahverengi saçlarımı krem ve köpükle sabitleyip makyajımı çok ağır tutmadan deniz esintili parfümü bir kaç fıs sıkıp hazırlığıma son rütuşları yaptım.
Eşyalarımı küçük çantama koyup evrakları ve gerekli olabilecek bir kaç not kağıdını şeffaf zarf dosyalara koyup mutfağa geçtim. Büyük saklama kabım olmadığı için poğaçaları iki küçük kaba koyup ağzını kapattım. Kapıyı açıp arka dönüp bir şey unuttum mu diye şöyle bir göz gezdirdim. Ayakkabımı giyerken karşı evin kapısıda açılmıştı.
