🪶
Yüreği kor alevlerde yanan genç adamın elinde sigarası öylece karşındaki manzaraya bakıyordu.
Gözleri, gülerek etrafına ışık saçan ela gözlü dilberindeyken elindeki izmariti çay tabağının içine atıp derin bir nefes almaya çalıştı. Nefes almak zorluyordu onu çok mu sigara içer olmuştu? Yoksa manzara nefes almasını mı zorluyordu?
Sigara içmeyi seven bir adam değildi. Ama bir kaç aydır sürekli eli sigara paketine gider olmuştu. Üzüntü ya da keyif için miydi bu içmeleri? Bilmiyordu? Ama hep bir dal yaktığında aklına, yüreğine onun sureti, onun eşsiz elaları belirliyordu. Acıyla tebessüm etti.
Ne zaman düşmüştü bu kor alev yüreğine? Ne zaman ki tek bir sözüne bakar hale gelmiş, bir tek gülüşünde hayat bulmuştu?
Yıllar önce atmayı bırakan kalbi o geldiğinden beri nasıl hızla atmaya başlar olmuştu.
Boşta kalan eli yumruk olup yüreğine gitti.
İnce belli bardağında çayını sımsıkı tutmuş arkadaşları ile sohbet eden bu kadın, ne zaman tüm gerçeği olmuştu?
🍂
İki genç karşılıklı durmuş birbirlerine bakıyorlardı. Yıllar sonra tekrardan karşılaştıklarına sevinen genç kız bu durumdan rahatsız olan genç adamı fark etmeden heyacanla
"İnanmıyorum burda mı görev yapıyorsun sende? Burda tanıdık birinin olmasına o kadar sevindim ki! Uzun zaman oldu hiç iletişim de kuramadık! Aslında Melih aracılığıyla sana ulaşmaya çalışmıştım ama o sıralar numaramı değiştirmiştim bende ki numaralar..."
"Sevindin?" Alayvari ses tonuyla konuşan adama şaşırdı genç kız. Yanlış bir şey mi söylemişti? Nereyi kaçırıyordu?
"Arkadaşım yani.. tanıdığım biris.."
"Arkadaş olduğumuzu hatırlamıyorum!"
"Ben..yani"
"Peki. Ne senin işin var burda?" Kendini toparlayarak genç kız
"Buraya atandım. İlk görev yerim!"
"Ne hakla hizmet buraya geldin! Sana göre bir yer değil burası!" Aslında tam da ona göre bir yerdi. Buralara bu kız gibi korkusuz, inatçı tek amacı öğretmek eğitmek olan öğretmenler lazımdı. Ama gerek var mıydı aklındakini söylemeye? Hem buraya bu kızın tayini neden çıkmıştı ki? Başka şehir mi yoktu yazacak! Derin derin nefes alıyordu genç adam.
Arkadaş bile olmadıklarını söylemesine mi yoksa genç adamın kendi hakkında söylediklerine mi sinirlenmişti bilmiyordu. Aklı almıyordu bu arkadaşının abisi olan nazik, düşünceli ağırbaşlı olan o adam mıydı?
Hem hayalkırıklığı hem sinirle
"Bunu siz mi karar veriyorsunuz! Beni tanımadan etmeden buranın bana göre olup olmadığının yorumunu yapmayın isterseniz! Sonuçta bir tanıdığım bir arkadaşım değilsiniz!" Buralara gelmek kolay olmamıştı. O kadar okuyup mezun olup birde üzerine üç yıl sonunda kpss den başarılı olmuştu. Nasıl bunu sorgulayabilirdi?Hem memleketin her yerine asker,doktor, öğretmen lazımdı! Ayrıca onu tanımıyormuş gibi yapıyorsa bunu bir tabi genç kızda yapabilirdi!
Çatık kaşlarla birbirlerine bakan bu iki genci kaderleri yine bir araya getirmişti. Ne var ki bundan sonra neler yaşayacaklardı. İki tarafta bilmiyordu.
🔗
Saygıdeğer okuyucularım farklı bir kitap ile karşınızdayım. Sürekli aklımda olan bu kurguya yavaş yavaş başlamak istedim. Farklı karakterlere sahip bu kitap içimde dolup taştı. Bende yazarak sizlere aktarma zamanımın geldiğini anladım.
Sizi seviyorum.Umarım beğenirsiniz.
Sevgilerle Uzun1yazarınız :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Aslı 'dan da Güzelsin (Askıda)
Acción🔗 "Güzel bir sözüm var!" Ayaklarım durdu sözleri ile "Beni bir yol dinler misin?" Kendini böyle mi affettirmeye çalışıyordu! "Beni çölden çöle sürdün sen Leyla'dan da güzelsin" belkide biraz başarılıydı! Dinlemekten zarar gelmezdi. "Aşık oldum için...