Kuzenimle oturmuş haftasonu şirket için olan toplantı hakkında konuşuyorduk. Büyük ve varlıklı bir ailenin tek kızıydım. Annemi de küçük yaşta kaybetmiştim. Bu yüzden babam amcam dedem ve iki kuzenimle birlikte büyük bir konakta yaşıyorduk.
Az sonra kuzenime veda edip odama çıktım. Çok yorgundum. Tüm gün boyunca çalışmıştık. Büyük bir anlaşma imzalıyacaktık. Bu yüzden sıkı çalışmamız gerekiyordu.
Az sonra soyunup kendimi sıcak suyun altına bıraktım. Sıcak suyla az da olsa yorgunluğum gitmişti. Daha sonra çıkıp işlerimi halletim. Yatağıma yatıp gözlerimi kapattım.
Sabah gözümü tepemde resmen anırarak konuşan evli kuzenim Mira'ya baktım. Bağırarak sevinçli bir halde telefonla konuşuyordu. Gözleri yarı açık bir şekilde doğrulup.
"Anırmaya devam mı edersin yoksa kalkıp bir yerlerini kırayım mı?" Mira her zaman enerjik ve pozitifti. Ailenin tek kızlarıydık ikimiz. Mira evlendiği için tek kalmıştım.
"Yaa uyan artık sabahtan beri uyuyorsun şurada" gözlerimi kapatıp yeniden yatağıma yattım. "Kes ve çık"
Ama yok illa sinir edicekti. Çok sert bir şekilde kalçama vurup odadan koşarak çıktı.Yanına bırakmadım bunu! Hemen yataktan kalkıp peşine vermiştim. Yengemin (Mira'nın annesi) arkasına saklandı. Önümü de Tolga kesmişti. (Mira'yın abisi) babam amcam ve dedem de aşağıda bizi izliyordu.
Tolga'nın kollarından atlıp "biz bunu evlendirip göndermedik mi bu neden hala horoz gibi her sabah odamda ötüyor!" Bunu dememle herkes gülmüştü. Tolganın boyu oldukça uzundu. Hatta yanında çocuk gibi duruyordum.
"Şşş sakin ol. Mira hep böyle" az daha çırpındım yetişmek için ama olmuyordu. Dedem aşağıdan "götür onu Tolga babaannesi gibi hıncını almadan durmaz" dedemin bunu demesiyle Tolga beni kucağına almıştı. "Tolga bırak beni bak yoksa kötü olur" Tolga beni dinlemiyordu.
Az sonra beni odama koymuş kapıyı kapatmıştı. "Sakin ol şampiyon" tolganın karnına vurdum. "Neden engel oldun bana ne güzel dövücektim onu işte" Tolga bunu dememle gülümsedi. Ama hala sinirliydim. Tolgaya birdaha vurup "eğer az daha gülersen"
Tolga elini gögüsünde bağayıp "gülersem?" Derin bi nefes aldım "sus!" Sert çıkmıştım. Üstüme doğru yürüyüp beni duvarla arasına aldı. "Sustursana" dudaklarıma yaklaşmaya başlamıştı.
Çocukluğum tolgayla değil kardeşi, Yavuzla geçmişti. Tolga başka bi şehirde okuyordu. Hatta onunla 2 yıldır samimiydik. Yavuz ise çocukluktan beri ilk ve tek aşkım gibi birşeydi.. Tolga benden hoşlandığını çok kez dile getirmişti. Ama inandırıcı değildi.
Hangi seven sevdiğine onu açık açık sevdiğini söylemiş ki?
Başımı sola çevirmemle dudağı yanağımı buldu. Yanağımdan sonra boynuma küçük bir öpücük konurdu. Elimi göğsüne koydum. "Tolga bu kadar yeter çık odamdan giyinmek istiyorum" Tolga uzaklaşıp "pekii! Seni kahvaltıda bekliyor olucam geç kalma"
Sırıtıp odadan çıktı. Aslında her yaklaştığında kendimi korumak istiyordum. Öpücükleri ilk değildi ama bu kadar ileri ilk defa gitmişti.
*
*
*
*
*
*
*

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Töre +18
RomanceKan davası yüzünden tanımadığı bir adamla evlenmek zorunda kalan genç kız ve ona geçmişten aşık olan adam..