Töre +18

0.5

Gözlerimi açtığımda hâlâ o odada yatakta uzanmış uyuyordum. Yataktan doğrulduğumda içeri 40-50 yaşlarında zeytin gözlü orta boylu bir kadın girmişti. O girdiğinde ayağı kalkmıştım.

Kadın siyah bi yazma takmıştı. Hatta üstündeki herşey siyahtı. Göz altına sürdüğü göz kalemi de.. "demek sensin" anlamaz gözlerle ona baktım. Elini arkasında birleştirip önümde durdu.

"Yeğenimin kanını döken ailenin o kızı sensin demek" bunu büyük bir nefretle söylemişti. Sonradan yüzüme sert bir tokat attı. Maalesef ki büyük olduğu için bişi yapamamıştım.

"Hala!" Sesin geldiği yöne baktığımda ateş sinirli bi şekilde kapıda dikiliyordu. Halası kafasını çevirmesiyle yanına gelip beni arkasına aldı.

"Ona vurmaya hakkın yok ne olmuşsa suç onun değil dedesinin!" Sesli sinirli ve yüksek çıkmıştı. "Sakın ha bu aile için karşımda durma! Onlar senin abinin kanını döktü. Sende kızlarının namusunu kirletecek evlenmeden onu hamile bırakacaksın!"

Böyle bişi olmayacaktı. Ne olursa olsun Ateşin bana dokunmasına asla izin vermiyicektim. "Hala sana suç bu kızın değil diyorum" halası çok sinirlenmişti. "anne baba ne yaparsa çocukları onun bedelini ödemek zorundadır Ateş!"

Halası bir kızın namusunu kirletecek kadar iğrenç bir insandı.. "Ben onunla evlenip onu burdan götürücem hala eğer derdin kan davasıysa evlilikle kan davarsı kalkıcak" halası şaşırmış ve hatta sinirden deli olmuştu

"Sen kafayı mı yedin. Düşmanların kızıyla nasıl evlenirsin!" Tam ateşin arkasından çıkıp konuşucakken ateş belimden tutup beni yeniden arkasına aldı. "Eğer öyle olmazsa kan davası sürecek ya onların ailesinden biri yada bizim aileden biri ölücek!"

Halası derin nefes alıp sakinleşmeye çalışıyordu. "Ateş sana ne dediysem onu yap! O kızı hamile bırak ve intikamımızı al. Yoksa ben ne yapacağımı bilirim"

Ne dediğini açık açık söylemesede beni öldürmek istediğini anlamıştım. Sonrada arkasını dönüp odadan çıkmıştı. Ateş bana dönüp yanağıma dokundu. "İyi misin?" Elini itip onu ittim. "Sen ne saçmalıyorsun evleneceğime izin verde halan beni öldürsün"

Ateş derin bi nefes alıp "hamile mi kalmak istiyorsun?" Bunu dediğinde utanmıştım yanaklarım kızarmıştı. "Biraz düzgün konuş!" Ateş belimden tutup beni duvar ve arasına aldı.

"Konuşmazsam?" Bana yaklaştıkça kaçamak için delik arıyordum. Dudağıma daha yaklaştığında elimi göğsüne koyup  ona engel oldum.

Az sonra getirilmişti. "Hazırlan gidicez" nereye der gibi baktığımda "ailenin yanına." Hiç bir şey anlamasamda mutluluktan uçucak gibi olmuştum.
*
*
*
*
*
*