0.9

10.4K 139 21
                                    

Selam
Uzun zamandır bölüm atamıyordum. Maalesef ailemden birini kayıp ettim ama çok şükür şuan bir sorun yok ve aktif oldukça yazıcağım.  ;)

   (2 gün sonra)

Bugün yavuzun düğünü vardı. 2 gündür neşeden olukça uzaktım. Aynı şekilde yavuzda öyleydi. O günden sonra yavuzla hiç konuşmamıştık. Ki zaten odamdan bile tüm gün çıkmıyordum..

(Düğün fazlını geçip nikaha gelicem çünkü oraları koyarsam sıkıcı olur..)

(İncinin giydiği

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(İncinin giydiği..)

Yavuz ve karısı Zelal nikah masanına oturmuş tüm davetliler gitmişti. Sadece zelalin ailesi ve bizim aile kalmış nikahın kıyılmasını bekliyordu.

Aslında düğün biraz aceleye gelmiş ateşin bir sorun çıkarmasından korkuyorduk. Çünkü düğün olacağını tüm ilçe ve basın mensupları duymuştu. Benim daha doğrusu Ateş yüzünden bir sıkıntı çıkaması için iki gündür dua ediyordum..

Nikah memuru klasik soruyu sormuştu. Yavuz ve Zelal imzaladıktan sonra tam alkış çalınıcakken herkes yükselen sese dönmüştü.

"Kırımlılar!" Gelen Ateşti. Evet! Başka kim olabilirdi ki zaten. O her zmn en güzel vakitin ebesini ağlaymayı çok sever. .

Ama tek gelmemişti. Arakasında  10-15 tane adamla gelmişti. Yavuz masadan kalkıp benim yanıma gelmişti. Salonun ortasına geldiğinde birden her iki tarafta da silah çekildi.

Birşey olmasından Yavuzun bu mutlu günün mahvolmasından çok korkuyordum.. Dedem bağırmsıyla sesizlik oluştu.

"Ağır olun! Ne oldu da gene celalendin!" Ateş her zamanki gibi yine çok sinirliydi. "Bana alçak bir oyun oynamaya kalkınız! İnciyi bu gece yurt dışında gönderecektiniz. Bu kadar aptal olduğunuzu bilmiyordum. Sizce ben karımın peşini bırakır mıydım?"

Ateşin ne saçmaladığını anlamıyordum. Tolga Ateşin aptal demesine sinir okumuştu ki Ateşin üstüne doğru yürümüştü. " O senin karın falan değil haddini bil ailemle böyle konuşamazsın"

Dedem bağırarak "kesin burası sizin oyun yeriniz değildir. " Ateşe dönerek "ne saçmalıyorsun sen ne uçağı?"
Ateş babama dönüp "yalansa yalan de kırımlı!"

Babam bana bakıp hiçbir şey demedi. Gözlerim dolmuştu. Babam yapmıştı beni kurtarmak için gitmemi istiyordu.

Ateş yeniden konuşmuştu. "Ya karımı bugün şimdi bana verirsiniz yada ben almasını bilirim!" Hayır hayır! Gitmek istemiyordum onunla bir ortamda durmak onunla yaşamak istemiyordum.

Ateş silahını çıkarıp babama doğrultu. Yavuz ve amcamda ateşe. O sırada elim ayağıma dolanmış buz kesilmiştim.

"Ne bekliyorsunuz!" Dedem gözlerimin içine baktı. Babam için gitmek zorundaydım.

Ateşe doğru bir adım attığım sırada yavuz kolumu tutup gitmeme engel olmuştu. " Burda sana verecek kız yok. İnciyi ben seviyorum onunla ben evlenmek istiyorum!"

Yavuzun bunu demesiyle ona dönüp sert bir tokat attım. Daha 10 dk önce evlendiği kadının önünde nasıl böyle birşey derdi..

Amcam konuşup " senin ne dediğini kullağın duyuyor mu oğlum inci o senin kız kardeşin gibi büyüdüğün kız"

Ateş sinirden delirmek üzereydi. "Eğer birdaha karıma dokunursan kırımlı bilki o zaman ölüm fermanını imzalarsın!"

Silahı bu sefer yavuza doğrultmuştu. Eğer biraz daha ateş burda olsaydı bir tane silah patlıyıcaktı. Yavuzun gözünün içine bakarak geri çekildim. Gözleri dolmuştu. Arkamı Yavuz'a dönüp Ateşe baktım

Yavuzu öldürücekmiş gibi bakıyordu. Hiçbir şey demeden ateşe doğru yürüdüm. Yanına gittiğimde gözlerinin içine baktım. Korkmuyordum. Tek korkum aileme birşey olmasıydı.

Gözlerinin içinde sadece hırs ve sinir vardı.. birşey demeden salondan çıktım. Ateş silahını beline koyup adamlarıyla birlikte arkamdan gelmişti..

Asıl işkence şimdi başlıyordu..

*
*
*
*
*
*
*

Töre +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin