Uyandığımda saat akşamın 4'üydü.
Gözlerim acayip fazla ağrıyordu.Gözlerimin altı şişmişti, gözümün içi kıpkırmızıydı ve ağrıyordu.
Burnum ve yanaklarım kızarmıştı. Burnum akıyordu.
Ağzım ise susuzluktan kurumuştu.
Onun yüzünden bu kadar agladigima inanamıyordum. Onun için bu kadar göz yaşı dökmek fazlaydı. O onu bile hak etmiyordu değil mi?
.
.
.
Mutfağa gittiğimde her yer karanlıktı.
Bir bardak su koymak için bidona doğru eğildim.Elimdeki bardağa istediğim kadar su koyduktan sonra bidonu butonunu bıraktım.
Suyu aldım ve odama geri döndüm. Dışarısı gerçekten güzeldi.
Aslında düşününce istediğim mesleği biliyorum, derslerinde iyi şu an da güzel paramizda var. Hatta hayatım neredeyse -1000'lerde yani farklı bir şehir, okul iyi olabilirdi.
Bunu düşünürken suyun çoğunu agizim yerine yerin içtiğini fark etmiştim. Bardağı yatağın yanında ki yere, sehbaya koydum ve peceteyi aldım. Bir kaç tutam alıp ıslak yeri sildim.
Daha sonra onu attım ve eskiden sıcak olan ama şimdi buz gibi olan yatağa girdim ve hayaller dünyasında gezintiye çıktım.
.
.
.
.
.
Sabah alarm sesi ile uyandım. Ama kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Şanslıydım ki bugun annem sabah işe gitmiyordu.Normalde ise başlamıyordu fakat son zamanlarda işe başlama gereği duydu. Ve sanki yük oliyormusum gibi hissetmeme sebep oluyor buda. Sonuçta o çalışıyor, o çok zor çalışıp par kazanıyor bende yiyorum..
Bunları düşünmemeye karar verdiğinde annem odama gelmişti bile.
Normalde uyandigim gibi anneme seslenir, yanına giderdim ve bu sefer yapmadigimdan dolayı -galiba- gelmişti odama.
Ona şimdi dün dusunduklerimi söylemek istemiyorumdum. Bu yüzden sadece kendimi iyi hissetmediğimi söyledim. O da bugün okula gitmeme gerek olmadığını söyledi.
.
.
.
.
.
Evdeydim ve annem ise gitmişti. Basım agriyordu, midem bulaniyordu ve bacaklarım ağrıyordu sanki kemiğim kırılıyor gibi ağrıyordu hemde.Ağrısı artınca ağrı kesici içip yatağa yattım.
.
.
.
.Annem gelmişti ve gelir gelmez de bana en sevdiğim yemeklerden biri i yapmıştı.
Ben ise şu an yemeğin soğumasını bekliyordum.Konuyu başlatmak icin cesaret ve yemeğin sogumasj da olunca direk başladım.
M- anne bence farklı bir okul,şehre gidelim
İ- tatlım, bu nereden çıktı şimdi böyle?
M- istediğim liseyi burada okumak istemiyorum. Lütfen, lütfen, lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lüt......
O kadar çok lütfen demiş ve yalvarmis olucam ki annem en sonunda kabul etmişti.
Farklı bir şehir ve yeni bir okul kulağa hoş geliyordu.
.
.
.
.Yeni okulumu ariyorduk annemle ve tabii gidicegimiz yeri de bulmuştuk. Bu zaman diliminde zorbaliklari umursamamaya başlamıştım.
Hatta pozitif yönden bakmaya başlamıştım -tabii ne kadar olursa-. Sonucta ben %20'lik kisimdayim onlardan daha üstün gibiydim yani onlara göre, bana göre herkes aynıydı bu ozgunlukler saçmaydı. Bunlar yüzünden daha çok kötü çıkmaya başlamıştı hatta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Düşmanı Olur Mu? (Bkdk)
Fanfictionİki genç, biri ifadelerde sadece gülmeyi diğeri ise ifadesizliği seçen iki genç...